İtalya’nın Greve in Chianti şehrinde, Uluslararası Cittaslow İcra Kurulu toplantısı yapıldı.
Polonya, Almanya, Güney Kore, İtalya, Belçika, ABD, İsviçre, Fransa, Çin, Macaristan ulusal koordinatörlerinin katıldığı toplantıda yeni web sayfası, web tv Projesi, eğitim projeleri üzerinde çalışmalar yapıldı, Almanya ve Tayvan’dan yeni katılan kentlerle birlikte Türkiye’den de Uzundere’nin üyeliğe kabul edilmesi alkışlarla karşılandı.
Uzundere, Şavşat’tan sonra Türkiye’nin 11. Sakin Şehri oldu. Üyelik Sertifikası verilirken, Uzundere Kaymakam Hacı Arslan Uzan ve Belediye Başkanı M. Halis Özsoy'un süreçte verdikleri emek ve destek büyük bir memnuniyetle karşılanırken Cittaslow Türkiye'nin internet sayfasında Uzundere'nin üyeliğine şöyle yer verildi;
"Erzurum’un Uzundere ilçesi artık Cittaslow! İtalya’nın Greve in Chianti kentinde düzenlenen Cittaslow Uluslararası Koordinasyon Komitesi’nde Cittaslow ilan edilen Uzundere Türkiye’nin 11. Cittaslow kenti oldu. Türkiye’nin en yüksek şelalesi olan Tortum şelalesi, yelken, rafting ve kano gibi su sporlarının yapıldığı Tortum gölü ve çayı, Öşk Manastırı gibi değerlere sahip olmasını yanı sıra Uzundere biyoçeşitlilik açısından da önemli bir yer. Dünyanın en zengin biyololojik çeşitlilik bölgelerinden biri olan Kafkasya Ekolojik Bölgesi’nin batı ucunda, Çoruh Vadisi’nde yer alan Uzundere birçok endemik bitki, memeli, kuş ve kelebek cinsinin yuvasıdır."
CİTTASLOW - YAVAŞ ŞEHİR HAREKETİ
İtalyanca Citta (Şehir) ve İngilizce Slow (Yavaş) kelimelerinden oluşan Cittaslow Sakin Şehir anlamında kullanılmaktadır. Cittaslow Ağı, küreselleşmenin şehirlerin dokusunu, sakinlerini ve yaşam tarzını standartlaştırmasını ve yerel özelliklerini ortadan kaldırmasını engellemek için Slow Food hareketinden ortaya çıkmış bir kentler birliğidir. Küreselleşmenin yarattığı homojen mekânlardan biri olmak istemeyen, yerel kimliğini ve özelliklerini koruyarak dünya sahnesinde yer almak isteyen kasabaların ve kentlerin katıldığı bir birliktir.
CİTTASLOW NEDİR?
Cittaslow, nüfusu 50.000′nin altındaki kentlerin üye olabildiği, kentlerin kendi gelenek, göreneklerini, yemeklerini, tarihsel kimliklerini korumalarını öngören bir birliktir. Cittaslow felsefesi kentlerin hangi alanlarda güçlü ve zayıf olduklarını analiz etmelerini ve sahip oldukları şartlar çerçevesinde bir strateji geliştirmelerini teşvik etmektedir.
Bir şehrin Cittaslow olması demek o şehrin dokusunun, renginin, müziğinin ve hikayesinin uyum içinde, şehir sakinlerinin ve ziyaret edenlerin zevk alabilecekleri bir hızda yaşanması demektir. Yerel zanaatları, tatları ve sanatları sadece eskilerin hatırlayabildiği kavramlar olmaktan çıkarmak için bunları çocuklarımızla ve misafirlerimizle paylaşmaktır. Bu hayatın tek amacının bir yerlere yetişmek olmadığını, içinde bulunan andan zevk alınması gerektiğini insanlara hatırlatmaktır.
Şehirlerin hangi alanlarda önemli ve özel olduklarını düşünmeleri ve bu özelliklerini korumak için strateji geliştirmeleridir. Şehrin dokusunun, renginin, müziğinin ve hikâyesinin uyum içinde, şehir sakinlerinin ve ziyaret edenlerin zevk alabilecekleri bir hızda yaşanmasıdır. Yerel zanaatları, tatları ve sanatları sadece eskilerin hatırlayabildiği kavramlar olmaktan çıkarmak için bunları çocuklarımızla ve misafirlerimizle paylaşmaktır. İnsanların kendi sağlıklarını ön planda tutmalarıdır. Bunu gerçekleştirmek için, hava, gürültü, ışık ve elektromanyetik kirliliklerin sürekli kontrol edilmesi ve sağlığı tehdit etmeyecek boyutta tutulmasıdır. Çöp toplama saatlerinden ilaçlamaya kadar birçok konuda önlem almak ve uygulamaktır. Yerel üreticileri desteklemek ve onların ürünlerini satabilecekleri satış merkezleri oluşturmaktır. Çevreye ve insana zararlı olmayan alternatif ve yenilenebilir enerji kaynaklarının teşvik edilmesidir. Belki de en önemlisi bir şehrin, dünyada binlerce birbirinin aynı şehirden kendini farklılaştırmasıdır.
NASIL YAVAŞ ŞEHİR OLUNUR?
Cittaslow birliğine üye olan kentlerin ve üye adaylarının Yavaş Felsefesine bağlı kalmaları ve bu çerçevede hareket etmeleri için 59 adet üyelik kriteri belirlenmiştir. Bu kriterler çevre, altyapı, teknoloji, misafirperverlik, farkındalık ve Slow Food projelerine destek alt başlıklarında toplanmaktadır. Cittaslow olmak isteyen kentlerin ve Cittaslow olan kentlerin bu statüleri devam ettirmek için 59 kriter çerçevesinde projeler geliştirmesi ve uygulaması gerekmektedir. Cittaslow kriterlerinin çoğu, her kentin birbirinden farklı şartlara sahip olması nedeniyle genel kavramlardan oluşmaktadır. Her kent kendi özellikleri ve stratejisi kapsamında Cittaslow kriterleri üzerinden proje geliştirmektedir.
CİTTASLOW BİRLİĞİ: YAŞAMIN KOLAY OLDUĞU KENTLERİN ULUSLARARASI AĞI
Cittaslow hareketi 1999 yılında Greve in Chianti'nin eski belediye başkanı Paolo Saturnini'nin vizyonu doğrultusunda ortaya çıkmıştır. Paolo Saturnini yaşam kalitesini yükseltmek amacıyla kentlerin kendilerini değerlendirmelerini ve farklı bir kalkınma modeli ortaya koymaları fikrini ulusal boyuta taşımıştır. İdealleri kısa zamanda Bra (Francesco Guida), Orvieto (Stefano Cimicchi) ve Positano (Domenico Marrone) belediye başkanları ve Slow Food başkanı Carlo Petrini tarafından benimsenmiştir.
Günümüzde 27 ülkede 176 şehre yayılan Cittaslow hareketinin amacı Slow Food felsefesini kentsel boyuta taşımaktır.
CITTASLOW UZUNDERE
Cittslow sitesinde Uzundere şöyle aktarıldı: ‘Uzundere M.Ö.650–120 yılları arasında Küçük Arsaklıklar çağında Tavlar Ülkesi (Tayk Eyaleti) denilen Çoruh Nehri boyundaki dokuz sancak merkezlerinden biriydi. İlçe asırlar boyu süregelen varlığı ile birçok medeniyetin izlerini taşımaktadır.
Erzurum İline bağlı Uzundere ilçesi il merkezine 84km mesafededir. Uzundere İlçesi coğrafi konumu itibariyle Erzurum–Artvin Karayolu üzerinde, Tortum Çayı vadisinde kurulmuştur. İlçe merkezinin denizden yüksekliği 1050 metre olup yukarı mahallelerde bu yükseklik 2100 metreye kadar çıkmaktadır. Doğu Anadolu Bölgesinin Doğu Karadeniz Bölgesi ile olan sınır bölgelerinden birini oluşturan Uzundere İlçesi doğuda Oltu, batıda İspir, kuzeyde Yusufeli ve güneyde Tortum ilçeleriyle komşudur.
Uzundere coğrafi konumu, doğası, yüzyıllardır varlığını sürdüren geleneksel kırsal yaşam kültürü, doğa sporları ve tarihi eserleri ile doğa, tarih, spor ve kültür kavramlarının en güzel özelliklerini içinde barındırır. Bölgede Akdeniz iklimi özelliklerinin görülmesi sebebi ile yaz mevsimi oldukça sıcak ve nemli geçer, serin ve yağışlı bir kış mevsimi yaşanır. İlçede çok farklı türde meyve yetişir ve yaz kış yeşil kalan alanlar vardır, bölge insanının da doğaya bakış açısı sayesinde Uzundere yeşili hiç eksik olmayan bir bölge haline gelmiştir. Tarım ve hayvancılık yöre halkının geçim kaynağıdır.”