AHMET AKBUĞA
ERZURUM (İHA) - Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Hakan Temiztürk’ün geçmişten günümüze medyanın rolü ile siyasete vurgu yaptığı, medya-siyasi iktidar ilişkilerine eleştirel yaklaşımda bulunduğu “Trajik-O-Medya” isimli kitabı kitapseverlerin beğenisine sunuldu.
Çeşitli gazete ve dergilerde aktif gazetecilik yaparak güncel konulara ilişkin yazılar ve yorumlar yayımlayan Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Hakan Temiztürk, “Trajik-O-Medya” adlı kitabını çıkardı.
206 sayfalık kitapta Temiztürk, medyanın tutumu ve siyasi ilişkilere vurgu yaptı.
Kitabın arka kapağında ise Temiztürk’ün şu yazısı yer aldı:
“Türkiye’de ‘hatırı sayılır’ bir medya var. Hem büyüklüğü bakımından, hem de gücü açısından. Büyük medya grupları da, en ileri teknolojiyi kullanan yayın organları da. Sağlıklı bir kitle iletişimi için çalışan amatör ruhlu medya emekçileri de var. Medya gücünü değişik iş kollarında faaliyet gösteren firmalı için kullanan medya patronları da. Medya, iki asra yaklaşan tarihinin son yıllarını renkli, farklı, sesli bir o kadar da sancılı geçirmektedir. 2009 Türkiye’sinde şu soruyla yüzleşmekten kaçınmak imkansızdır. Bu sebeple; medyanın bu denli kutuplaştığı, kutuplaşmalara alet olduğu, asıl ve en önemli işlevini bu kadar ihmal ettiği bir dönem yaşanmış mıdır Türkiye’de? Siyaset sahasındaki gelişmelerde medya olayları izleyen, haberleştiren ve kitlelere aktaran bir konumda olmamıştır. Bu olayların her safhasında manşetleriyle, bültenleriyle aktif olarak rol(ç)almıştır. “Dördüncü kuvvetlikle yetinmemiş, siyasete, hukuka, idareye hükmetmeye kalkmıştır. Sermaye gruplarının elindeki/etkisindeki egemen medya, son yıllarda, herhangi bir müdahale, yönlendirme, baskı olmaksızın sadece siyasi hareketleri değil, muhalif basını ve toplumdaki diğer muhalif hareketleri de hedef tahtasına koymuştur. Böylece bugün çok şikayetçi olduğumuz kutuplaşmanın temelleri atılmıştır. Yine bu dönemde ortaya çıkartılan çeteler ile devamında başlatılan Ergenekon soruşturması, medyaların yaklaşımlarına göre farklı kutuplarda yer aldıkları yeni medya düzeninin oluşmasına yol açmıştır. Yeni medya düzeninde bir grubun ak dediğine diğeri kara demektedir. Artık sınırlar, kutuplar bu kadar net ve belirgindir.”