Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof.Dr. Mustafa Tan, tarım ve hayvancılık sektörlerinde yaşanan kan kaybının nedenlerini sıraladı. Dekan Yardımcısı Tan, tarım ve hayvancılıkta yaşanan sıkıntıların tek bir nedenle tarif edilemeyeceğini belirterek, sebeplerin en başında eğitimsizliğin geldiğini vurguladı. Tan, Erzurum çiftçisinin gelişen teknolojiye ayak uyduramadığını öne sürerek, çiftçilerin büyük bir çoğunluğunun, halen daha atalarından gördükleri tekniklerle üretim yaptıklarını kaydetti.
TARIM SEKTÖRÜNDEKİ ÇÖKÜŞ SÜRECİ VE NEDENLERİ
“Tarım ve hayvancılıktaki çöküşün birçok nedeni var. Bunların en başında çiftçilerin eğitimsiz olması geliyor. Bunu takiben, sanayinin gelişmemiş olması, sermaye yetersizliği, yatırım teşvik fonlarının yetersizliği ve ilgili kurumların azlığı gibi, sayabileceğimiz diğer nedenler de ver” diyen Prof. Dr. Tan, modern tarım tekniklerinin kullanılmıyor oluşunun, bölge çiftçisinin en çok sıkıntı çekmesine neden olan unsurların başında geldiğini söyledi.
TEKNOLOJİ DIŞI KALMAK
Tan, “Çiftçimiz gelişen teknolojiye ayak uyduramayıp, atalarından kalma teknikleri kullanıyor. Sektörde eğitimsiz çobanların, otlar hakkındaki bilgisizliği verimi düşürürken, ahırlarda hava şartları nedeniyle havalandırılma yapılmaması ve pis bırakılması, ciddi sorunlara yol açıyor. Süt sağımında hala ilkel yöntemler kullanılıyor. Bunların artık değişmesi lazım” dedi
“TARIMSAL MALİYETLER DÜŞÜRÜLMELİ”
Tarım ve hayvancılıkta istenilen gelişmenin sağlanabilmesi için modern şartlara uygun hareket edilmesi gerektiğini vurgulayan Mustafa Tan, “Erzurum ve bölgede çiftçiler artık modern yöntemleri uygulamalı. Tabi modern yönteme geçilebilmesi için maliyetlerin düşürülmesi lazım, bunun için de kolaylıklar sağlanmalı. Çiftçilerin modern tarımsal yöntemlere geçememesindeki nedenlerden birisi maliyetin yüksek olmasıdır. Bunun için gerekli teşvikler sağlanmalı. Çiftçiler, modern yöntemin maliyetinin fazla olması sebebiyle bu işten zararlı çıkacaklarını düşünmekteler.” diye konuştu
ÇİFTÇİ BİRLİĞİ
Erzurum’da çiftçilerin birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmemesinin de, ciddi bir eksiklik olduğuna vurgu yapan Tan, sektörde büyük işletmelerin oluşabilmesinin, ancak birlik ve beraberlikle mümkün olabileceğini anlattı.
Tan, “AB’ye uyum sağlanabilmesi için modern yöntemler kullanılmalı. Bunun gerçekleşmesi tek bir çiftçiyle çok zor. Gücü olmayan bir çiftçi, maliyetinin altından kalkamaz. Ancak birlik ve beraberlik içerisinde 3-5 çiftçi el ele verip, arzu edilen modern sisteme geçiş yapabilir. Bunu genele yaydığımızda, istediğimiz başarıyı elde edebiliriz. Batı bu alanda kendisini çok iyi geliştirmiş ve müthiş bir birliktelik içerisinde. Biz de doğuda bu örgütlenmeyi ve birlikteliği sağlamak için gerekli bilgilendirme çalışmalarını yürütmekteyiz” şeklinde konuştu.
TAN: KÖYLERE UZMANLARDAN OLUŞAN EKİPLER GÖNDERİLİYOR
“Çiftçiler kulaktan duyduğuna değil, gördüğüne inanıyor” diyen Tan, “Bu bağlamda çiftçilerimizi devamlı uyarıyoruz. Çiftçilerimizin bilinçsizce hareket etmemesi için Ziraat Fakültesi olarak gerekli çalışmaları başlattık. Gerek kurduğumuz ekipleri köylere göndererek, gerekse fakültemizde yaptığımız bilgilendirme konferanslarıyla çiftçilerimizi bilgilendiriyoruz. Yaptığımız bilgilendirme çalışmaları faydalı oluyor, fakat Erzurum’da bin köy var. Bu köylerin her birini bilgilendirmemiz oldukça uzun zaman alacaktır. Üzerimize düşen görevi tüm zorluklara rağmen yerine getiriyoruz, getireceğiz” dedi.