COŞKUN MENEK
ERZİNCAN (İHA) - KPSS için Başbakanlık Personel Daire Başkanlığı tarafından mezun oldukları okulların kodları tanımlayan öğrenciler durumu protesto etti. Erzincan üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu bünyesinde 2009 yılında kurulan ve ilk mezunlarını 2011 yılında veren Acil Durum ve Afet Yönetimi (ADAY) bölümü öğrencileri, seslerini duyurmak amacıyla saat kulesi önünde bir süre oldukları yerde hareket etmeden sesiz eylem yaptılar.
KPSS için Başbakanlık Personel Daire Başkanlığı tarafından mezun oldukları okulların kodları tanımlayan öğrenciler durumu protesto etti. Öğrenciler, Barış Manço parkı içerisinde bulunan saat kulesinin önüne yürüyerek geldiler. Yaklaşık 50 kişilik öğrenci gurubu, ellerinde taşıdıkları dövizlerle yaklaşık 5 dakika cansız manken gibi kıpırdamadan durdu. Bölgeden geçen vatandaşların ve dağılan okullardaki öğrencilerin bakışları arasında eylemlerini tamamlayan öğrenciler daha sonra basın açıklaması yaptı. Öğrenciler adına konuşan Acil Durum ve Afet Yönetimi 2. sınıf öğrencisi Merve Sancak, Erzincan üniversitesinin ilk ve tek ön lisans programı olan Acil Durum ve Afet Yönetimi mezunları için Başbakanlık Personel Dairesi Başkanlığı'nın kadro tanımları arasında yer almadıklarını söyledi
Sancak; “Bilindiği üzere ülkemizde Afet ve Acil durum zararlarını azaltmak güvenli yerleşim ve yapılaşma politikaları oluşturmak amacıyla merkezde Başbakanlığa bağlı Afet ve Acil Durum Başkanlığı, illerde ise valiliğe bağlı il Afet ve Acil Durum müdürlükleri kurulmuştur. Bu kurumlarda ise afetler alanında eğitim almış, nitelikli, uzman elemanlara gereksinim olduğu kaçınılmaz bir gerçektir. Ancak, Ülkemizin ilk ve tek ön lisans programı olan Erzincan Üniversitesi Acil Durum ve Afet Yönetimi mezunları olarak/bizlere Başbakanlık Personel Daire başkanlığı tarafından^kadro tanımı yapılmamaktadır. Kadro tanımımız olmadığı için AFAD ve il müdürlüklerine aldığımız bu diplomayla atanamamaktayız. Bizlerde bu ülkede farklı alanlardan üniversite diploması almış diğer arkadaşlarımız gibi, eğitim aldığımız alanda görev yapmak istiyoruz. Elimizdeki diplomayı çerçeve yapıp, evlerimize asmak istemiyoruz. Bu alanda aldığımız eğitimle, kendimize olan güvenimizle, bu ülkenin afetlerle ilgili kaderini değiştirmek istiyoruz. Doğal afetler kaderimiz olmasın! Elimizle yaktığımız ateşi gözyaşlarımızla, içimizdeki ateşi de unutarak söndüremeyiz. Afetler dün oldu, bugün de oluyor, yarında olacak. Bunu her seferinde hatırlamak için canlar kaybetmeyelim. Tedbirimizi alalım, bu alanda yetişmiş uzman elemanlara yer verin. Yani en doğal hakkımız olan Afet ve Acil Durum il müdürlüklerinde uzman mezunlar olarak görev almak istiyoruz. Bu ülkenin bizlere, bizimde kadro tanımına ihtiyacımız var” dedi.
Yapılan sessiz ve hareketsiz kalma eyleminin ardından öğrenciler yürüyerek Erzincan Üniversitesi (E.Ü.) Rektörü Prof.Dr. İlyas Çapoğlu’nu ziyaret ettiler. Öğrenciler aralarında seçtikleri temsilciler Rektör Çapoğlu’nun yanına giderek bir süre sohbet edip durumlarını anlattılar.
Öğrenciler tarafından ortaya konulan bu tepkinin önemsenmesi gerektiğini ve sonuna kadar arkalarında olduğunu ifade eden E.Ü. Rektörü Prof.Dr. İlyas Çapoğlu “Öğrencilerimiz bu gün şehrin merkezinde bir gösteri düzenlediler haberi geldi. Güzel bir tepki koymuşlar ortaya öğrencilerimizin bu koyduğu tepkiyi çok önemsiyorum. Çünkü üniversitemiz altında koydukları bir tepki beklide ortak bir tepki dertlerini ilgili yerlere duyura bilmek adına kendi öğrenci hareketlerinin dışında bir aktivite ile seslerini duyurmaya çalıştılar. Sorumlular yetkililer olarak öğrencilerin bu şekilde çağdaş bir tepki koymalarını daha da önemseyerek bu tepkiye kulak vermemiz gerekiyor” dedi.
Depremin yaralarını sardıktan sonra unutulduğunu ifade eden Rektör Çapoğlu “Ülkemizin önemli bir gerçeği depremdir. Depremlerle yaşıyoruz depremlerin yaralarını sararak biz depremleri konuşuyoruz. Yaralarını sardıktan sonra unutuveriyoruz. Bunun için depremlerin yaralarını saracak en önemli unsur insan unsurudur yetişmiş insan unsurudur. Bunun için Erzincan Üniversitesi Acil ve Afet Durum Yönetimi programını açmıştır ülkenin bu yarasına derman olacak elemanları yetiştirmek istemiştir. İkinci yıl mezunlarını verecek. Üzüntümüz şudur ki; bu mezunlarımız mezun olduktan sonra diplomaları ile başvurduklarında her hangi uygun bir yerde afet durumu ile ilgili becerilerini ortaya koyacak durumda değiller. Personel başkanlığında bu arkadaşlar için tanımlanmış bir kadro yok bu tanım olmadığı için işe giremiyorlar ve müracaat edemiyorlar. 2010 yılından itibaren yazılı olarak ilgili yerlere taleplerimizi ilettik. 2011 yılında gene bir yazışmamız oldu olumlu cevap geldi ancak sonuç çıkmadı. Van depreminden sonra tekrar müracaatta bulunduk. Bu gün geldiğimiz noktada bu problem hala çözülememiştir. Bu sorunları bile bile öğrencilerimiz hala okullarında kaldılar v mezun oldular. Onlar şuna inanıyorlar. Türkiye’nin önemli bir probleminde anahtar görev alabileceğiz bunun için mücadelelerimizi sürdürmeliyiz dediler ve sürdürdüler. Ben onlarla birlikte sonuna kadar arkalarındayım. İlgililer inşallah bu sese kulak verirler ülkemiz depremlerle yüzleşmez ancak bu sık sık yüzleştiğimiz bir gerçek. Bir dakikanın çok kıymeti var bu arkadaşlarımız maharetlerini ortaya koyduklarında o zaman anlaşılacaktır” şeklinde ifade etti.