ERZURUM (İHA) – Erzurum'da 20 kişilik çetenin tehditle faizli tefecilik yaptıkları dinlenilen telefon konuşmalarıyla ortaya çıkarıldı. Polis çeteyi web sitesine gelen ihbarla çökertti.
Tehditle faizli tefecilik yaptıkları belirlenen 20 kişi hakkında Erzurum Dördüncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. 16 kişinin şikayetçi olduğu dava dosyasında yaklaşık bir yıla aşkın süredir telefonları dinlenen çete lideri ve üyelerini konuşmaları ele verdi. Cumhuriyet Savcılığı'nın hazırladığı 550 sayfalık iddianamede, çete lideri ve üyeleri arasında "Patlamayın, kimseyle görüşmeyin, silah yok desin, olayı inkar etsin", "Deki ben bilmem tefeydi, tüfeydi","La o icra memurunu tutun ayağınızı sokun" gibi konuşmalar yer aldı.
MAĞDDUR YAZDI, EMNİYET ÇETEYİ ÇÖKERTTİ
20 Eylül 2011 günü Emniyet Müdürlüğü internet sitesine "Mağdurum" rumuzu ile "Erzurum’da bulunan tefeci çetesi hepimizin korkulu rüyası haline gelmiştir lütfen bize yardım edin, faiz ile borç para veriyorlar ancak ödediğimiz halde borcunuz bitmedi diyerek tehditle bizden para istiyorlar, bu insanlardan korktuğum için ismimi yazmaya çekiniyorum, çünkü silahlı geziyorlar. Benim gibi bir sürü mağdur var ancak korkuyoruz ne olur bu çeteye bir dur deyin" şeklinde yapılan ihbar sonrası operasyon için düğmeye basıldı. Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nce (KOM) gözaltına alınan sanıkların, 'silahla adam yaralamak, nitelikli yağma, haksız çıkar elde etmek amacıyla tefecilik yapmak, kamu görevlisine karşı görevinden dolayı tehdit ve hakaret, Suç İşlemek Maksadıyla Silahlı Organize Suç Örgütü Kurmak, Örgüte Üye Olmak ve Örgüt Adına Eylemlerde Bulunmak' suçlarından Dördüncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde haklarında 20 ila 30 arasında değişen hapis cezaları istemiyle dava açıldı. Kanser hastası olan Y.K. tutuksuz olarak yargılanırken, amca çocukları Z.K., F.K., M.K. tutuklu diğer 14 kişi ise tutuksuz yargılanıyor.
SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ
Örgüt lideri olarak gösterilen ve kanser hastası olduğu için tutuksuz yargılanan Y.K., yapılan ilk celse duruşmada suçlamaları kabul etmedi. Y.K., "Benim sağlık şartlarım sebebiyle kendime bile hayrım yoktur, 2009 yılından bu yana akciğer ve gırtlak kanseri tedavisi görmekteyim. Bir örgütün lideri olabilmem bu sebeplerden dolayı söz konusu olamaz. Bu süre zarfından yani 2009 yılından bu yana sürekli İstanbul ve Ankara illerinde tedavi görmekteyim. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum" dedi.
İbrahim K. ise verdiği ifadesinde, "Ben sizi şerefimle temin eder ve bildiğim inandığım tüm kutsal değerler üzerine yemin ederim ki, ben cezaevinden çıktım çıkalı kimseye tefecilik suretiyle para vermedim, babamdan, ağabeyimden hiçbir şekilde talimat almadım, buna yönelikte her hangi bir delil yoktur. Başka bir şahısla ticaret yapmadım. Bu şahıstan başka da benim bu işlerle uğraştığımı iddia eden kimse yoktur. Ortada zaten bir kurulu örgüt bulunmamaktadır. Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum" diye kendini savundu.
SAVCI MAFYA VE SUÇ ÖRGÜTLERİNİN İŞLEYİŞİNİ ANLATTI
İddianameyi hazırlayan Terörle Mücadele Savcısı Mehmet Bayram ise sanıkların da yer aldığı silahlı suç örgütlerinin işlevini izah etti. Savcı Bayram, suç hazırladığı iddianamede 'mafya, külhanbeyi, baba' gibi tanımlanan suç çetelerini şöyle tanımladı:
"Bilindiği gibi ülkemizdeki organize suç örgütleri; 'Külhanbeyi-Kabadayı-Baba'altkültürü ile beslendikten sonra kendilerine yer bulan suç örgütü liderleri öncülüğünde yıllardır faaliyetlerini sürdürmektedirler. Mafya şeklinde tanımlanan bu suç örgütü liderleri önce saygıdeğerlik kazanmak için kaba güç kullanır. Kaba güç kullanarak ekonomik güç haline gelir. Hem kaba hem de ekonomik gücü ele geçirdikten sonra yasallaşmaya ve saygınlık kazanmaya başlarlar. Onlara gösterilen saygının ana nedenleri onlardan duyulan korkudur. Zira örgüt lideri kariyeri sırasında kaba kuvvet kullanabildiğini ve gerektiğinde her an kullanabileceğini kanıtlamış kişidir. Dahası örgüt lideri merkezi otoritenin cezalandıramadığı adamdır. Şu veya bu nedenle hakim karşısına çıktığı halde her seferinde yakasını sıyırmış veya az bir ceza ile kurtulmuştur. Onun kaba gücünü saygı ile karşılamak zorunda kalırlar. İşte saygı değer adam bu andan itibaren sosyal işlev görmeye de başlar. Bu sosyal işlev onu daha da zenginleştirecek oda kaba kuvvetinin yanında ayrıca 'para gücünü" de kullanmaya başlayacaktır.
İşte kendilerine bu şekilde yer bulan suç örgütü liderleri öncülüğünde faaliyet gösteren organize suç örgütleri gizlilik, şiddet, devamlılık, çeşitlilik, hızla değişime ayak uydurabilme gibi birçok yeteneklere sahip ve haksız kazanç elde etme amacı doğrultusunda kurulmuş bir suç şirketi gibi hareket etmektedirler. Mafya tipi örgüt olarak da adlandırılan bu suç örgütleri cebir, şiddet, tehdit, korkutma veya sindirme güçlerini kullanarak suç işlemektedirler. Bu örgütleri paranın, rantın, kara para aklamanın ve yatırımların olduğu her yerde görmek mümkündür. Maddi değerlere duyulan iştahın orantısız ölçüde artığı, yasadışı servet edinmek için fırsatların çoğaldığı, yozlaşmanın artığı toplumlarda bu suç örgütleri çok daha hızlı bir şekilde gelişmektedirler."
ERZURUM'A KORKU SALAN ÇETENİN TELEFON GÖRÜŞMELERİ
F.K.: Neredesiniz la….
M.K: Çabuk çıkın o kabının önüne icra memurları varmış…
F.K.: Vurun, ağzını, burnunu kırın….sıkın la..sıkın….
M.K.: Can ağabeyim
F.K.: La o icra memurunu tutun, ayağınızı sokun o i… la…
İ.K.: Efendim ağabeyi
F.K.: Nerdesin
İ.K.: S…. yım abi"
F.K.: Bi tane bira içirirmisen bana
İ.K.: Yok yahu hiç bu tarafa gelme abi
F.K.: Bükecekmiler bizi…
İ.K.: Vallahi görüntü oni gösterir
F.K.: Benim g…yerler
İ.K.: Vallahi milyon taneler ha ona göre (POLİS İÇİN)
F.K.: Bakalım hele
***
F.K.: O Japon'dan üç milyar paramı alın, güzel de bir dövün
Ş.K.: Tamam ağabeyi
F.K.: E görgü tanığı varsa neydek varsa deki karşı taraftır
M.K.: Tamam abi
F.K.:Kalabalıktı zaten, curcuna olmuştu
M.K.: Tamam abi
F.K.: De ki sarhoş herhalde neyin ne olduğunu görmedi de
M.K.: Tamam abi
"PATLAMAYIN, SAĞINAN, SOLUNAN GÖRÜŞMEYİN"
İ.K.: Ya yok i… kendini de vurmuş ya
F.K.: Kim kendini vurmuş
İ.K.: : M….
F.K.: Nasıl kendini vurmuş
İ.K.: Düzgün o i… yaralı ya
F.K.: Nasıl kendini vurmuş
İ.K.: Ne bilim abi gidirem bakayım
F.K.: Adamlar mı ateş etmişler yoksa
İ.K.: Ne biliyim ki adamlar mı ateş etmiş….
Z.K.: Ne zaman almışlar ki oni
İ.K.: Ne bilim
Z.K.:Tamam hele bir beni ara
"DEKİ BEN NE FAİZ, NE DE TÜFE YAPMIŞAM"
M.K.: Can abi
Z.K.: Beş milyar bi borç aldi üçünü verdi kalan ikiyi de haftalık beş yüz beş yüz
Verdi…tamamgardaş. Başka bide geldi bitene alacağım vardı benden iki milyar aldı işte kendinden aldi senden. Alacağına karşılık o alacağı da ödeyemedi onu da beş yüz beş yüz ödedi. Ahan başka bir şey yok. De ki ben bilmem tefeyi tüfeyi