İNSAN HAKLARI İNECELEME KOMİSYONU TOPLANTISI
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'nun AK Parti Mersin Milletvekili Zafer Üskül başkanlığında gerçekleştirdiği toplantı sona erdi. Toplantının ardından ele alınan konularla ilgili açıklama yapan Üskül, 23 Temmuz 2007 ile 9 Nisan 2009 tarihleri arasında komisyona yapılan 4 bin 127 başvurudan 3 bin 415'inin sonuçlandırıldığını, 639 dilekçenin halen işlemde olduğunu, 73 dilekçenin de işleme alınmayı beklediğini söyledi. Üskül, komisyonun oldukça hızlı bir çalışma yürüttüğünü anlattı.
ERZURUM GEZİSİ
Toplantıda Erzurum ceza ve infaz kurumlarına yaptığı gezinin de gündeme geldiğini belirten Üskül, yaptığı girişimler sonucunda Erzurum H Tipi Cezaevi'nde başlatılan açlık grevinin sonlandırılmasını başardığını anlattı. Bu gezinin sadece açlık greviyle ilgili olduğuna işaret eden Üskül, bir alt komisyon kurularak Erzurum ve benzeri sorunların yaşandığı Van, Gaziantep, Muş ve Batman'daki ceza ve tutukevlerinde inceleme yapılmasına karar verdiklerini ifade etti.
"CEZA VE TUTUK EVLERİNDE BULUNANLAR EŞİT KONUMDADIRLAR"
İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu için ceza ve tutukevlerinde tutuklular ve hükümlülerin bulunduğuna dikkat çeken Üskül, bu kişilerin hangi davayla ilgili oldukları, haklarında ne kadar ceza istendiği, hükümlülerse ne kadar cezaya çarptırıldıklarının komisyonu ilgilendirmediğini dile getirdi. Üskül, "Bizim için ceza ve tutuk evlerinde bulunanlar eşit konumdadırlar. Bu insanlar tutuklu ve hükümlü olarak özgürlükleri sınırlandırılmış bir biçimde orada kalmaktadırlar. Ama buna rağmen hakları vardır. Altkomisyonumuz o kişilerin bu haklarını kullanıp kullanamadıkları ile ilgilenmektedir ve haklarının ihlal edildiği tespit edildiğinde de bu konuda yazacağımız raporlarla idareyi uyarmak göreviyle karşı karşıyayız. Üyelerimizden bazılarının ısrarla bazı davalardan tutuklu olanlarla ilgili iddiaları bizim açımızdan önem taşımamaktadır. Onlar, diğerleriyle bizim için eşittir. Hiçbir ayrım yapmaksızın, hangi davadan tutuklu ya da hükümlü olursa olsun ceza ve tutukevlerinde bulunanların hakları bizi ilgilendirmektedir. Bazı tutuklularla ilgili olarak tutukluluk süresinin uzun bulunması ya da iddianamenin uzunca bir süre geçmesine rağmen hazırlanmamış olması yargılama süreciyle ilgili olduğundan bizim komisyonumuzun görev alanı dışında kalmaktadır. Bir üyemiz ısrarla tutukluluk süresinin uzun olduğunu, iddianamelerinin uzun bir süre geçmesine rağmen hazırlanmadığının raporumuza girmesini ve bu konuda açıklama yapmamızı istemektedir. Anayasa'nın 138. maddesine göre hiçbir organ yargı yetkisinin
kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez, tavsiye ve telkinde bulunamaz. İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu yasama meclisinin bir komisyonudur. Görülmekte olan bir davayla ilgili olarak bizim burada görüşme yapmamız veya herhangi bir telkinde bulunmamız Anayasa'nın 138. maddesinin ihlali anlamına gelir. Üyelerimize ne bir biçimde şunu ifade ettim. Ben İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı olarak 138. maddenin ihlal edilmesi sonucunu doğuracak hiçbir girişimde bulunmayacağım
ve komisyonumuzda bu konuda herhangi bir girişimde bulunulmasına izin vermeyeceğim" diye konuştu.
"KOMİSYONU ANAYASA'YA AYKIRI BİR DAVRANIŞTA BULUNMAYACAKTIR"
Komisyona zaman zaman haksız yere tutuklanma, tutukluluğun uzun sürmesi ve iddianamenin uzun süre hazırlanmaması ile ilgili iddiaları içeren başvurular yapıldığına işaret eden Üskül, tutuklama kararını hakimlerin verdiğini, komisyonun bu konulara müdahale etmesinin açıkça 138. maddenin ihlali anlamına geleceğini söyledi. Üskül, "TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Anayasa'ya aykırı bir davranışta bulunmayacaktır. Baz 'fdnı yapmalarını tavsiye ı üyelerimiz ısrarla bizi 138. maddeye aykırı davranmaya
teşvik ediyorlar. Bu gerçekleşmeyecektir" şeklinde konuştu.