‘Yaşasın Azerbaycan-Türkiye kardeşliği’

Başbakan Binali Yıldırım, “Türkiye, Azerbaycan, Gürcistan ve buna İran’ı da dahil edebiliriz, Suriye, Irak’taki istikrarsızlığın bir an önce giderilmesi için Rusya’nın da dahil olduğu ciddi bir çalışma yapıyoruz. Bu çalışmaların bazılarını rahatsız ettiğini de görüyoruz. Bizde bir laf vardır ‘Sel gider kum kalır.’ Onlar gidecek biz burada kalmaya devam edeceğiz. Bu bölgenin geleceğini belirleyecek olan yine bu bölgenin milletleridir. Türkiye’de bunun merkezinde yer almaktadır" dedi.

Başbakan Binali Yıldırım, TBMM’deki “Hocalı Katliamının 26. Yıl Dönümü” fotoğraf sergisinin açılışında konuştu. Yıldırım, “Dünyanın gelişmiş bazı ülkelerinde Ermeni soykırımı diye uydurdukları bir mesele üzerinden Türkiye’yi sıkıştırma gayretleri olduğunu görüyoruz. Eğer geçmişte bir katliam, bir soykırım varsa önce bu teşebbüste bulunan ülkelerin kendi tarihlerine bakmaları lazım. Bizim tarihimizde sömürgecilik yoktur, bizim tarihimizde katliam yoktur, bizim tarihimizde soykırım yoktur. Mezhep, etnik çatışma temelli hiç yüz kızartıcı bir tarihimiz yoktur. En rahat millet biziz. Çünkü 619 sene 3 kıtada dünyaya barış, kardeşlik getirmişiz, insanlığın en yüksek değerlerini bütün dünyaya göstermişiz” diye konuştu.

KARABAĞ SORUNU

Azerbaycan Yukarı Karabağ meselesinin hala bugüne kadar çözülemediğini belirten Yıldırım, “Orada yaşayan Azeri kardeşlerimizin neredeyse Azerbaycan topraklarının beşte biri ve 1 milyona yakın kaçkın bugün topraklarından, evlerinden, barklarından uzak hayat sürdürmektedir. Uluslararası toplumun ayak sürümeyi artık bırakması ve bu bölgedeki sorunlara karşı tarafsız çifte standarttan uzak çözüme yönelik adımları mutlaka atmasını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

Bugün Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan milletvekillerinden oluşan büyükelçilerin de katıldığı çok verimli bir toplantının yapıldığını söyleyen Yıldırım, “Türkiye, Gürcistan, Azerbaycan bölgede geliştirdikleri stratejik işbirliği sayesinde Kafkaslar'ın Orta Asya’nın, bir anlamda güvenliğini tesis etti. Bir yandan stratejik öneme haiz petrol boru hatları, doğalgaz hatları, demiryolu hatları inşa edilirken, diğer yandan da parlamentolar arasındaki işbirliği gittikçe artarak devam ediyor. Kafkaslar'ın ve Orta Asya’nın gelişmesi, refahı, kalkınması bütün bölgenin geleceği için bölgesel barış, huzur için hayati bir öneme sahip” değerlendirmesinde bulundu.

YILDIRIM’IN DEĞERLENDİRMESİ

Başbakan Yıldırım konuşmasına şöyle devam etti:“Azerbaycan, Türkiye biz iki ayrı devlet bir milletiz. Azerbaycan’da bir kardeşimizin parmağına diken batsa acısını Türkiye’de hissederiz. Aynı şekilde burada bir kardeşlerinin başına bir şey gelse onu Azerbaycan’da hissederler. Afrin meselesinde Avrupa Konseyinde yapılan tarihi konuşma bugün Türk insanın zihninde adeta nakış nakış işlenmiştir. Geleceğe ibret olması bakımından bu önemli etkinliği bu serginin açılmasını önemsiyorum. Hocalı katliamında hayatını kaybeden şehitlere, vatan, millet, istiklali için Afrin’de terörle amansız mücadele eden bütün kahraman Mehmetçiğimizi, şehitlerimizi rahmetle şükranla anıyorum. Gazilerimize hayırlı ömürler diliyorum. Türkiye, Azerbaycan, Gürcistan ve buna İran’ı da dahil edebiliriz, Suriye, Irak’taki istikrarsızlığın bir an önce giderilmesi için Rusya’nın da dahil olduğu ciddi bir çalışma yapıyoruz. Bu çalışmaların bazılarını rahatsız ettiğini de görüyoruz. Binlerce kilometre uzaktan bu bölgeye bu kadar ilgi duyulmasını da anlamakta zorlanıyoruz. Aslında anlıyoruz da anlamamazlıktan geliyoruz. Çünkü bizde bir laf vardır ‘Sel gider kum kalır.’ Onlar gidecek biz burada kalmaya devam edeceğiz. Bu bölgenin geleceğini belirleyecek olan yine bu bölgenin milletleridir. Türkiye’de bunun merkezinde yer almaktadır. Bu duygularla şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Yaşasın Azerbaycan-Türkiye kardeşliği. Yaşasın ülkemizin bölgemizin aydınlık refah dolu günleri.”