Bu yıl 12.si düzenlenen Uluslararası Kar Film Festivalinde ünlü sinema eleştirmeni Yeni Şafak yazarı Suat Köçer öğrenciler ile bir araya geldi. Film eleştirmenliği konusunda tecrübelerini paylaşan Köçer, eleştirmen olmanın inceliklerini anlattı.
12. Kar Film Festivaline konuşmacı olarak, Yeni Şafak gazetesi ve Film Arası Dergisi yazarı Suat Köçer katıldı. ‘Film Eleştirmenliği’ konulu söyleşide Köçer, öğrencilerin sorularını yanıtladı. Sinema yazarlığının kusur arama değil kusurları görme mesleği olduğunu belirten Köçer, “Film çekmek yönetmenin hakkıdır, senaryo yazmak senaristin hakkıdır, filmi de eleştirmek eleştirmenlerin işidir” şeklinde konuştu. Yeryüzünde hiçbir insanın tamamen kendi düşüncelerinden arındırılmış şekilde bir iş yapacağını düşünmediğini belirten Suat Köçer; “Yazılarımda dengeyi ve bunun dozunu ayarlamaya çalışıyorum, en azından kendi adıma hakkaniyetli olduğumu düşünüyorum. Beni eleştiren yönetmenleri yazılarımda çarşaf çarşaf övdüm, çok yakın arkadaşlarımın filmlerini de küsmelerini göze alarak yerdim. Bir eleştirmenin vicdanı ne kadar iyi çalışırsa başarılı olma oranı o kadar artar” diye konuştu. Suat Köçer ‘Türk film ve dizilerinin en büyük sorunu nedir’ sorusu üzerine kendi kültürlerine yabancı olmaları cevabını verdi verdi. Lütfi Akad’ın idolü olduğunu söyleyen Köçer, sinemayla ilgilenme serüveninin Akad’ın ‘Gelin’ filmiyle başladığını vurguladı. Köçer; “Sinemayı çok seviyorum ve zaman zaman kendime sinema olmasa ben ne yapardım diye soruyorum. Şuanda yazdığım uzun metrajlı bir film senaryom var ve eğer bu filmi çekme sürecim hızlanırsa eleştirmenliği bırakabilirim çünkü iki alanın birlikte olması etik değil“ dedi.