ford ercihan otomotiv
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Aziziye Kahramanı Miralay Bahri Bey’e vefa
Aziziye Kahramanı Miralay Bahri Bey’e vefa
GSİM’den  filenin dadaşlarına motivasyon desteği
GSİM’den  filenin dadaşlarına motivasyon desteği
Erzurum’da aranan 6 şahıs yakalandı
Erzurum’da aranan 6 şahıs yakalandı
Şehit Polis Akoral rahmet niyazlarıyla anıldı
Şehit Polis Akoral rahmet niyazlarıyla anıldı
Emniyet üniversite öğrencilerini bilgilendiriyor
Emniyet üniversite öğrencilerini bilgilendiriyor
HABERLER>TÜRKİYE
2 Kasım 2019 Cumartesi - 09:45

Türkiye sağlıkta marka ülke

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 6. Tip Dünyası Kurultayı Aziz Sancar Bilim, Hizmet ve Teşvik ödülü programına katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kurultayda önemli açıklamalarda bulundu.

Türkiye sağlıkta marka ülke

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 6. Tip Dünyası Kurultayı Aziz Sancar Bilim, Hizmet ve Teşvik ödülü programına katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kurultayda önemli açıklamalarda bulundu.

“ÜLKEMİZİ SAĞLIK ALANINDA DÜNYA ÇAPINDA BİR ÇEKİM MERKEZİ HALİNE DÖNÜŞTÜRDÜK”

Sağlık alanında yapılan yatırımları anlatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bugün Türkiye sağlık alanında dünyanın en önde gelen ülkelerinden biridir. Her başarı gibi Türkiye’nin sağlık alanında geldiği yerin gerisinde de çok büyük emek, fedakarlık, alın teri vardır. Göreve geldiğimizde sağlığı önceliklerimiz arasında ilk sıraya çıkardık. Zira bir sağlıklı nefes bir devleti feda etmek için yeter akçedir. Tüm dünyada örnek alınan sağlık reformunu kısa sürede hayata geçirdik. Hastanelerin birleşmesinden, sağlık sigortası sisteminin gelişmesine, alt yapı, personel eksikliği ve araç gereçlerle ilgili çok büyük yatırımlar yaptık. Hastane ve tedavi kurumlarımızın sayısın 2 bin 825’ten 5 bin 488 yükselttik. Hastanelerimizin toplam yatak sayısın 239 bine, nitelikli yatak sayısını 145 bine çıkardık. Çalışanların sayısını bu rakamda çok önemli ama yeterli değil, 378 binden 1 milyon 24 bine ulaştırdık. Hastanelerimizde teşhis ve tedavi cihazlarından ambulansa kadar her alanda sayıyı ve kaliteyi yükselttik. Sağlık yaptığımız büyük dönüşümde tek gayemiz, o da milletimize en kaliteli sağlık hizmetini en makul maliyetle sunmaktı. Ülkemizde kişi başına yapılan sağlık harcamasını 19 lira düzeyinden 140 liraya yükselirken, bireyin ceplerinden yaptığı harcama oranı yüzde 20’den yüzde 17’ye geriledi. Sonuçta hedeflediğimiz düzeyde ve en makul maliyetle sağlık hizmeti vermeyi başardık. Bu hizmeti sadece kendi vatandaşlarımıza sunmakla kalmadık, aynı zamanda 3 kıtanın kavşak noktasında olan ülkemizi sağlık alanında dünya çapında bir çekim merkezi haline dönüştürdük. Bugün çok sayıda ülkeden gelen heyetler sağlık sistemimizi inceleyip kendilerine uyarlamaya çalışıyorlar. Gelişmiş ülkeler dahi sağlık sistemindeki tıkanıklıkları çözmekte zorlanıyor. Mesela Obama kendi ülkesinde bizim sağlık reformunun çok küçük bir modelini gerçekleştirmeye çalıştı ancak neticeye ulaşamadı. Bana da sordu siz nasıl yaptınız, diye ama gerçekleştiremediler. Diğer ülkelerin yaşadığı sıkıntıları söylemiyorum. Reformun ilk adımlarında bize batarsanız, bitersiniz diyerek bizi caydırmaya çalıştılar. Hizmet kalitesi artarken vatandaşımın üzerine düşen külfetinin azalması bize yürümeyeceğini söyleyenler başta olmak üzere herkesi şaşırttı. Şunu söyleyeyim, niyet halis olunca akıbette hayır olur. Hayatın dinamizmi ne kadar iyi olursa bizi sağlık sistemimiz daha ileriye götürmeye güncellemeye, geliştirmeye yöneltiyor” dedi.

“İLAÇ, AŞI VE CİHAZ ÜRETİMLERİNİN MİLLİLEŞTİRİLMESİ HUSUSUNDA GİZLİ BİR DİRENİŞ OLDUĞUNU BİLİYORUM”

Yerli ilaç, aşı ve tıbbı cihazların üretilmesiyle ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yerli ilaç, aşı ve tıbbi cihaz üretimine kadar her alanda çok önemli çalışmalar içindeyiz. Yerli ilaç, aşı ve cihaz üretimini öyle adı yerli kendisi dışa bağlı değil, formülünün geliştirilmesinden bütün aşamalarıyla kendimize ait hale getirmede kararlıyız. Vatandaşlarımızın bazılarının yabancı ilaçlara mesafeli yaklaştığını görüyoruz. İlaçları ve aşıları halkımızın hassasiyetlerine uygun şekilde üretip hizmete sunduğumuzda bu sorunu aşmış olacağız. Kamuda ve özel sektörde ilaç, aşı ve cihaz üretimlerinin gerçek anlamda millileştirilmesi hususunda gizli bir direniş olduğunu da biliyorum. Ülkemiz açısından stratejik bir öncelik olarak gördüğümüz bu hususta atılan bütün adımları ve yapılan tüm engellemeleri yakından takip altına alacağımızın bilinmesini istiyorum. Milletimizin ve insanlığın şifa vesilesi kurumlarımızla tıkır tıkır işleyen sistemimizle sağlık alanında ülkemizin yerini çok daha yüksek yere çıkartacağız. Birikimi ve tecrübeyi ve alt yapıyı dostlarımızla paylaşmaktan memnun oluyoruz. Hep birlikte hareket edersek her mesele gibi sağlık sıkıntılarımızın üstesinden daha kolayca geleceğimizi açıktır” diye konuştu.

“SİLAHLANMAYA HARCANAN PARANIN BİR KISMIYLA DÜNYADA AÇ VE SUSUZ KİMSE KALMAZ”

Ülkelerin ortalama yaşam sürelerine dikkat çekerek konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Binlerce yılda ölüme çare bulanamadı. Ama tıp ve ilaç biliminin gayretleriyle insanların yaşama süresi oldukça uzadı. Kimi Afrika ve Güney Asya ülkelerinde hala 50 yaşın altında hayat süreleri mevcut. Dünya ortalamasında bu rakam erkeklerde 70, kadınlarda 74 oldu. Japonya ve İsviçre gibi ülkelerde ortalama hayat süresi 84 çıktı. Buna karşılık mesela Suriye gibi büyük yıkımlara uğrayan ülkelerde ortalama hayat süresi 73’ten 63’e geriledi. Bugün 7,5 milyarı bulan dünya nüfusuna sahibiz. Karşımızdaki fotoğraf ortalama ömür uzamakla birlikte sağlık başta olmak üzere çeşitli alanlarda ciddi çarpıklıkların büyüdüğüne işaret ediyor. Bir tarafta yüz milyonlarca insan açlıktan ölme tehdidiyle karşı karşıya, diğer tarafta obezitenin önemli bir sağlık sorununu haline dönüştüğü yerler var. Başta Amerika olmak üzere. Bu çarpıklığın üzerinde uzun uzun düşünülmesi gerekiyor. Silahlanmaya harcanan paranın bir kısmıyla dünyada ne aç ne de temiz su sıkıntısı çeken kimsenin kalmayacağı gerçeğini de dikkate almalıyız. Günümüzde dev bir ekonomi haline dönüşen sağlık endüstrisinin bu maliyeti karşılayan ülkelere ve toplumlara karşılıyor olması ayrı bir sorundur. Bu tür çarpıklıkların yol açtığı sosyal siyasi, ekonomik kırılmaları dünyamızın geleceği için en büyük tehditlerden biri olarak görüyoruz. Birleşmiş Milletlerin daha adil daha hakkaniyetli, etkin bir yapıya kavuşturulması yönündeki çağrımızın sebebi budur. İnsanların ve toplumların daha adil bir gelecek konusunda ümitleri canlı tutmalıyız. Tabi ki bu mesele Bilim adamlarından önce siyasetçilerin sorumluluk alanlarına girer. Siyasetçilere bilim adamları yol gösterir. Sizlerin çalışmalarıyla hep birlikte dünyayı daha yaşanabilir hala getireceğimize inanıyorum” şeklinde konuştu.

“SURİYE KRİZİ BOYUNCA NEREDEYSE ATTIĞIMIZ HER ADIMDA YALNIZ BIRAKILDIK”

Sığınmacılarla ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye hem kendi toprakları içinde hem de bölgesinde dünyada yaşanan hadiselere daima insan merkezli yaklaşan bir ülkedir. Bugün ülkemizde kahir ekseriyeti Suriyeli olmak üzere yaklaşık 4 milyon sığınmacı hayatını sürdürüyor. Bu büyüklükteki topluma sadece gönüllü kuruluşlarla sağlık hizmeti verilmesi ilk bakışta mümkün değildi. Kurduğumuz sistemle sığınmacıların hepsi bütün şehirlerde vatandaşlarımızla aynı koşullarda hizmet alabiliyor. Bu kadar kritik bir dönemde, her an havan toplarının füzelerin atıldığı bir dönemde sağlıkçıların hastanelerde durmadan bu hizmeti vermeleri takdirin üstündedir. Biz hastalara ilaçları ücretsiz veriyoruz, dünyada başka bir ülke yok. Gıdadan, barınmaya, eğitimden, istihdama kadar her konuda ülkemizdeki sığınmacıları insanı şartlarla yaşatmaya çalışıyoruz. Bu hizmeti paramızı çok olduğu veya mecbur olduğumuz için veriyor değiliz. Tam tersine gelir olarak bizden fazla olanların sığınmacıları nasıl mağdur ettiklerin görüyorsunuz. Kimse bizi sınırlarımızı bu mağdurlara açmaya zorlamamıştır. Tarihimizden ve kültürümüzden biz insani duruşu gösterdik ve sürdürüyoruz. Asıl üzüntü verici olan büyük ölçüde tek bırakıldık. Şu anda Avrupa Birliği başta olmak üzere bizim sadece sivil toplum kuruluşlarımıza STK’lar vasıtasıyla gelen destek 3 milyar avro, peki bizim yaptığımız yatırım bizim bu bölgede 8,5 yıldır 40 milyar doları aşmıştır. Avrupa Birliğinden biz daha mı zenginiz böyle bir durum mu var, yok. Bu bizimi medeniyetimizin bize yüklediği görevdir. Suriye krizi boyunca neredeyse attığımız her adımda yalnız bırakıldık” dedi.

“BM’YE ULUSLARARASI ÇAĞRIYI YAPIN DİYECEĞİM, OLMADI, TEL ABYAD’LA RESULAYN’DA MÜLTECİ ŞEHİRLERİNİ BİZ KURACAĞIZ”

Güvenli bölgelerle ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uzun uğraşlar ve fedakarlıklarla Suriye’de oluşturduğumuz güvenli bölgeler ülkedeki en huzurlu yerlerdir. Son olarak Barış Pınarı Harekatıyla Suriyeli kardeşlerimize huzur kalple geri dönecekleri yeni alanlar kazandırdık. Planları yaptık projeleri hazırladık. Bunları Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda liderlerle yaptığım görüşmelerde kendilerine takdim ettim. Kitapçığa bakıp gayet güzel diyorlar. Peki para ona gelince ses yok. Bunlar parasız olmaz, bunu beraber yapacağız. Yarın Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri misafirim olacak. Kendisine aynen bu programı takdim edeceğim. Diyeceğim ki uluslararası toplantı çağrısını yapın. Yaptığınız yaptınız, yapmazsanız ben yapacağım. Olmadı Tel Abyad’la, Resulayn arasında bir mülteciler şehirlerini biz kuracağız. Bizim insanımız bu tür adımları atar. Biz bu işleri böyle yürütüyoruz. Yıllardır milyonlarca sığınmacıyı barındırmak için ev sahipliği yaptık. Buna karşılık uluslararası toplumdan sadece nasihat aldık” diye konuştu.

 

“SURİYE’NİN PETROL BÖLGELERİNİ PAYLAŞMAK İÇİN YARIŞANLAR TÜRKİYE’NİN İNSANİ GİRİŞİMLERİ İÇİN HER TÜRLÜ BASKIYI YAPIYOR”

Suriye’deki petrol bölgelerini paylaşmaya çalışanların sığınmacılar için hiçbir şey yapmadığını belirterek konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bir damla petrolü bir damla kandan daha değerli gören zihniyetin gözü Suriye’de ve dünyanın her yerinde kendi çıkarından başka bir şey görmüyor. Biz ise etrafımıza baktığımızda sadece insan görüyoruz. Sadece can, hayat görüyoruz. Diğerleriyle en büyük farkımız işte budur. Suriye’nin petrol bölgelerini paylaşmak için yarışanlar Türkiye’nin insani girişimleri için her türlü baskıyı yapıyor. Son 8 yıldır Suriyeli sığınmacılar için dikenli tel örgü çekmekten başka hiçbir iş yapmayanlar sığınmacıların vatan hasretini dindirecek çabalara mani oluyorlar. Türkiye’nin gayretlerine yönelik sergilenen çifte standardın takdirini ben sizlere bırakıyorum. Sizler 4 milyonu aşkın insana sağlık hizmeti vermenin nasıl bir mali yüke karşılık geldiğini biliyorsunuz. Türkiye olarak bunun yanında sınırlarımız dışında 3 milyon kişiye destek sağlıyoruz. Bütün bu hizmetleri herhangi bir beklentiyle değil, insani ve ahlakı sorumluluklardan dolayı yaptık. Kimin ne dediğine bakmadan sınırlarımız içinde ve dışında bu hizmetleri vermeyi mazlumların ve mağdurların ümit kapısı olmayı sürdüreceğiz. Sadece kendi sorumluluklarımızı yerine getirmeyip tüm insanlığın onurunu kurtarmış olacağımıza inanıyorum” dedi

 

 
Cumhurbaşkanından Cumhur ittifakı vurgusu
 
Erzurum 2’inci sırada
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Erdoğan: “Milletimize müjdelerimiz olacak”
AK Parti Grup Toplantısı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkelerinde ...
Ülkemizin hizaya sokulduğu günler geride kaldı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Görüldüğü gibi faiz sürekli olarak ...
'Türkiye Genom Projesi' başladı
Tanıtım toplantısına TÜSEB Başkanı Prof. Dr. Adil Mardinoğlu, TÜSEB Genel ...
 
Dadaş Köroğlu görevine başladı
Malatya’nın Doğanşehir İlçe Kaymakamlığına atanan Halil İbrahim Köroğlu görevine başladı.
‘Tarihi bir mücadelenin içindeyiz’
Erdoğan, “Millet ve devlet olarak, varlığımızı ve geleceğimizi korumak ...
“Terörü kaynağından kurutma kararımız var”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Biz hakikatten yana olduk, terörü kaynağından ...
 
“Bu coğrafyada raconu Türk milleti keser”
Turhan, “Türkiye’nin büyüklüğünü, Türkiye’nin liderinin büyüklüğünü kabul ...
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Artık bu oyun bitti”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Barış Pınarı Harekatı ile tam manasıyla takke ...
Şentop: “Türkiye hedefe ulaşmış durumdadır”
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, “Suriyeli ...
 
ERZURUM GAZETESİ
YAZARLAR
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Çözümün Kuşkulusu
İslamhan Bulutlar
İslamhan Bulutlar
Peki bu işleri kim yapsın?
Ayhan Kara
Ayhan Kara
Bevval-i Ceh-i Zemzem: FETÖ ve İblis..
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Berhan Yılmaz hocam kitabın ortasından konuşmuş: Sistem değişmeli
Can Umut Avcıgil
Can Umut Avcıgil
Hitabetin İhtişamı ve Hikâyenin Gücü
Mahmut Akdağ
Mahmut Akdağ
Ehramlı kadınlar çiftçi olamaz mı yani?
ERZURUM
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ARŞİV
ANKET
Erzurumspor’un Yeni Sezon Önceliği:

a. Ligde kalmak
b. Playoffa kalmak
c. İlk iki için mücadele


Sonuçları göster Anket arşivi
FACEBOOK'TA ERZURUM GAZETESİ
TWITTER'DA ERZURUM GAZETESİ
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeHakkımızda KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva