Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın 2019 yılı bütçesi, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülerek kabul edildi. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, bakanlığının bütçesi üzerine yaptığı konuşmada, “Milli Teknoloji, Güçlü Sanayi” vizyonunu anlattı. Türk sanayisini daha da rekabetçi hale getirmek için üretimde yapısal dönüşümü hızlandıracaklarını kaydeden Bakan Varank, “Bu dönüşüm; yüksek katma değerli üretim, verimlilik artışları, dijitalleşme ve bölgesel kalkınma eksenlerinde hayat bulacak” dedi.
Varank, konuşmasında TÜBİTAK tarafından üretilen ve ileri teknolojili lazer, detektör çipi gösterdi. Çipin, terörle mücadelede kullanılan SİHA’ların kullandığı bombaların arayıcı başlıklarının içinde yer aldığını ifade eden Varank, “Türkiye artık İHA ve SİHA’ların üretiminden tutun da, içindeki yazılım sistemlerine ve burada gördüğünüz çiplere kadar inen bir teknolojik derinliğe ulaştı. Gururla ifade etmeliyim ki, TÜBİTAK ürünü bu lazer detektör çipleri bugüne kadar yapılan tüm SİHA, CİRİT, LUMTAS ve TEBER atışlarında kullanıldı. Burada CHP adına konuşan konuşmacılar, ‘Bu bütçede teknoloji yok sanayi yok, Ar-Ge yok’ dediler. Ben kendilerine teknolojiyi de Ar-Ge’yi de burada gösteriyorum” diye konuştu.
Varank, bakanlık olarak Avrupa Birliği ile mali işbirliği çerçevesinde Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA) Rekabetçi Sektörler Programını yönettiklerini hatırlatarak, “Bu çerçevede önemli bir örnekten bahsetmek istiyorum. Tarihin yeniden yazıldığı Göbeklitepe’deki iyileştirme çalışmalarına IPA kapsamında 10 milyon Avro aktardık. Ziyarete açılmış olan Göbeklitepe, tüm dünyadan ziyaretçilerin yoğun ilgisini çekiyor” diye konuştu.
TBMM Genel Kurulu’nda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı’nın bütçeleri görüşüldü. Görüşmelerin ardından bu bakanlıklar ile bağlı, ilgili kuruluşların bütçeleri kabul edildi.
"SANAYİCİNİN NABZINI TUTUYORUZ"
Bakanlığının bütçesi hakkında genel kurulda konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, reel sektör ile doğrudan irtibatlı bir bakanlık olduklarını ifade ederek, “Her adımımızı görev ve sorumluluklarımızın bilincinde atıyoruz. Mesai arkadaşlarımla birlikte il il dolaşıyor, sanayicinin ve girişimcinin nabzını düzenli bir biçimde tutuyoruz. OSB’lerden teknoparklara, sanayi kuruluşlarımızdan araştırma enstitülerine, bilim insanlarımızdan genç girişimcilerimize kadar sesini duyurmak isteyen herkesi dinliyor; politikalarımızı ortak akılla oluşturuyoruz” dedi.
DESTEKLER UÇTAN UCA
Varank, büyüme ve istihdamın güçlenerek sürmesi için ‘Milli Teknoloji, Güçlü Sanayi’ vizyonuyla var güçleriyle çalışmaya devam ettiklerini belirterek, “Sanayimizi daha da rekabetçi hale getirmek için üretimde yapısal dönüşümü hızlandıracağız. Bu dönüşüm; yüksek katma değerli üretim, verimlilik artışları, dijitalleşme ve bölgesel kalkınma eksenlerinde hayat bulacak. Yakında ilan edeceğimiz Yerlileştirme Ürün Programı, çok önemsediğimiz yapısal reformlarımızdan birisi. Ara malı ithalatını azaltarak, yerli üretimin teknoloji yoğunluğunu, uluslararası pazarlara entegre bir biçimde daha da artırmayı amaçlıyoruz” diye konuştu.
SANAYİ İŞBİRLİĞİ PROJELERİ
Kamu mal alımı ihalelerinde; orta-yüksek ve yüksek teknolojili yerli ürünlere yüzde 15 fiyat avantajını zorunlu hale getirdiklerini anımsatan Varank, “Yerli firmaların yetkinliklerinden daha fazla faydalanmak için kamu ihalelerinde ‘Sanayi İşbirliği Projeleri’ni hayata geçirdik. Türkiye’nin Otomobili Projesi de hem yerlileşme hem de markalaşma adına önemli bir adım. Bu Projeyi; elektrikli ve otonom araç teknolojilerinin milli kaynaklarla geliştirilmesi, akıllı mobilite çözümlerinin yerli olarak üretilmesi açısından bir fırsat olarak görüyoruz” dedi.
AR-GE HARCAMALARININ YÜZDE 57’Sİ ÖZEL SEKTÖRDEN
Varank, Ar-Ge ve yenilikçilik faaliyetlerini destekleyerek, yüksek katma değerli üretimi teşvik ettiklerini kaydederek, “Ar-Ge ve Tasarım Merkezlerinin sayısını bin 384’e çıkardık. Ar-Ge harcamaları 2017’de bir önceki yıla göre yüzde 21 artışla 30 milyar liraya; tam zamanlı Ar-Ge personeli sayısı da yüzde 12 artışla 154 bine ulaştı. Bu harcamaların yüzde 57’sinin özel sektör tarafından gerçekleştirilmesi, doğru yolda olduğumuzun bir göstergesidir” diye konuştu.
ÇARPAN ETKİSİ
Üniversitelerle sanayicileri, teorik bilgiyle pratiği bir araya getirme amacıyla kurulan 81 Teknoloji Geliştirme Bölgesinde 5 bin 200 firmanın faaliyet gösterdiğini anlatan Varank, “Bu firmalar bugüne kadar 63 milyar liralık satış gerçekleştirirken; 3,6 milyar dolarlık ihracat yaptılar. Teknoparklarda geliştirilen ürün ve teknolojiler, diğer sektörlerde çarpan etkisi oluşturarak ekonomimize kayda değer katkılar sağlamaktadır. Üniversite ile sanayi arasında önemli bir köprü vazifesi gören araştırma altyapılarını destekliyoruz. Mikro-elektromekanik sistemler, nanoteknoloji, ileri malzeme, ilaç ve aşı geliştirme alanlarında 4 araştırma altyapısına tüzel kişilik kazandırdık” dedi.