Tarım’da yeni alternatif

SAMET ÖZÜNAL(GHA) – Erzurum’da tarımsal üretim yatırımı yapılabilecek alanlar, “Seracılık”, “Ayçiçeği Üretimi” ve “Yem Bitkileri Üretimi” şeklinde sıralandı.

Erzurum Kalkınma Vakfı (ERVAK) Yayınlarından çıkan “Erzurum Alt Bölgesi Uygun Yatırım Alanları Araştırması” adlı çalışmada, Erzurum’da tarım sektörüne yönelik olarak düşünülen yatırımlar için en verimli alanlara yer verildi.

//SERACILIK YATIRIM ALANLARI BELİRLENDİ

 “Seracılık”, “Ayçiçeği Üretimi” ve “Yem Bitkileri Üretimi” alanlarında yapılacak yatırımların, potansiyeli değerlendirmeye yönelik yatırım niteliği taşıyacağı kaydedilen araştırmada, öncelik seracılık faaliyetlerine verildi. Toprağın genellikle verimsiz, iklimin uygun olmaması ve sulama imkânlarının yetersizliği sebebiyle geleneksel tarım ürünlerinin üretildiği Erzurum'da, tarım sektöründen yeterli hasılat elde ediyemediğine vurgu yapılan yatırım alanları araştırmasında, bu nedenle tarım sektöründen elde edilebilecek en üst gelir seviyesine ulaşılamadığı bilgisine yer verildi. Araştırmada, tarım sektöründe gelir seviyesini artırmanın bir yolunun, yüksek katma değer oluşturan bitkisel ürünlerin üretimine geçilmesi olduğuna işaret edilirken, seracılık faaliyetlerinin, bu amaçla gerçekleştirilebilecek en uygun seçeneklerden birisi olacağı kaydedildi.

//UYGUN YATIRIM ALANLARI ARAŞTIRMASI

 “Erzurum Alt Bölgesi Uygun Yatırım Alanları Araştırması”nda, seracılık faaliyetlerinin önemi şöyle aktarıldı: “Erzurum'da iklimin daha ılıman ve toprağın daha verimli olan kesimle­rinde seracılık yapılabilir. Seracılık açısından Erzurum'un bir başka avantajı ise, gerektiğinde, soğuk geçen kış aylarında tesis edilecek seraların ısıtılmasında kullanılabilecek jeotermal kaynak potansiyeline sahip olmasıdır. Seracılık yatırımları, ilk yatırım maliyeti dışında, yüksek derecede herhangi bir ilâve harcamaya gerek kalmaksızın değişik ürünlerin üretimine imkân vermesi sebebiyle, yatırımcılara oldukça esneklik sağlayan yatırımlardan biridir. Talebin azalması ve pazarın daralması durumunda, üretim çeşidinin kolaylıkla değiştirilerek başka bir ürünün üretimine geçilmesi son derece kolaydır. Seralarda, başta domates, salatalık, biber, fasulye, kabak vb. gibi çeşitli sebzeler olmak üzere Erzurum dışından temin edilen sebzeler ile çilek gibi meyvelerde turfanda olarak üretilebileceği gibi mevsiminde de üretilebilecektir. Konunun önemi nedeniyle, DPT tarafından hazırlanan yıllık kalkınma plânlarında, Türkiye genelinde sera yatırımlarının yaygınlaştırılarak desteklene­ceği belirtilmektedir. Aynı şekilde, Birleşmiş Milletlere bağlı UNDP ile Atatürk Üniversitesi'nin birlikte yürüttükleri Doğu Anadolu Kalkınma Programı'nda (DAKAP), Erzurum'da seracılık yatırımlarının destekleneceği belirtilmektedir.”

//SERADA AYÇİÇEK EKİMİ

Tarımsal üretimde yatırım yapılabilir alanlardan ikincisi olarak belirlenen ayçiçeği üretimi için de, ülkede çok tüketiliyor olması gerekçe gösterildi. Araştırmada; “Ülkemizde en çok kullanılan bitkisel yağ, ayçiçeğinden elde edilen ayçiçeği yağıdır. Talebin artmasına karşın ayçiçeği üretimi yeterince artmadığı için, talebi karşılamak üzere yurt dışından ham veya rafine ayçiçeği yağı ithal edilmektedir. Konunun önemi sebebiyle Tarım Bakanlığı'nca ayçiçeği üretimine yönelik projelere ağırlık verilmiş bulunmaktadır. Ülkemiz ayçiçeği üretimi, talebin yaklaşık 450 ile 500 bin ton gerisinde gerçekleşmektedir. Üretimin talebin gerisinde kalması, ham ayçiçeği yağı ithalatını gerekli kılmakta ve çoğunluğu ayçiçeği yağı olmak üzere, yılda 500 ile 600 bin ton civarında bitkisel ham yağ ithal edilmektedir. Ayçiçeği üretimi, ildeki sulama imkânları bulunan, gerekli niteliklere sahip, uygun büyüklükteki arazilerde gerçekleştirilebilecek, çok büyük bir sabit yatırım gerektirmeyen yatırımlardır. Hâlihazırda da ayçiçeği üretimi yapılan ilde üretilen ayçiçeğinin pazarı, ilk etapta ildeki yağ fabrikası olacaktır.” deniliyor.

 

//YEM BİTKİLERİ ÜRETİMİ

“Erzurum Alt Bölgesi Uygun Yatırım Alanları Araştırması”nda, tarımsal üretimde yatırım alanı olarak belirlenen Yem Bitkileri Üretimi için de, hayvancılık potansiyeline dikkat çekildi. Türkiye’de hayvan besiciliğinin, genellikle aile işletmeciliği tipinde yapıl­dığı ve gerçek anlamıyla ticari besicilik yaygınlaşmadığı için, hayvanların beslenmesinde, genel olarak, besin değeri düşük, bununla birlikte, maliyeti yüksek saman veya ot kullanıldığı kaydedilen araştırmada, “Suni yemler ise, besin değerinin yüksek olmasına karşın pahalı olmaları sebebiyle, düşük gelire sahip üreticilerce kullanılamamaktadır. Yem bitkileri, gerek besleme değerlerinin yüksek olması, gerekse maliyetlerinin düşük olması sebebiyle saman ve ota alternatif temel hayvan besinleridir. Yem bitkilerinin üreticilere yem olarak maliyeti, saman veya ot maliyetinin yaklaşık üçte veya dörtte biri kadardır. Suni yemlere göre bu maliyet avantajı, kullanılan suni yemin çeşidine ve fiyatına göre daha da katlanmaktadır. Ülkemizde yem bitkileri üretimi, talebi karşılamaktan uzaktır. Hayvan üreticilerinin bilinçlenmesi ve ticari hayvancılık işletmelerinin gelişmesine paralel olarak yem bitkileri talebinin giderek daha da artması beklenmektedir. Erzurum, mevcut hayvan potansiyeli ve hayvancılık yatırımlarına uygun yapısı ile bugün ve yakın gelecekte, yem bitkilerine talebi sürekli olacak bir ilimizdir. Bu sebeple, talebin karşılanması açısından yem bitkileri üretiminin önem kazanacağı söylenebilir. Yem bitkileri üretimine yönelik yatırım yapmayı düşünen yatırımcıların, hayvancılık sektöründeki gelişmeleri ve yem bitkilerine olan talebi izlenmeleri, yatırım zamanına karar vermeleri açısından son derece önemlidir.” ifadeleri kullanıldı.