TÜRKÇE’DEKİ RENK SAYISI
Türk Dili ve Edebiyatı üzerine yaptığı çalışma, makale ve tespitleriyle tanınan Yrd. Doç. Dr. Salim Küçük, Türk Dil Kurumu'nun (TDK) güncel sözlüğünde 570 bin kelime bulunduğunu, Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü'nde 2 bin 396 atasözü ve 11 bin 209 deyimin yer aldığını ancak Türkçe'deki renklerin sayısının bilinmediğini ifade ederek, Türkiye Türkçe'sinde ve diğer lehçelerde yer alan renk adlandırmalarının artık rakamsal olarak tespit edilmesinin gerektiğini söyledi.
TARAMA ÇALIŞMASI
Bunun için geçmişten günümüze Türk edebiyatının bütün dönemlerinin kapsamlı bir şekilde araştırma, inceleme ve kitap türündeki çalışmalarla incelenmesi gerektiğini söyleyen Küçük, 11-12 Temmuz tarihlerinde Ankara'da TDK tarafından gerçekleştirilen Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanları Çalıştayı'nda bu konuya değindiğini belirterek Eski Türk Dili, Eski Türk Edebiyatı, Halk Edebiyatı, Yeni Türk Edebiyatı, Yeni Türk Dili ile Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları alanında renkler konusunda akademik manada
bir seferberliğe ihtiyaç olduğunu belirtti.
Küçük, Cumhuriyet dönemi şiir, hikaye ve romanında devir, tür, şahsiyet ve akımlar dikkate alınarak renkler konusunda yapılacak yeni araştırmalara ve bakış açısına ihtiyaç olduğunu, renkler konusunun yalnızca Ahmet Haşim ve sembolizm anlayışı olmadığını ve bu konuda yüzlerce makale yazılabileceğini, araştırma, inceleme türünde çalışmalar yapılabileceğini, akademik çalışmalarda istenen doygunluk derecesine ulaşmadan yapılacak çalışma ve değerlendirmelerin eksik kalacağını ifade etti.
"BU ZENGİNLİK TESBİT EDİLMELİ"
Küçük, şöyle devam etti: "Bunun için öncelikle Türkçe'nin bütün dönemlerine ait söz varlığının tam olarak ortaya konulması gerekir. Özellikle Tarihi Türk Lehçeleri'nden Çağatayca'ya ait bir sözlüğe acil olarak ihtiyaç bulunmaktadır. Abuşka Lügati yetersizdir. Söz konusu çalışmalar tamamlanmadan Türkçe'de renk bildiren sözcüklerle ile ilgili bir rakam vermem mümkün olmayacaktır. Çünkü henüz çağdaş Türk lehçeleri alanında renkler konusunda hiçbir çalışma bulunmamaktadır ve bu önemli bir eksikliktir.
Örneğin edebiyatımızda bir Kaygusuz Abdal'ın, Mevlana'nın, Peyami Safa'nın renk dünyasını ortaya koyan çalışmalar mevcut değildir. Bunun gibi 29 eser sahibi Nevayi'nin eserlerinde geçen renk adları ve özellikleri üzerine de bir çalışma yoktur ve Nevai 20'nin üzerinde önemli ismi barındıran Çağatay dönemi şair ve yazarlarından yalnızca biridir, Divan şiiri ile Halk şiirinin renk anlayışı da birbirinden farklıdır, buna ek olarak Tanzimat veya Servet-i Fünun vb. dönem şair ve yazarlarının renk dünyası da
tespit edilmemiştir."
TÜRK DÜNYASI BİR BÜTÜN
Türk edebiyatının ve Türk dünyasının bir bütün olduğunu ifade eden Küçük, Türkiye Türkçe'sinin özellikle tabiattan somutlaştırma yoluyla yapılan renk adlandırmaları yönünden diğer lehçelerden daha farklı ve daha zengin bir yapıya salip olduğunu kaydetti. Renk yönünden Türkiye Türkçe'sinin daha zengin bir yapı sergilediğini ancak renkler konusundaki bu avantajın ve zenginliğin yeterince ortaya konulamadığını, bilimsel toplantılarda dile getirilmediğini ve bu konuda lehçeler arasındaki farklılıkların ancak
hazırlanacak bir Türkiye Türkçe'si Renkler Sözlüğü veya Türk Dünyası Karşılaştırmalı Renkler Sözlüğü ile ortaya konulabileceğini söyleyen Küçük, "Bu konuda TDK'nin önderliğine ihtiyaç var. Bu konunun bir projeye dönüştürülmesi gerekir" diye konuştu.
TÜRKÇE RENK ADLARININ BAZILARI
Türkçede bulunan ancak günlük hayatta pek dile getirilmeyen ve adeta unutulmaya yüz tutan bazı renk adları şöyle: "Al, Altınsarısı, Aşı, Ateşi, Baruti, Beyaz, Boz, Camgöbeği, Çividi, Devetüyü, Ebruli, Eflatun, Erguvan, Fıstıki, Fildişi, Firuze, Fulya Sarısı, Gelincik Kırmızısı, Gökmavisi, Gülkurusu, Gülpenbesi, Gümüşi, Hacıyeşili, Haki, Kahverengi, Kara, Kavuniçi, Kestane, Kızıl, Kimyoni, Kiraz, Kuzguni, Küfyeşili, Külrengi, Lacivert, Leylak, Limonküfü, Limoni, Mavi , Menekşe, Mor, Narçiçeği, Nefti,
Patlıcani, Pembe, Samansarısı, Sarı, Siyah, Şarabi, Tarçıni, Tirşe, Turuncu, Vişne, Yakut, Yavruağzı, Yeşil, Zeytinyeşili, Zifiri, Zümridi."