Yakutiye Müftüsü Osman Yazıcı GÜNEBAKIŞ Gazetesine yaptığı açıklamada, dilenmenin Peygamber efendimizce hoş karşılanmadığına dikkat çekerek, “Bir Müslüman zorunlu olmadığı mühletçe, yiyecek, içecek bir günlük nafakası olan bir kimsenin dilenmesi dinen haram kabul edilmiştir.” dedi.
EFENDİMİZİN DİLENCİYE KARŞI TAVRI
Efendimizin dilenciye karşı hareketini anlatan Yazıcı, “Müslüman izzetli, şerefli ve onurlu bir insandır. Onun için Peygamber Efendimiz, bir Müslüman’ın dilenmesini hoş karşılamamıştır. Kendisinden gelip de bir şeyler isteyen sahabenin birisine Efendimiz, Evinde satılabilecek, para edebilecek bir şeyin olup olmadığını sormuş ve onun evindeki yapmış olduğu bir örtüyü evinde olan bir kabı kendisine getirmesine istemiş ve Efendimiz, sahabenin getirdiklerini sahabelere satmış, elde etmiş olduğu parayı kendisine vererek onunla bir ip ve balta almasını istemiştir. Almış olduğu baltanın sapını kendi eliyle takmış ve ona vererek, bununla odun taşımasını ve para kazanarak evini geçindirmesini, bunun dilenmeden daha hayırlı olduğunu öğretmiştir. 10 gün sonra bu kişinin kendisine gelmesini söyleyen Efendimiz, sahabenin 10 gün sonra geldiğinde de nasıl olduğunu sormuştur. Sahabede, Teşekkür ederek evini geçindirdiğini belirtmiştir. Bu olay bize göstermektedir ki; Efendimiz, dilenmeyi hoş karşılamamıştır. Çünkü bu bir yüzsüzlüktür, başkasından hazır olarak istemektir, kendi imkânlarını kullanmamaktır. Bir Müslüman zorunlu olmadığı mühletçe, yiyecek, içecek bir günlük nafakası olan bir kimsenin dilenmesi dinen haram kabul edilmiştir.” dedi.
YARDIM ETTİĞİNİZ DİLENCİ SİZDEN DAHA ZENGİN OLABİLİR
Günümüzde kolay para adına çok sayıda kişinin dilendiğine dikkat çeken Yazıcı, “Ancak günümüzde görüyoruz ki, dilenen insanların gerek üzerlerinden gerekse evlerinden bazen de bankalarındaki hesap numaralarından yüklü miktarlarda para çıktığına şahitlik etmekteyiz. Bu insanlar dilenciliği bir geçim vesilesi yapmışlardır. İslam dini bu hususu asla hoş görmemiş bunu kabul etmemiştir. Hiç kimse, kendi elinin, emeğinin kazancından daha helal bir lokma yiyemez diye buyuran Efendimizin buyurduğu bu hadisi unutmamalıyız. Kazanmalı, çalışmalı başkasına yük olmamalıyız. Mümkünse başkasının yükünü taşımalıyız. Kazancımızla hem iyilik etmeli hem de kazancımızın helal olmasına gayret sarf etmeliyiz.” diye konuştu.
DİLENCİYE KARŞI NASIL DAVRANMALIYIZ?
Bir dilencinin el uzatması durumunda yapılması gerekenleri söyleyen Yazıcı, “Bir Müslüman dilenmez ancak durumuna vakıf olmadığımız, dilenciliğinin gerçek olup olmadığını bilmediğimiz bir kişi bize gelip el açarsa bu kişiye tavrımız nasıl olması gerektiğini de Kuran’ı Kerim’de, sakın isteyeni, dileneni hor görme, hakir görme, ona karşı kapa davranma, azarlama diye buyurmaktadır. Bu insanlara kazanmanın yollarını, çalışmanın usullerini anlatmak mümkünse ve bunlara iş vermek ile gönüllerini kırmadan iyilikle onları savuşturmak gerekmektedir. “ şeklinde konuştu.