ERZURUM (İHA) - Türk Halk Müziği sanatçısı, ‘Türkü Paşa’ Raci Alkır, vefat etti.. Alkır, bir süredir rahatsızlığı nedeniyle tedavi gördüğü Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde dün akşam saatlerinde hayatını kaybetti.
Erzurum’un değerlerinden biri olan Raci Alkır, uzun süredir tedavi görüyordu. Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesinde hayatını kaybeden Türkü Paşa Raci Alkır’ın bugün ikindi namazını müteakip Lala Paşa Camiinde kılınacak olan cenaze namazı sonrası toprağa verileceği öğrenildi.
RACİ ALKIR KİMDİR?
Alkır 1933 yılında Erzurum’da doğdu. Asıl mesleği terzilik olan Alkır müzik yaşamına 1955 yılında Erzurum Halk Oyunları Halk Türküleri Derneğinde başladı. 1971 yılında TRT Erzurum Radyosu Halk Müziği Korosu na girerek müzikte profesyonelliğe adım attı.Özellikle Erzurum Türkülerine getirdiği yorumuyla dikkatleri üstüne çekti. Tatyan Baba ve Türkü Paşası diye anılan Alkırın Türk Halk Müziği repertuarına 80 yakın eser kazandırdı.Aspendos da dinleyicilerine mikrofonsuz konser veren Alkırın ünü kısa sürede Türkiye’ye yayıldı.Aktif müzik yaşamına 1980 yılında veda eden Raci Alkır ın derlediği türküler Klasikler adı altında CD de toplandı.
ÖZTÜRK ZİYARET ETMİŞTİ
Dün yitirdiğimiz Efsane sanatçı Alkır’I Erzurum Valisi Sebahattin Öztürk, evinde ziyaret etmişti.
Vali öztürk’ü, “Kadem bastın gönül tahtıma sultanım sefa geldin, Dil-i pür-reng-i tab u derde dermanım sefa geldin, Gel ey dilber-i padişahı melahat burcunun mahi, Gedanın hal-i nigahi sorup şahım sefa geldin, Gel ey dilber-i alişan çün sensin hüsrev-i devran, Sana ben hep olam heyran benim canım sefa geldin” dizeleriyle karşılayan Raci Alkır, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirmiş, ziyarette duygulu anlar yaşanmıştı.
ALKIR’IN VASİYET NİTELİĞİNDEKİ SÖZLERİ
Vali öztürk’ün ziyaretinde TRT’nin Erzurum’daki korosunu kapatmasından dolayı büyük bir üzüntü yaşadığını dile getiren Alkır, Erzurum’da Türk Halk Müziği korosu kurulması konusunda katkı sağlamasını istemişti. Erzurum Radyosundan yetişen sanatçıların bugün Türkiye’nin dört bir tarafında hizmet verdiklerini ve buranın mektep olduğunu kapatılmasının da hem Erzurum’a hem de bölge için önemli bir eksiklik olduğunu dile getirmiş, bu konu üzerinde hassasiyetle durulması gerektiğini belirtmişti..
BİZ MÜZİK YAPARKEN PARA FALAN BİLMEZDİK
Vali öztürk’ün ziyaretinde. Erzurum’un kendisi için vazgeçilmez bir kara sevda olduğunu söyleyen Alkır, “Erzurum’a ait parçaları başka yöre adı altında yazan kişiler vebal altındadır. Biz müzik yaparken para falan bilmezdik, bundan dolayı da işimizi severek yapardık. Para bizim için önemli değildi, düzenlenen her geceye elbisemizi kendimiz yaptırıp, seve seve giderdik. Para taleplerinden utanır, ar ederdik. Sanatın soytarı devrini yaşıyoruz, nerde o eski günler. Bu zaman sanatın soytarı devri. Eğer sözde sanatçı kadın ise süsleyip boyayıp sahneye çıkarıyorlar. Erkekler ise uzun saçlı ve tipsizler. Bizim mûsikîmiz pop değil, var olan halk müziği, sanat mûsikîsi ve tasavvuf müziği. Bunların dışına çıkıldı mı gelip geçici şeyler, yani sinek vızıltısı. “Dün gece yâr hanesinde diye başlayan türküm hala dillerdedir. Bu eser her zaman dillerde olacaktır. Şimdikilerin yaptığı eserler hiçbir sanat kaygısı taşımadığından ömrü kısadır. Bugün var yarın yok. Ondan dolayıdır ki, şimdi popüler olan birisi yada parçası bir yıl sonra hatırlanmayacaktır. Ama gerçek sanatçı onun eserleri daima kalacaktır. Yine 25 yaşında olsaydım, sesime güvenirdim. Genç olsam gene derleme yapar ve onları bantlara okurdum. Yeni yetişen ve türkü okuyan sanatçılar, eski türkülerle yetiniyorlar, yeni derleme yapmıyorlar. Antik Tiyatrosunda türkülerimi mikrofonsuz söyledim. Seyirciler beni ayakta alkışladı. Ayrıca Ahlat’ta konser veriyordum, bir ara mikrofon bozuldu, mikrofonsuz söylemeye başladım. Seyircinin dinmeyen alkışları hala kulaklarımdadır” demişti.
BABA VE OĞULLARDAN TÜRKÜ ŞÖLENİ
29 ekim 2010’da Cumhuriyetin kuruluşunun 87'nci yıl dönümü kutlamaları nedeniyle ses sanatçısı olan oğulları ile aynı sahneyi paylaşan Sanatçılar arasında Alkır da vardı. Sahneye tekerlekli sandalye ile gelen 'Türkü Paşası' lakaplı 77 yaşındaki Raci Alkır salonu dolduran yüzlerce kişinin yoğun ilgisi karşısında gözyaşlarını tutamamıştı.
Sahneye tekerlekli sandalye ile oğlu Vahit Alkır tarafından getirilen Raci Alkır, salonu dolduran bin kişinin sevgi gösterisiyle karşılanmış, Alkır Seyircilerin yoğun ilgisi karşısında göz yaşlarını tutamamıştı.
TÜRKÜ PAŞASI RACİ ALKIR, 60’INCI SANAT YILINI KUTLAMIŞTI
18 Aralık 2010 ‘da Türk Halk Müziği sanatçısı, ‘Türkü Paşası’ Raci Alkır’ın 60’ıncı sanat yılını muhteşem bir konserle kutlanmış, bir çok halk müziği sanatçısının Alkır’ın türkülerini seslendirdiği gecede, dinleyiciler unutulmaz bir gece yaşamıştı.
TÜRKÜNÜN PAŞASINA, TOPBAŞ’TAN VEFA
Merhum Sanatçının seyircisi ve dinleyicisiyle son buluşması 21 şubat 2011’de oldu.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın desteklediği ‘Raci Alkır’a Saygı Gecesi’ Bakırköy’deki Cem Karaca Kültür Merkezi’nde yapıldı. Gecede yüzlerce Dadaş, Erzurum Türküleri ile coştu, uzun zamandır hasret oldukları Raci Alkır ile kucaklaştı.
ERZURUM’UN PAŞASIYDI
Erzurum’un Paşası” olarak bilinen Raci Alkır, söylediği türkülerle Erzurumlunun ve yöre insanının gönlünde taht kurdu. 7 yaşından 70 yaşına dek kendine has üslubuyla, davudi sesiyle türküler söyledi, türküler kazandırdı. Erzurum kültürüne sahip çıktı. Erzurum Radyosu Türk Halk Müziği Topluluğunun kurulmasında ve yaşatılmasında önderlik yaptı, büyük emek verdi.
TÜRK HALK MÜZİĞİ REPERTUARINA KAZANDIRDIĞI TÜRKÜLER:
Türk halk Müziğine çok sayıda repertuar kazandıran Alkır’ın eserlerden bazıları şunlar; Hani Yaylam, Aya bak nice gider, Vardım eşiğine yüzümü sürdüm, Kadem bastı gönül tahtı, Dün gece yâr hanesinde yastığım bir taş idi, Beni sorma bana ben ben değilem, Can bula cananını, Kapıda kavun yerler, Erzurum kilidi mülk-i islâmın, Seyreyle güzel kudreti Mevla neler eyler, Bülbül bağa girip yapmış yuvayı, Hani yaylam hani senin ezelin, Nefis sen ölmez misin, Bir bostan ektim pazı, Maşın gelir haralı, Kayalar buz bağlamış, Göç göç oldu göçler yola düzüldü (uzun hava), Bingöl bugün dumandır (uzun hava).