Son yıllarda hükümetin uyguladığı politikalar ile tarım ve hayvancılığa ciddi anlamda teşvikler, desteklemeler verildiğini kaydeden Yakutiye Ziraat Odası Başkanı İslam Yıldırım, bu desteklerin işin asıl sahibi olan köylüye, çiftçiye ulaşması noktasında büyük sıkıntılar yaşandığını dile getirdi. Verilen hibe ve desteklemelerin köylüye ulaşmamasının binlerce hayvanı elinde bulundurarak piyasayı istedikleri gibi yöneten spekülatörlerin işine yaradığının altını çizen Yıldırım, teşviklerin takip edilmesini ve işin amacına ulaşması için programların çiftçi odaklı yürütülmesi gerektiğini vurguladı.
İŞİN EHLİ OLMAYAN İNSANLAR DESTEKLEMELERDEN YARARLANIYOR!
Hükümetin son yıllarda tarım ve hayvancılığa ciddi destekler verdiğini belirten Yıldırım, bu destek ve teşviklerin asıl işin erbabı olan köylüye, çiftçiye ulaşması noktasında büyük sıkıntılar yaşandığını kaydetti.
Geçtiğimiz yıllarda hayvancılık ile ilgisi olmayan kişilerin desteklemelerden yararlanmasının beraberinde çok ciddi zararlar getirdiğini hatırlatan Yıldırım, “Son yıllarda hükümet tarım ve hayvancılığa çok ciddi manada önem veriyor, özen gösteriyor. Ama çıkarılan hibe, destekleme, teşvik gibi yasaların asıl işin ehli olan insanlara ulaştırılması noktasında bazı sıkıntılar var. Örneğin, bakanlıktan ahır yapımıyla ilgili arazi alımı veya hayvan alımıyla, faizsiz kredilerle ilgili teşvik çıkarılmış ama bunlardan işin asıl sahibi olan köylü, çiftçi, bu işin esnafın olan kişiler değil de, farklı insanların yararlanması, bende bu işi yapabilirim düşüncesiyle gidip prosedürleri yerine getirerek bu imkânlardan yararlanması burada hem devleti zarara uğratıyorlar, hem de zaman kaybı. Bahsettiğimiz bu durum 5-6 yıl önce çok ileri bir seviyedeydi. Hayvancılıkla alakası olmayan insanların gidip devletten hibe, desteklemem alarak bu işe soyunduklarını gördük, ama sonrasında çok ciddi manada zararlar ettiler. Çünkü bu işin ehli değiller” diye konuştu.
TEŞVİKLERİN ÇİFTÇİYE ULAŞMAMASI, SPEKÜLATÖRLERİN İŞİNE YARIYOR!
Verilen desteklemelerin, teşviklerin çiftçiye ulaşmamasının, piyasada en çok spekülatörlerin işine yaradığını söyleyen Yıldırım, “Hayvancılık diğer sektörlere oranla çok özveri, hassasiyet, deneyim isteyen bir iş. Tamamen onun içinden yetişmiş olmak lazım. Hayvancılık buna dayalı yapılan bir sektör. Dediğimiz gibi şimdi Bakanlık yetkilileri bunun farkına vardılar ama artık iş işten geçti. Şuanda ülkemizde et sorunu var. Biz yurt dışından et ithal ediyoruz. Ülkemize yakışmayan bir durum bu. Eğer bu desteklemeler zamanında köylüye, çiftçiye verilmiş olsaydı ne şuanda piyasada spekülatörler vardı, ne de şuanda ülkemizde et sorunu vardı. Biz tam tersine et ithal eden değil, et ihracat eden bir konumdaydık. Çünkü hükümet bu işin üzerine çok eğildi. Ama şunu da açık yüreklilikle söylüyorum ki yapılan tek hata, verilen teşviklerin, desteklemelerin asıl işin erbabına ulaşması noktasında sıkıntılar yaşandı” dedi.
TEŞVİKLER TAKİP EDİLMELİ, İŞ EHLİNE ULAŞTIRILMALI!
Elinde binlerce hayvanı bulundurarak fiyatların azalması veya yükselmesi durumunda piyasayı istedikleri gibi şekillendiren spekülatörlerin önünün alınması için hayvancılığın çiftçi odaklı yapılması gerektiğini kaydeden Yıldırım, desteklerin yerine ulaşması durumunda daha geniş bir kitleye ulaşılarak, kırsaldan kente göçün de önüne geçileceğini belirtti.
Desteklemelerin köylünün elinde olması durumunda üreticinin ve tüketicinin zarar etmeyeceğini dile getiren Yıldırım, “Simdi spekülatörler piyasaya çıkmış. Adam 5 bin, 20 bin hayvan alıp fiyatların azalması veya yükselmesi notasında, piyasaya istediği şekilde müdahale edebiliyor. Adamın elinde hayvan var 8-10 firma, 10-20 bin hayvan. Bu hayvanları piyasadan topladıkları zaman yine fiyatlarında oynama yapıyor. Ama bu iş köylün elinde olsa böyle olmaz. Burada üreticinin de, tüketicinin de, devletinde zararı var. Bununda önüne ancak tarımın ve hayvancılığın tamamen çiftçi odaklı yapılması ile geçilebilir. Teşviklerin ve desteklemelerin takip edilmesi lazım, işin ehline ulaştırılması lazım. Bu sayede hem daha geniş bir kitleye ulaşılmış olunur, hem kırsaldan kente göçün önüne geçilmiş olur, kısacası iş amacına ulaşmış olur. Ben bir Ziraatçı olarak, bir Ziraat odası Başkanı, bir köylü, bir çifti olarak ülkemizin yurt dışından canlı hayvan ithal etmesini kabul edemiyorum. Bu bize bir ayıptır. Çünkü bizim ülkemiz tarım ve hayvancılık ülkesi” ifadelerine yer verdi.