Atatürk Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü bünyesine sosyal bilimler alanında yapılan bir tezin sadece ‘indeks’ şeklinde hazırlanması ve yararlanılan kaynaklardan bilgilerin dahi aktarılmayıp sadece sayfa numaralarının verilmesine yönelik çıkan iddialar Erzincan Üniversitesi bünyesinde yapılmış olarak gösterildi.
Erzincan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İlyas Çapoğlu, son zamanlarda sosyal medyada ve basında Erzincan Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi’nde görev yapan Meriç Aybar’ın, Erzurum Atatürk Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsünde bünyesine kabul edilen sosyal bilimler alanında yaptığı tez çalışmasının Erzincan Üniversitesi tarafından onaylandığına dair çıkan asılsız haberlere ilişkin bir açıklama yaparak, yapılan tezin Atatürk Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü bünyesinde yapıldığını belirterek, tezin sahibi Meriç Aybar’ın Erzincan Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi’nde görev yaptığı için tezin Erzincan Üniversitesinde kabul edildiğine dair asılsız yansımalar olduğunu kaydetti.
Erzincan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İlyas Çapoğlu açıklamasında; “Dün basına yansıyan hepimizi üzen gerçekleşen bu tez vakası, bizim üniversitemizle tezin hemen hemen hiçbir alakası olmayan bir yönü bu. Atatürk Üniversitesinde Eğitim Bilimleri Enstitüsünde bünyesinde yapılmış bir tez. Bu tez, tez danışmanı tarafından verilmiş daha sonra çalışılmış en son aşamada savunması yapılmış bir juri tarafından tez doktora tezi kabul edilmiş enstitüde daha sonra yayınlanmış. Daha sonraki aşamalarda bu tezin sahibi kişi üniversitemizde görev almış. Burası bizi ilgilendiriyor. Bu haberde Erzincan Üniversitesinde çalıştığı için bu şekilde belki basına yansıyor ama yansıdığında Erzincan Üniversitesinde yapılmış gibi yansıtılıyor. Yanlış olan tarafı burasıydı. Bu bizi üzdü aslında. Daha sonraki aşamalarda basında teze ulaşılınca tez kapağında tezin Erzurum’da yapıldığı, Erzincan üniversitesiyle o manada bir alakası olmadığı anlaşıldı ve bu şekilde basında düzeltmeleri gördük. Bu bizi biraz rahatlatmış oldu. Dolayısıyla burada hiç hak etmediği halde Erzincan’ın, Erzincan Üniversitesini adının olumsuz geçmesi bizleri üzmüştür. Sonra düzeltilmiş olması da bizi biraz rahatlatmıştır. Basında bu haberlerin üzerine Atatürk Üniversitesinden yetkililer gerekli açıklamalarda bulunup hemen bir inceleme başlatmışlardır. Bu inceleme sonunda soruşturma yapılır, tezle ilgili yeni bir hakem heyet kurulur inceleme yapılır sonuç nasıl olur onu biz takip ediyoruz. Bu sonuca göre bizde, bizde çalışan Öğretim elemanı hakkında gerekli bir işlem varsa onu biz burada yaparız, bu konuda bir sıkıntı yok. O kişinin bizim Üniversitemizde görev alması nasıl oldu, bu akademide görev alma 2547 sayılı YÖK Kanunu 23. Maddesine göre belirlenen usullere dayalı olarak biz bu akademisyeni üniversitemize katmışızdır. Bu süreçler içerisinde sadece tezle üniversiteye girmiyor öğretim elemanları, bunun yanında pek çok şartı yerine getirmesi gerekiyor. Bu tezin yanında diğer bilimsel aktivitelerinde hesaba katılmasıyla bu üniversiteye öğretim elemanı olarak atanıyor. Ve burada da bilimsel kurullar jurilerle bu oluşturuluyor. Dosyasını incelediğimizde bu arkadaşımızın, dosyasında bütün süreçlerin düzgün yapıldığı doktora tezi yanında kitaplarının makalesinin seminerlerinin olduğunu gördük. Yani jurilerin verdiği raporlar ve fakültesinin yönetim kurulunun raporları olumlu cereyan ettiğinden sonuç olarak bildirildiğinden sonra biz bunların atamasını yapmış olduk. Bu süreçte herhangi bir sıkıntı, soruşturulacak ya da incelenip aksi bir karar verecek durum ortaya çıkmış değildir şuanda. Tezle ilgili şuanda bir yorum yapma durumumuz yok, tamamen sosyal bilimler alanında yapılmış bir tez çalışmasıdır. Bu tez çalışması yine bir halen juri değerlendirir bir rapor verirse ona göre bir işlem yapabiliriz. Ama bakıldığında şekli olarak pek çok kişinin eleştireceği bir tez görüntüsü göze çarpıyor. Buna biz şöyledir böyledir diyecek durumda değiliz yanlış yapmış olabiliriz çünkü akademik özgürlük vardır, akademik hangi şeye dayanarak bunu yapmıştır, onun ölçümünü yine bir hakem heyete bırakmakta fayda vardır. İptal ederse o zaman ki süreç başka hukuki bir, hak ihlali yapmadan bunun gereğini yapmak zorundayız. Eğer bu tamamen yapılmamış sayılırsa o zaman elde edilmemiş belgeyle bir sürece girdiği için onun gereği öyle yapılacaktır. Asla hukukun dışına çıkmamamız gerekiyor. Duyusal davranamayız belki duygusal olarak şuanda biraz farklı düşünüyor olabiliriz ama hukukun ihlali bizim buralarda olmaması gerekiyor. “diye konuştu.