Yakutiye Müftülüğü Uzman Vaiz Ahmet Ünal, “Zukkumun, zıkkımın kökünü ye! Allah belanı versin! Toprak başına!” gibi ölüm temennisi eden cümleler asla kullanılmamalıdır.” dedi.
Günümüzde insanoğlu birçok kez isteyerek ya da istemeyerek karşısındaki insana bazı hitaplarda bulunurlar. Ancak dinimiz İslam’a göre bu sözlerin kullanımı kesinlikle uygunsuz olarak belirtilmekte. Yakutiye Müftülüğü Uzman Vaiz Ahmet Ünal, Ölümü istemenin ve ölümü karşındaki insana temenni etmenin doğru olmadığını belirterek, konuşma kültüründe yer alan bazı ifadelerin aslında kullanımının kesinlikle yanlış olduğuna dikkat çekti.
‘ÖLÜM İSTENİLMEMELİDİR’
Ölümü istemenin yanlış olduğuna dikkat çeken Vaiz Ünal, “İnsanoğlunun başına türlü türlü sıkıntılar gelebilir. Bu dünya imtihan dünyasıdır. Yüce Rabbimizde bir ayette bize şöyle buyurmaktadır. “Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla, bir de mallar, canlar ve ürünlerden eksilterek deneriz. Sabredenleri müjdele. Onlar (sabredenler) ; başlarına bir musibet gelince, “Biz şüphesiz (her şeyimizle) Allah’a aidiz ve şüphesiz O’na döneceğiz” derler. İşte Rableri katından rahmet ve merhamet onlaradır. Doğru yola ulaştırılmış olanlar da işte bunlardır.” Başa gelen sıkıntılar için ölüm temenni edilmez, edilmemelidir. Şu husus iyi bilinmelidir ki; İnşirah suresinde Yüce Rabbimiz “Şüphesiz güçlükle beraber bir kolaylık vardır. Gerçekten, güçlükle beraber bir kolaylık vardır. Öyleyse, bir işi bitirince diğerine koyul. Ancak Rabbine yönel ve yalvar.” buyurmaktadır. Demek ki sıkıntılara sabredildiği zaman mutlaka kolaylıklar insana ulaşacaktır. Âlemlere rahmet olan Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır. “Sizden biriniz kendisine dokunan bir zarar ve musibetten dolayı ölmeyi temenni etmesin. Ama herhalde böyle bir şey temenni etmek istiyorsa, şöyle dua etsin. Allah’ım! Yaşamak benim için ha-yırlı olduğu sürece beni yaşat... Ölüm benim için hayırlı olduğu zaman ruhumu al!” diye anlattı.
KULLANDIĞIMIZ HİTAPLARA DİKKAT
Günlük konuşma hitaplara dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan, “Bazen ailelerin kendilerine veya çocuklarına beddua ettiklerini kendileri ve çocukları için ölüm istediklerini görmekteyiz. Böyle bir davranış modeli de asla kabul edilebilir durum değildir. Mesela yerel olarak Erzurum ilimizde “Zukkumun, zıkkımın kökünü ye! Allah belanı versin! Toprak başına!” gibi ölüm temennisi eden cümleler kullanılmaktadır. Bu cümleler aileler tarafından hiç kimse için hele hele çocuklarımız için kullanılmamalıdır. Mesela; “zukkumun kökünü ye” demek aslında kişiye “öl, cehenneme gir ve cehennemin en alt tabakasında bulun” demektir. Çünkü zukkum olarak Erzurum dilinde kullandığımız kelime cehennemde günahkârların yiyeceğinin adıdır. Kur’an-ı Kerîm'in dört süresinde toplam 15 ayette zakkum kelimesi geçmektedir. Allah Teâlâ zakkumun ismini zikrederek şöyle buyurmaktadır: "Şüphesiz zakkum ağacı günahkârların cehennemdeki yiyecekleridir. Zakkum ağacı erimiş maden gibidir. İnsanların karnında tıpkı sıcak suyun kaynaması gibi kaynar" Hangi anlamda kullanılırsa kullanılsın, kimin için ifade edilirse edilsin kötü söz mümine asla yakışmaz. Mümin elinden ve dilinde hayırlı davranışlar ve sözler çıkan insandır. Bu sebeple başımıza gelen sıkıntılardan dolayı, ölümü temenni etmek, kendimiz, çocuklarımız için bela dilemek biz Müslümanlara yakışmayan davranış modelidir.” şeklinde konuştu.