Türk Ulaşım-Sen Erzurum Şube Başkanı Mükremin Aktaş, TCDD Genel Müdürlüğü’nün, Türk Milletinin refah ve ümran nimetinden faydalanmasına en kapasiteli hizmeti sunduğu dolaşım damarı olan demiryoluna ağır darbe indirdiğini söyledi. Aktaş, “Ülkemizin dört bir yanını demiryolu ile donatılması mevcut hatların dahada genişletilerek ucuz, emniyetli, dışa bağımlı olmayan, uzun ömürlü ve konforlu demiryolu taşımacılığını “ Türkiye kalkındırılıyor” iddiası ile taban tabana zıt bir uygulama ile daraltmak hangi ilmi tespitin ürünüdür çok merak uyandırmaktadır” dedi.
//TREN TAŞIMACILIĞI BÖLGE İÇİN ÖNEMLİ
Yayımlanan emre göre; sosyo ekonomik yönden en mağdur durumdaki bölgelerdeki trenlerin işletilmesi TCDD Genel Müdürlüğü’nün emri ile durdurulduğunu anlatan Türk Ulaşım-Sen Erzurum Şube Başkanı Mükremin Aktaş, “Yayımlanan emrin ilk paragrafı aynen şöyledir; “Yolcu Dairesi Başkanlığının ilgili (b) talebi doğrultusunda verimsiz işletildikleri tespit edilen ve ayrıca işletildikleri parkurda yol çalışması yapılacağından aşağıda belirtilen yolcu trenleri açıklanan tarihten itibaren seferden kaldırılmıştır.” denilmektedir. Hantallaşan yönetimin insanlara hizmet sunumunda yetersiz kalması sonucu meydana gelen zararların toplumsallaştırma eğilimi anlamına gelen bu uygulama aşamasına nasıl gelinmiştir. Bilindiği üzere 23 Eylül 2002 tarihinde ilk seferine başlayan ve bölge insanı için rahat, güvenli bir ulaşım imkânı olan Erzurum Ekspresi TCDD Yönetiminin karmaşık tren işletmeciliğinden kaynaklanan sorunlardan dolayı seferden kaldırılmıştır. Şöyle ki; Başlangıçta Erzurum’dan hareket Saati 13.30 olan Trenin Ankara’ya varışı 11.15 idi her nedense yol yenileme çalışmaları bahanesi ile hareket saatleri son altı ayda birkaç defa değiştirilerek seyahatlerinde treni tercih eden insanlarda kafa karışıklığına sebep olmuştur. 14.10.2009 tarihinde Erzurum’dan kalkış 20.13 olarak değiştirilmiş daha sonrada Erzurum Ekspresinin çıkış merkezi olan Kars-Erzurum arası iptal edilmiş ve trenin Erzurum’dan hareket saati 23.55 olarak değiştirilmiştir. Kısa zamanda hareket saati birkaç defa değiştirilen Erzurum Ekspresinin günlük tehiri dört saate çıkmış bu nedenle yolcularımız trenin çok fazla tehir etmesinden Erzurum’dan hareket saatinin geç oluşuyla birlikte Ankara’ya varışın 24.00 dan sonra oluşu treni tercih etmemelerine neden olmuştur” diye konuştu.
//YANLIŞ UYGULAMALAR
“Bu yanlış uygulama sadece yolcu trenlerinde olmayıp yük taşımacılığında daha belirgin bir şekilde kendisini göstererek sosyoekonomik yönden bölge halkı üzerindeki tahrip edici etkisini göz ardı eden TCDD yönetimi sadece 500 ton ve üzeri yük taşımacılığını tercih etmiş hafife alınamayacak kadar bir ekonomik kayba neden olmuştur” diyen Türk Ulaşım-Sen Erzurum Şube Başkanı Mükremin Aktaş, şunları kaydetti;
“Demiryolu taşımacılığının gelişmiş olduğu ülkelerde on ton ve üzeri bütün taşımacılık demiryolu ile yapılması zorunluluğu varken ülkemiz tam tersi bir uygulama ile kamyon ülkesi olmuştur. Ülkemizdeki kamyon sayısı AB ülkelerinin kamyon sayısının toplamından daha fazladır. Yine yük taşımacılığının verimli ve hızlı olmayışının nedenleri arasında Erzurum-Kars arasındaki hat kesiminin 1935’lerden sonra yorgun ve bakımsız oluşu rehabilitasyon çalışmalarının olmayışı ticari hızımızın yük treninde 30 km/saat yolcu treninde ise 50 km/saat üzerine çıkmaması hizmette kaliteyi düşürmüştür.
//TOPLUMDAKİ OLUMSUZ YARGI
İfade etmeye çalıştığımız bu sorunlardan sonra TCDD yönetiminin tarafsızlığı konusunda toplumda olumsuz bir yargı ortaya koyduğu gibi uygulamaya konulan bu tutum ile güven konusunda sürekli azalma gösteren bir süreç izlendiği gözlemlenmektedir. TCDD’nin zaten doyurucu olmayan verimliliği üzerinde daha kısırlaştırıcı bir etki yapabilmektedir. TCDD yönetimi bu uygulama ile bölge halkını yok saymakta dikkate almamaktadır. Bu durum halkımızda ve bölge ekonomisinde çok ciddi ekonomik kayıplara neden olmakta buna bağlı olarak müşteri memnuniyetsizliği söz konusudur ve şüphesiz ki yönetimin siyasallaşması kapsamında değerlendirilecektir.
//TREN SEFERLERİ TEKRAR UYGULAMAYA KONULMALI
Kısa dönemler için düşünme alışkanlığı, çözüm ve teklifleri üzerinde bir müddet sonra reform ihtiyacı doğduğu kaçınılmaz bir gerçektir. Karar alma sürecinde sıkça sözü edilen “kamu yararı, toplumun iyiliği”, “ülke menfaati”, “toplum menfaati” gibi kavramlar günümüzde iyiden iyiye sıradanlaşmış ve dolgu malzemesi gibi anahtar sözcükler haline dönüşmüşlerdir. Kısaca bu haksız uygulama toplumsal denetime muhtaçtır. İlmi ve iktisadi çevrelerin yanı sıra politik desteğe de ihtiyaç vardır. Ayrıca sivil toplum kuruluşları sosyal bilinci ve sorumlulukları geliştirme görevlerinden dolayı meseleye sahip çıkmalıdır. Biz Türk Ulaşım Sendikası olarak TCDD yönetiminin bu haksız ve yanlı tutumundan bir an önce vazgeçmesini; seferden kaldırılan trenlerin tekrar sefere konulmasını istemekteyiz.”