Vakıf Medeniyeti ve Sağlık Yılı olarak ilan edilen 2009 Vakıflar Haftası, Erzurum’da düzenlenen törenle başladı. Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası’nda düzenlenen törende konuşan Vakıflar Bölge Müdürü Tahsin Türker, vakıf anlayışının insanlık tarihiyle birlikte başladığını söyledi.
TÜRK MİLLETİNE AİT VAKIF KÜLTÜRÜ
Vakıf anlayışının temelinde dayanışma ve paylaşma olgusunun yattığını ve toplumlardaki ifade ediliş şekli değişik olsa da, hayır ve iyilik duygularının bütün insanlarda aynı olduğuna dikkati çeken Türker, “Her milletin kendine özgü hasletleri ve değerleri vardır. Türk-İslam kültürü için müstesna değerlerden biri olan vakıf unsuru, maddi ve manevi olarak toplumun her türlü sorunlarına çözüm bulabilecek güce sahiptir.” dedi.
Vakfın, bir malın sahibi tarafından kendi rıza ve iradesiyle şahsi mülkiyetten çıkartılarak, belirli bir şart ve gaye ile hayır hizmetlerine ebediyen tahsis edilmesine anlamına geldiğini vurgulayan Türker, özellikle Türkiye’de bu anlamda ve bu amaçla kullanılan çok sayıda vakıf eseri bulunduğunu kaydetti. Türker, vakıf eserlerinin, işlevselliklerinin yanında, döneminin mimari, estetik, etnografik ve folklorik özelliklerini de günümüze taşıdıklarını ifade ederek, Anadolu’da kamu hizmetlerin hep vakıf eliyle yürütüldüğünü aktardı. Anadolu’da vakıf abide ve eserleriyle il, ilçe, belde ve köylerde karşılaşmanın mümkün olduğunu anlatan Vakıflar Bölge Müdürü Tahsin Türker, “Her biri Türk medeniyetinin yaşayan belgeleri olan saraylar, kasırlar, konaklar, yalılar, evler, kervansaraylar, hanlar, darüşşifalar, imarethaneler, aşevleri, hamamlar, kütüphaneler, okullar, çeşmeler, değirmenler, sebiller, ormanlar, bahçeler, bağlar, köyler, göller, nehirler ve dereler vakıf varlıklarımızı oluşturmaktadır.” diye konuştu.
VAKIFLAR YOKSULUN UMUT KAPISI
Osmanlı ve Selçuklular döneminde, adalet ve ordunun dışında kalan hizmetlerin şahıslar tarafından kurulan ve kurdurtulan vakıflar tarafından yürütüldüğünü anlatan Türker, Türkiye’nin bu anlamda zengin bir ülke olduğunu kaydetti.
İMARETLER VE YARDIMLAR
Türker, “Halen 81 il merkezinde bulunan 108 imaretten 78 bin 450 vatandaşımızın evine sefer tasları ile sıcak yemek dağıtımı yapılmaktadır. Bölge Müdürlüğümüz sorumluluk alanı içerisindeki 7 ilde ise, her gün 5 bin kişiye sıcak yemek verilmektedir. İlçe merkezlerimizdeki yoksul vatandaşlarımıza aylık olarak kuru gıda yardımı da yapılmaktadır. Bölgemizde bulunan 59 ilçemizde 3 bin 700 aileye her ay kuru gıda yardımı yapıyoruz. Yine yurt düzeyinde 5 bin muhtaç, özürlü ve yetim kişinin her birine aylık 283 TL muhtaç aylığı ödenmekle birlikte, 10 bin ortaöğretim öğrencisine de, aylık 50 TL tutarında burs verilmektedir. Bölge müdürlüğümüz sorumluluk alanı içerisinde 300 kişiye muhtaç aylığı, 722 öğrenciye de burs verilmektedir.” şeklinde konuştu.
HAÇLI SEFERLERİ DOĞU İLE BATIYI KAYNAŞTIRDI
Vakıflar Haftası etkinlikleri kapsamında vakıflar ve sağlık konulu bir sunum yapan Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof.Dr. Hamza Gündoğdu, Türkler’in İslamiyet’i kabul etmesinden sonra vakıflarla tanıştığını söyledi. Gündoğdu, ilk vakfın 1048 yılında Erzurum Hasankale’de kurulduğunu kaydetti.
Haçlı seferlerinin savaşa, yokluğa sebep olmasının yanında İslam dünyasını batılıların tanımasına da katkı sağladığını kaydeden Gündoğdu, “Haçlı seferleriyle Anadolu’ya gelen batılılar, İslam dünyasındaki bir takım sağlık hizmetlerini alarak ülkelerinde uyguladıkları da bir gerçek. 13 yüzyıldan itibaren batıdan gelen bazı doktorların Anadolu’da bir takım hastalığa teşhis ve tedavi şekillerini öğrenerek gittikleri bir gerçek. Bunların başında İtalya’dan gelen bir doktorun Türk tabiplerine yakınlık göstererek, onların bazı unsurlarını almak suretiyle ülkelerine dönüp bilgilerini geliştirdikleri bir gerçek. O dönemin doğu ile batının kaynaştırılmasını sağlaması da bir gerçek. Doğu ile batı arasında bir bilgi alış-verişi sağlandığını da görüyoruz.”diye konuştu.
HALK OYUNLARI GÖSTERİSİ
Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde bulunan vakıflara ait darüşşifalar hakkında bilgiler veren Prof.Dr. Gündoğdu, bir çok darüşşifanın yokolmasının üzüntü verici olduğunu söyledi.
Tören, Kocatepe İlköğretim Okulu halk oyunları ekibinin bar gösterisiyle sona erdi.
ETSO konferans salonundaki törene Vali Yardımcısı Mehmet Gök, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mevlüt Coşkun, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Hikmet Koçak, bazı daire müdürleri ve Vakıflar Bölge Müdürlüğü çalışanları katıldı.
SOSYAL ŞUUR VE VAKIF MEDENİYETİ
Bitlis Vakıflar Bölge Müdürlüğü, "Vakıf Medeniyeti ve Sağlık Yılı" temalı Vakıflar Haftası sebebi ile bir kutlama programı düzenledi.
Kültür Merkezi'nde, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okuması ile başlayan kutlamaların açılış konuşmasını yapan Bitlis Valisi Nurettin Yılmaz, bölgede en çok vakıf eserlerinin Bitlis'te olduğunu belirtti. Bu eserlere her zaman sahip çıkılması gerektiğini söyleyen Yılmaz, "Vakıf değerlerimizi gün ışığına çıkarmak, tüm vakıf eserlerine sahip çıkmak zorundayız. Bilindiği üzere medeniyetimiz bir vakıf medeniyetidir. Bugünkü sosyal şuurumuzu vakıf medeniyeti anlayışına borçluyuz. Vakıf medeniyetimiz, temsil ettiği değerlerin, sevginin ve paylaşmanın somutlaştırılmış bir halidir. Eğitimcinin, fakirin, öğrencinin ve yolda kalmışın tüm ihtiyaçları vakıf tarafından karşılanmıştır. Hukuk devletimizin gerçek anlamda sosyal bir hukuk devletine dönüşmesi güç birliğine bağlıdır" diye konuştu.
MİLLİ YAPIŞMADA VAKIFLARIN ROLÜ
Bitlis Vakıflar Bölge Müdürü Muhammet Şakir Erarı ise yaptığı konuşmada, vakıf ve vakıf eserleri hakkında katılımcılara bilgiler verdi. Erarı, ülkenin sosyal, ekonomik, kültürel hayatında, yurt savunmasında vakıfların yardımlarının büyük olduğunu belirterek "Bu kadar güzel bir hizmetin sürekliliğini sağlamak hepimizin görevidir. Vakıflara yardım ederek gelirlerini çoğaltmak ve çalışmalarını desteklememiz gerekir. Bir hayrı planlamak, aynı zamanda o hayrın finansmanını da planlamayı gerektiriyor" dedi.
Konuşmaların ardından hafta nedeni ile düzenlenen şiir, resim ve kompozisyon yarışmalarında dereceye giren öğrencilere ödüller verildi. Ardından vakıf eserleri ile ilgili sinevizyon gösterimi ile program son buldu.
VAKIFLAR HAFTASI MALATYA’DA DA KUTLANDI
Vakıflar Haftası kutlaması, Malatya'da Atatürk Anıtı'na çelenk konulmasıyla başladı.
Vakıflar Malatya Bölge Müdürü Yakup Aktürk, Vakıflar Malatya Bölge Müdürlüğü çalışanları, bazı vakıf temsilcilerinin katıldığı Atatürk Anıtı'na çelen koyma töreninden sonra, bölge personeli Yakup Karaman, Vakıflar Genel Müdürü Yusuf Beyazıt'ın Vakıf Haftası mesajını okudu. Beyazıt mesajında şu ifadelere yer verdi:
"Vakıflar Genel Müdürlüğü, yurdumuzun tapusu niteliğindeki vakıf, abide ve eski eserlerin korunup gelecek nesillere aktarılması ve vakıf ruhunun yaşatılmasından birinci derecede sorumlu bir kurumdur. Ancak vakıf eserleri hepimizindir. Hatta bütün insanlığındır. Genel Müdürlüğümüz yurdun dört bir yanına dağılmış 20 bin civarında abide eserin bakım ve onarımını yapmakta, koruma ve yaşatmaya çalışmaktadır. İmaretlerimizde binlerce vatandaşlarımıza sıcak yemek ve gıda yardımı ile muhtaçlarımıza nakdi yardımda bulunmaktadır. Çalışmalarımız, aç ve açıkta bir tek vatandaşımız kalmaması yönünde devam etmektedir."
VALİ DAŞÖZ ZİYARET EDİLDİ
Bu arada, Vakıflar Malatya Bölge Müdürü Yakup Aktürk ve beraberindekiler Vali Halil İbrahim Daşöz'ü de Vakıflar Haftası dolayısıyla ziyaret etti.
10 Mayıs'a kadar sürecek olan Vakıflar Haftası çerçevesinde çeşitli etkinlikler düzenlenecek.