Türkiye'nin yerli sığır ırklarından Doğu Anadolu Kırmızısı (DAK) ve Zavot ırkı sığırların neslinin, hayvan ıslahı çalışmaları nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı bildirildi.
ÇAKAL’DAN DEĞERLENDİRME
Doğu Anadolu Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Şerafettin Çakal, yaptığı açıklamada, çeşitli kaynaklara ve istatistiklere bakıldığında yıllar itibariyle yerli hayvan varlığında büyük bir düşüş yaşandığını, ıslah çalışmaları nedeniyle melez hayvan varlığında ise artış söz konusu olduğunu söyledi.
BESİCİNİN TERCİHİ
Besicinin, et ve süt verimi daha yüksek olan kültür ırkı sığırları tercih etmeye başladığını, devlet desteğiyle hayvan ıslahının hız kazandığını anlatan Çakal, ''Bu nedenle yerli ırk sığır varlığında hızlı bir azalma söz konusu. Şu anda saf kan yerli ırk çok az. Yerli ırk sığırların varlığının azalması da hayvan genetik kaynaklarının süratle yok oluş sürecine girmesi anlamına geliyor'' diye konuştu.
YERLİ IRK AVANTAJI
Dr. Çakal, yerli ırkların kendine has avantajlı özellikleri bulunduğunu, bu ırkların yok olması durumunda söz konusu özelliklerinin de kaybolacağını vurguladı.
Özellikle Anadolu'da 3 bin yıllık bir tarihi olduğu tahmin edilen DAK ırkı sığırların çok ilginç özelliklere sahip olduğunu dile getiren Çakal, bu ırkın şap gibi bazı salgın hastalıkları tedavi görmeden kendiliğinden atlatabildiğine ve çok kötü şartlarda bile hayatta kalabildiğine dikkati çekti.
Zavot ırkı sığırların da olumsuz çevresel faktörlere karşı dayanıklılığının yüksek olduğunu belirten Çakal, bakım ve beslenme koşullarının düzeltilmesi durumunda bu hayvanların günlük 20 kilogram süt verebildiğini kaydetti.
DEVLET KORUMA ALTINA ALDI
DAK ve Zavot ırkının gen kaynakları açısından çok büyük öneme sahip olduğunu ifade eden Çakal, gen kaynaklarını muhafaza etmek amacıyla Türkiye'nin 1992 yılında Dünya Biyo Çeşitlilik Sözleşmesi'ni imzaladığını, bu sözleşme kapsamında da devlet çiftliklerinde ve çiftçi elinde yerli hayvan ırklarının koruma altında tutulduğunu bildirdi.
ENSTİTÜNÜN BAŞARISI
Enstitü olarak Anadolu'nun yerli sığır ırklarından DAK ırkının kendi çiftliklerinde ve çiftçi elinde, Zavot ırkı sığırların da sözleşme yapılan çiftçi elinde varlığını devam ettirmeye çalıştıklarını anlatan Dr. Çakal şunları kaydetti:
''Çiftçi, et ve süt verimi düşük olması nedeniyle yerli sığır ırklarını elinden çıkarmaya başlayınca biz de koruma altına aldık. Tarım ve Köyişleri Bakanlığına bağlı Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğünün verdiği görevle enstitümüzde 2006 yılından beri Erzurum'da DAK, Ardahan'da Zavot ırkı sığırları koruma altında tutuyoruz. Amacımız, yerli gen kaynağımız olan sığırları yok olma tehlikesine karşı koruma altında tutarak zaman içerisinde çoğaltılmasına temel oluşturmak.''
KORUMA ALTINA ALINDILAR
Dr. Çakal, Erzurum'daki enstitü çiftliğinde 180, Olur ilçesine bağlı Kekikli köyünde 150 baş DAK ırkı sığır, Ardahan'ın Alagöz köyünde de 86 baş Zavot ırkı sığırın koruma altında olduğunu bildirdi.
Köylerde koruma altında bulunan sığırlar için çiftçiye hayvan başına yıllık 365 lira ödeme yaptıklarını dile getiren Çakal, et ve sütünden köylülerin yararlandığı koruma altındaki hayvanların satışı ve sağlık işlemlerini ise tamamen enstitü olarak kendilerinin yürüttüğünü bildirdi.
Çakal, koruma altına alınan sığırların bulunduğu köylerde sözleşme gereği kültür ırkı hayvan yetiştiriciliğinin yasak olduğunu ve başka bir ırka ait sığırın bulunmadığını da sözlerine ekledi.
MANDA NESLİ TÜKENİYOR-
Tekirdağ'da da manda neslinin hızla tükendiği bildirildi.
Tekirdağ'ın Saray ilçesine bağlı Güngörmez köyünde manda üreticisi Kabil Erdan, yaptığı açıklamada, köylerinde 300 civarında manda kaldığını söyledi.
Kayıt altına alınan mandalar için devlet desteği beklediklerini dile getiren Erdan, mandanın bakımının ciddi bir maliyet gerektirmediğini, ancak sütünün azlığı ve veriminin düşük olması nedeniyle değer kaybettiğini kaydetti.
Bir anaç mandanın günde ortalama 7-8 kilo süt verdiğini belirten Erdan, ''kendi haline bırakılan mandanın, hem soyunun hem de sütünden yapılan ve doyumsuz tadı olan yoğurdunun tükenmesini istemiyoruz'' diye konuştu.
Güngörmez Köyü Muhtarı Sedat Perver de değişen ekonomik koşullar yüzünden manda neslinin hızla azaldığını belirterek, manda sahiplerinin devlet tarafından mutlaka desteklenmesi gerektiğini ifade etti.
Tekirdağ Tarım İl Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, Tekirdağ'da sisteme kayıtlı 200 civarında manda için sahiplerine teşvik amaçlı destek veriliyor.