Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün 12 yıl başdanışmanlığını yapan Ahmet Sever'in, Gül’ün yaşadıklarını kitaplaştırdığı kitaba ilişkin, “Tarihi gerçeklerin bir danışman veya kitap vasıtasıyla aktarılıyor olması şu anda böyle bir üslubun çok daha gerisinde kalmıştır, şu anda usül esasın önüne geçmiştir. Böyle bir ortamda bu konuların bu şekilde tartışılıyor olması bir anne baba şefkatiyle bakan her iki Cumhurbaşkanımızın da gerek davasına gerekse ülkemize olan bakış açısını değiştirmeyecektir” dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği’ni (TÜREB) üyelerini kabul etti.
GAZETECİLER SORDU, YILDIZ CEVAPLANDIRDI
Bakanlıkta gerçekleştirilen kabul sonrası gazetecilerin sorularını cevaplayan Bakan Yıldız, Bakü’ye yaptığı ziyaretin sorulması üzerine, “Görüşmenin son derece verimli geçtiğini söylemeliyim. Rusya Federasyonu ile yaptığımız görüşmede gerek nükleer güç santralleriyle alakalı konu gerekse Türk akımıyla alakalı son gelişmeler değerlendirdi” diye cevapladı.
'Dün 20 bini aşkın Suriyelilerin Türkiye’ye geçiş yaptı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?' soruna Bakan Yıldız, “Özellikle oradaki Türkmenlerin ve Arapların ayrıştırılmaya çalışılması son derece önemlidir. Ben enerji sektörü ile alakalı ham petrol boru hattıyla alakalı düşünceler kısmında şunalrı söylemek isterim; bu iyi bir şey değildir. Saddam Hüseyin zamanında dahi 5 ayrı projede gerek Akdeniz’e gerekse Irak’ın ihracatıyla alakalı proje dizaynları yapılmıştır. Ama Kerkük Yumurtalık ham petrol boru hattının henüz dolmadan bununla alakalı kapasiteler karşılamıyorlar. Böyle bir proje ihtiyacının yapılacağını düşünmüyorum. Enerji sektörüyle alakalı güzergahlar, boru hatları istikrarın en fazla bölgeden gider. O yüzden ben DEAŞ’ın hala istikrarsızlığın en önemli noktalarından biri olan Suriye’de böyle bir projenin gerçekleşeceğini düşünmüyorum”şeklinde cevapladı.
YILDIZ’IN DEĞERLENDİRMESİ
Bir gazetecinin "11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün görev süresince yaşadıkları ve söyledikleriyle ilgili bir kitap yayınlandı bu kitapta da bazı sözleri dikkat çekiyordu. ‘Ben aşağı insem Türkiye'yi eski parlak günlerine geri götürürüm’ ‘Haklarında yolsuzluk iddiaları bulunan 4 bakanı Yüce Divan'a gönderirdim’ şeklinde bazı başlıklar var. Bunlarla ilgili sizin değerlendirmeniz görüşünüz ne olacak?" sorusuna Bakan Yıldız, “Öncelikle 11. Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül ve 12. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan arasında bir ayrılık oluştuğu intibaını vermektedir bazı cümleler. Ben buna katılmıyorum. Tarihi gerçeklerin bir danışman veya kitap vasıtasıyla aktarılıyor olması şu anda böyle bir üslubun çok daha gerisinde kalmıştır, şu anda usül esasın önüne geçmiştir. Böyle bir ortamda bu konuların bu şekilde tartışılıyor olması bir anne baba şefkatiyle bakan her iki Cumhurbaşkanımızın da gerek davasına gerekse ülkemize olan bakış açısını değiştirmeyecektir. İki samimi insanın arasına bu tür cümleler giremez en fazla her iki kurucu üyenin de yani Cumhurbaşkanlığı sıfatlarından daha önce partimizin her iki kurucu üyesinin de birbirine olan samimiyeti bizler tarafından bilinmektedir. Ayrıca her iki Cumhurbaşkanımızın da üslubu danışmanları vasıtasıyla verecekleri mesaj yerine kendi aralarında oturup konuşmalarıyla gerçekleşmektedir. Anne baba şefkatinden bahsettim. Tabi ki mizaçlar bir kısım üsluplar farklı olabilir ama esasında davaya olan ve ülkeye olan bağlılıkları ön plandadır. O yüzden böyle bir kitabın bu şekliyle üslubun esasının daha önüne geçecek bir şekilde yayınlanmış olması da enteresandır. Bu konuya üzülenler ve sevinenlere bir bakın. Ben sevinenler arasında değilim. ’Böyle bir kitabın yayınlanmış olması ile beraber oluşturulmaya çalışılan tartışmalardan kimler hangi şekilde nemalanmaktadır, kimler üzülmektedir. Bu kitabın ana orjininin tarihi gerçeklerin daha önünde yürüdüğüne inanıyorum. Her birimiz farklı yerlerde görevlerde danışmanlıklarda bulunduk. Danışmanlıklar aile içi yapının dışarı vurulması anlamında tercüme edilmemesi lazım” diye cevapladı.
ERKEN SEÇİM
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın erken seçim açıklamalarının sorulması üzerine ise Bakan Yıldız, “Koalisyon ile alakalı hukuki süreçlerin gerçek manada ve samimi bir şekilde tamamlanması taraftarıyız. Türkiye’nin istikrarından mesul olan gene AK Parti’dir. Biz hukuki süreçte, koalisyon ile alakalı bütün girişimlerimizi yapacağız. Sonuç alınabilir veya alınamayabilir. Değerli partiler buna aynı şekilde eşlik edebilir veya etmeyebilir. Ondan sonra yine anayasanın, kanunların verdiği süreç neyse o süreç tamamlanır. Burada AK Parti’nin samimiyetini tartışılıyor hale getiriliyor olmaları kamuoyunun doğru bir yaklaşımı değildir. Koalisyon oluşması ile alakalı girişimlerimizin samimiyetinin tartışılabiliyor olması doğru bulmam” cevabını verdi.