Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, global markaların uzak doğudan uzaklaşmaya başladığını belirterek, “Türkiye, bölgesel merkez olma konusunda çok ciddi bir alternatif ve biz bu fırsatı iyi değerlendirmeliyiz” dedi.
Korona virüs salgınının 2020 yılına damgasını vurduğunu belirten Bakan Varank, “Tek bir virüsün hem insan hayatını, hem de ekonominin dinamiklerini bir anda nasıl yerle bir ettiğini gördük. Yaşadığımız bu küresel salgın, dünyadaki bütün dengeleri derinden sarstı. Türkiye, böylesine zorlu bir dönemi, çok profesyonelce, büyük bir dikkatle yönetiyor. Sokağa çıkma kısıtlaması varken dahi, Bakanlığımıza başvuran fabrikaların çalışmasına müsaade ettik. Güvenli üretim yapan ve güvenli hizmet sunan firmaları belgelendirmeye başladık. Sosyal destek, kısa çalışma ödeneği, işsizlik ödeneği, normalleşme desteği gibi programlarla, milyonlarca vatandaşımıza yaklaşık 40 milyar lira nakdi destek verdik. Kamu bankalarımız kredi musluklarını açtı. Teknoparklarda ve Ar-Ge merkezlerinde uzaktan çalışmayı kolaylaştırdık. Tabi bu politikalar meyvelerini veriyor. Dış talepteki canlanmayla birlikte, hazirandan itibaren piyasa kendine gelmeye başladı. Organize sanayi bölgelerimizdeki elektrik tüketimi, her ay düzenli bir biçimde artıyor. Hatta şunu söyleyeyim; Eylül ve Ekim performansı, pandemi öncesi dönemin dahi üzerinde. İmalat sanayinde; hem üretim hem de ihracat oldukça güçlü seyrediyor. Ülkemizin her tarafında yeni yatırım talepleri de yükselmeye devam ediyor. Reel sektörün ilk 8 aydaki yatırım talebi, geçen senenin yüzde 30 üzerinde” diye konuştu.
“TÜRKİYE’NİN FIRSATI DEĞERLENDİRMESİ GEREKİYOR”
“İnşallah Türkiye, yılın son iki çeyreğinde güçlü bir büyüme performansı gösterip, 2020’yi asgari hasarla atlatacak” diyen Bakan Varank, sözlerine şöyle devam etti:“Finansal piyasalardaki oynaklıklar, iş yapma biçiminizi etkilememeli, şevkinizi asla kırmamalı. Bilakis, dış piyasalara daha fazla yönelmeli, yeni pazarlar keşfetmenin yollarını bulmalısınız. Tedarikçilerinizle birlikte büyümeye odaklanın. Bakınız, global markalar uzak doğudan uzaklaşmaya başladı. Türkiye, bölgesel merkez olma konusunda çok ciddi bir alternatif. Bizim bu fırsatı mutlaka değerlendirmemiz gerekiyor. Üretim altyapılarımız güçlü ve zengin, işgücümüz becerikli, inovasyon kabiliyetlerimiz oldukça çeşitli. Türkiye ile ortak iş yapan hiçbir yabancı firma, acaba yarı yolda kalır mıyım endişesini taşımıyor. Hatta dün bununla ilgili bir haber vardı, siz de denk gelip okumuş olabilirsiniz. Boeing'in ülkemizde yerel tedarikçileri var. Ünlü bir kola firması, meyve suyu konsantresini bizden alıyor, hatta diğer ülkelerin de Türkiye'den alması için aracı oluyor, lojistik detaylara kadar takip ediyorlar. Hindistan karantina ilan ettiğinde, Cargill, trafo yağı üretimini Türkiye'ye kaydırdı. Yazılımda dünyanın ilk 10 şirketinden biri olan Micro Focus, Ankara merkezli gencecik bir start-up’ı satın aldı. Bu satın almada Türkiye; İsrail, İspanya, Portekiz, İtalya ve Hollanda gibi ülkeleri geride bıraktı. Günü birlik piyasa hareketlerinden sıyrılıp, yaşadığımız dönemin sunduğu fırsatlara odaklanmamız gerekiyor. Yerli katma değeri daha da artırıp, küresel lige daha sıkı eklemlenme zamanı. 2021 yılında Bakanlığımız Allah’ın izniyle çok daha güçlü olacak.”