SAMET ÖZÜNAL(GHA) – Prof. Dr. Taşkın Öztaş, tarım arazilerinin yapım alanı olarak en fazla işgal edildiği illerin başında Erzurum’un geldiğini söyledi.
Erzurum’daki verimli tarım arazilerinin, yapılaşma çılgınlığı yüzünden işgal edildiği, ildeki eğimli ve marjinal alanların bu nedenden dolayı tarımsal amaçlı olarak kullanılmaya başlandığı bildirildi. Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Taşkın Öztaş, nüfus artışına ve küresel iklim değişikliklerine bağlı olarak tarım alanları üzerindeki baskıların giderek arttığını belirtti.
ÖZTAŞ’TAN BİLİMSEL UYARI
Erzurum’un, verimli tarım arazilerinin yapım alanı olarak en fazla işgal edildiği illerin başında geldiğini vurgulayan Öztaş, “Bölgemizde ve ilimizde mera ve ormanlık alanların toprak işlemeli tarıma açıldığı ve belli bir süre sonra terk edildiği aşikardır. İşte bunun başlıca nedeni, verimli tarım arazilerinin üretim için değil de, yapım alanı olarak kullanılmasıdır.” diye konuştu.
Eğimli alanlarda toprak kalınlığının yetersiz, toprak organik maddesi ve ince materyalinin de, hayli düşük olduğunu dile getiren Öztaş, bu alanların kesinlikle orman ve mera gibi bitki örtüsüne bırakılması gerektiğini dile getirdi. Eğimi yüzde 17 veya daha fazla alanlarda toprak işlemeli tarımdan kaçınılmasının önemine değinen Öztaş, söz konusu alanlarda toprak işlemeli tarım yapılmasının mutlak zorunluluk haline geldiği durumlarda ise, bir takım hususlara dikkat edilmesini istedi.
TOPRAK İŞLEMELİ TARIM YAPANLARA UYARI
Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Taşkın Öztaş, bu tür eğimli alanlarda toprak işlemenin dik doğrultuda yapılması, belli aralıklarla eğim derecesi ve uzunluğunun kırılmasının büyük gereklilik olacağının altını çizerek, “Alanda eğim uzunluğunu kırmak için konak teraslar geçirilmeli, eğim boyunca doğal bitki örtüsüne bırakılan tampon alanlar oluşturulmalı, yüzey akışını kontrol etmek için de, taş seddeler hazırlanmalıdır.” diye konuştu.
Bu tip eğimli alanlarda sıraya ekilen bitki türleri yerine, toprak yüzeyini kaplayan ve yoğun kök sistemine sahip bitki modellerinin tercih edilmesi tavsiyesinde bulunan Prof. Dr. Öztaş, toprağın organik madde katkısının ise, kesinlikle unutulmaması çağrısını yaptı. Öztaş, “Önemli olan araziyi kendi kapasitesinde kullanmaktır. Eğer tarıma elverişli alanları korumayı başarabilirsek, doğal örtü alanlarını işlemeye de ihtiyacımız kalmaz. Ancak Erzurum’daki mevcut durum, maalesef tam tersi bir istikamette seyretmektedir. Bu konuda alınacak tedbirler, yapılacak uygulamalar ve verilecek kararlarda mutlaka Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu göz önünde bulundurulmalıdır. Zira bu kanundaki yaptırımların uygulanması, verimli tarım arazilerinin geleceği açısından büyük önem taşımaktadır.” dedi.