IŞIK ÇAPANOĞLU
KARS (İHA) - Kars Valisi Eyüp Tepe, geçen hafta 7 kişinin ölümüyle sonuçlanan TÜİK olayıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
Vali Eyüp Tepe, TÜİK olayında hayatını kaybeden Bölge Müdürü Mehmet Tolon’un sadece kendisine iftira atıldığı gerekçesiyle savcılığa müracaat ettiğini belirtti. Vali Eyüp Tepe, 6 kişi öldüren, 1 kişiyi de yaraladıktan sonra kendi kafasına sıkarak intihar eden Veysi Erim’e mobbing uygulandığı yönünde çıkan haberlerin de gerçeği yansıtmadığını kaydetti.
Kars Valisi Eyüp Tepe, gazetecilere yaptığı açıklamada, “Hiç yaşanmasını arzu etmeyeceğimiz elim bir olay. Çok üzüldük. Ama üzüntümüzü paylaşırken, oradaki personelimizle de paylaşırken, hep olabildiğince böyle bir hadisenin tekrardan yaşanmaması manasında teskin edici ve daha sükunet tavsiye edici konuşmalar yaptık. Onlar da bu manada sağ olsunlar serinkanlı davrandılar çalışanlarımız onlara şunu da söyledik. Artık orada hizmet yapmayacaklar. Belediye başkanımızla da yağmış olduğumuz görüşmeler neticesinde teşekkür ediyoruz kendilerine eski belediyenin olduğu yerde önümüzdeki haftadan itibaren hizmet vermeye başlayacak. Dün TÜİK’in yedek olarak görevlendirmiş olduğu personel ve müdür vekili de geldiler görevlerinin başına onlar şimdi taşınma işlemleri ve diğer tarafın hazırlanması ile alakalı hususlarla ilgilenecekler. TÜİK Başkan yardımcısının başkanlığında arkadaşlarımızda bu süre içerisinde idari izinli olarak göreve gelmeyecekler” dedi.
“DİYARBAKIR’A GİTME KONUSUNU KENDİNE BİR SAPLANTI HALİNE GETİRMİŞ”
"Yaptığımız resmi açıklamalara rağmen sağdan soldan doğru yanlış bilgilerle yapılan bazı açıklamalar bizi üzüyor. Nedir bu açıklamalar? Efendim işte bu arkadaşa daha önce mobbing yapıldığından dolayı müracaatlar olmuş. Bu arkadaşın tayin talebi yerine getirilmemiş. Efendim Kürt olduğu için şöyle olmuş. Şimdi bunları söyleyen arkadaşlarımız tabi konuyu yeterlice bilmeden duyumlara göre hareket ediyorlar" diyen Tepe, “Öncelikle TÜİK Başkanımızla paylaştığız bir konu ile başlayım. Bu arkadaşlarımız Türkiye’nin dört bir tarafından KPPS ile TÜİK’e giren arkadaşlar. Bu arkadaşlarımız TÜİK’deki bu sınavda KPSS’de aldıkları puanla İzmir’e, İstanbul’a, Adana’ya, Antalya’ya Ankara’ya yerleşebilecek düşük puan, almış olduğu puana göre Kars’ı tercih ediyorlar ve 5 yıl süreyle burada kalmak üzere buraya geliyorlar. Fakat bu arkadaşımız daha tabi mesleğe başlar başlamaz, TÜİK Başkanımızı ziyaret ederek hemen Diyarbakır’a tayin olmak istediğini söylüyor. TÜİK Başkanımızın ifadesi ile söylüyorum. ‘3. ayında bile değildi’ diyor. Yani arkadaşın bir saplantısı haline gelmiş. Ama bu arkadaş yani buraya gelir gelmez anladığım kadarıyla Diyarbakır’a gitme konusunu kendine bir saplantı haline getirmiş. Ancak mevzuatları buna müsaade etmediği için bu isteğini karşılatamamış. Sonra bayram değil, seyran değil bir anda mobbing muhabbeti başlamış. Kaldı ki bu iddia da ciddiye alınmış müfettiş istenmiş. Gelen müfettiş bütün oradaki herkesi dinlemiş. Böyle bir şey olmadığını orada çalışanlar içerisinde sadece Diyarbakırlı yoktu ki? Güneydoğulu bir sürü, sonuçta Kars’ta son derece modern anlayışlı bir yer. Buradaki vatandaşlarımız içerisinde Kürt de var, Azeri de var. Terekeme de var. Karapapak da var. Burada bugüne kadar kardeşçe yaşamışlar. Kim kime mobbing uygulamış burada? Kendi kurgusunu sanki bir gerçekmiş gibi lanse etmesini hadi anlayalım diyelim. Fakat bu arkadaşın ifadelerini ciddiye alıp, bununla alakalı açıklamalar yapanları doğrusu ben yadırgıyorum. Bu adam normal bir insan olsaydı bu faili işlemezdi zaten. Normal düşünen bilen bir insan, aklı selim bir insan şu haltı eden bir insan ortadayken, bu adamın yapmış olduğu haziyenlere, ya da açıklamalara dayanarak bunları istinat noktası yaparak hem TÜİK’i hem valiliği, ‘efendim bu arkadaş dikkate alınmadı’ gibi konular hakikaten bizim üzüntümüzü artırıyor. Biz Mehmet beyi 1,5 senedir tanıyoruz. Bir karıncayı dahi ezmeyecek bir insan mobbing yapıyor diye iki kere niye öldürülüyor? Bunu destekleyecek TÜİK’ten bir tane adam bulabilmiş mi bu arkadaşımız? Müfettiş raporları ortada. 50 tane ifade var orda. 50 ifade içerisinde bir tane bu arkadaşın hakikaten mobbing yapıyor. Ölenlere bakın birisi Mardinli, Birisi Siirtli. Çalışanlara bakın yani bizim doğusu güney doğusu diye bir şey yok ki böyle bir şey. Bu arkadaşın yapmış olduğu bu hezeyanlı açıklamayı ciddiye almayı ben üzüntüyle karşılıyorum. Böyle bir olay yok. Valiliğin koruma talebi olmuşta, böyle bir şey de yok. Böyle bir olay yok. Mehmet beyin kendisi bu arkadaşın ağa bayileriyle geldiği bir zamanda birkaç günlük bir koruma mevzusu. O zaman da dediğim gibi herhangi bir şey yok. Sadece zaten arkadaş raporlu o esnada ağabeyleriyle beraber görüşmeye geliyorlar. Bu görüşme esnasında Mehmet bey olası bir şey olmasın diye kendince o gün için söylüyor. Ama sanki bunu olaydan birkaç gün öncesine kadar polis varmışta çekmiş böyle bir şey yok. Kaldı ki polis olsa ne olur? Adam 3 şarjörle geliyor. 3 şarjörle gelen bir adama polis olsa ne olacak? Çağlayan Adliyesi’ndeki olayı gördünüz. Koruma vermişiz, polis vermişiz hem kadını öldürdüler, hem polisi öldürdüler. Bu işte niyetlenen adama bir şey engel olmaz. Ama böyle bir şey de yok. Biz rahatlıkla ifade ediyoruz” diye konuştu.
TEPE’NİN AÇIKLAMASI
TÜİK olayında hayatını kaybeden Bölge Müdürü Mehmet Tolon’un koruma talebi olmadığını ifade eden Vali Eyüp Tepe, şunları söyledi: “Savcılığa intikal eden konu iftirayla alakalı, yani iftira yapıldığına dair bir konu ile alakalı, yani koruma istiyorum. Güvenliğimden endişe ediyorum değil. Bir iftira atıldığı için, TÜİK Bölge müdürümüz bana iftira atıyor diye bir müracaatı olmuş savcılığa başka bir şey yok. Ama tabii ki bu konu araştırılacak. Ben bunu söylerken olay burada bitmiştir değil. Bu noktada hem TÜİK tarafından, hem bizim tarafımızdan gereken inceleme ve araştırmalar yapılacak. Ama üzüntümüzü katmerlendirmenin bir esprisi yok. Yani buradaki bu şahsın sütten çıkmış ak kaşık gibi gösterilip, ölenleri de sanki bu işin müsebbibiymiş gibi, mobbing yapanlar gibi söylemek doğrusu hakikaten bu insanlara büyük haksızlık olur. Adamlar canlarıyla ödediler. Böyle bir katliamı yaşadık burada kendilerini savunamayacak bu insanların arkasından bize mobbing uygulanmıştı veya ona mobbing uygulanmıştı gibi ifadeler kullanmak hakikaten bu insanlara yapılacak en büyük haksızlıktır. Onlar savunamıyor kendini, kim söyleyecek bunu? Ama daha önce ifadeler var. Ankara’dan müfettiş gelmiş. Tek tek ifadelerini aldı ifadelerde hiç böyle bir şey yok?”