ERZURUM(GHA) - Gazi Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi Müdürü, Eski Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, Türkiye’nin güvenliğinin petrol ve doğal gaz hatlarına sahip olmasıyla yakından ilgili hale geldiğini söyledi.
Atatürk Üniversitesi’nin çağrılısı olarak Erzurum’a gelen Halaçoğlu, Kültür Merkezi’nde verdiği “Ortadoğu ve Kafkasya’daki Son Gelişmeler” konulu konferansta, Hıristiyan dünyanın Türklerin Asya’dan gelerek Anadolu’yu ve İstanbul’u almasını içlerine sindiremediklerini ve Haçlı Seferlerinde olduğu gibi, tarihi süreç içerisinde, Türklerin elinden Anadolu’yu ve İstanbul’u almaya çalıştıklarını söyledi.
Halaçoğlu, bugün hala devam ettirilen Ermeni meselesi ve ayrılıkçı Kürt meselesinin de Batı’nın bu tarihi hedefinin Türkiye üzerindeki bir faaliyeti olarak devam ettiğini vurguladı.
Türklerin Anadolu’da bir medeniyet kurduğunu anlatan Halaçoğlu, geçmişini iyi bilmeyenlerin bugünü iyi tahlil edemeyeceklerini ifade etti.
Sevr haritası üzerinden bilgiler veren Halaçoğlu, bugünü değerlendirebilmek ve analiz edebilmek için, Osmanlı toprakları üzerinde daha önce oynanan oyunları anlattı.
//HALK AYAKLANMALARI…
Halaçoğlu, Kuzey Afrika’da ve Orta Doğu’daki son gelişmelerin Kafkasya’da devam eden olaylardan ayrı düşünülemeyeceğini, tarihin her döneminde siyasi gibi görünen olayların temelinde aslında ABD ve AB gibi büyük ekonomilerin çıkarlarının yattığını söyledi.
ABD Ortadoğu’da artık sevilmiyor
Irak savaşının doların fiyatını artırarak Rusya’nın bozulan ekonomisinin düzelmesine katkı sağladığını, ABD’nin ise Ortadoğu’da artık sevilmeyen ülke olduğunu anlatan Halaçoğlu, şöyle devam etti:
“ABD ve AB nüfusu, dünya nüfusunun yüzde 11’ini oluşturuyor. Ancak dünya petrollerinin yarısını bu ülkeler tüketiyor. Sorun enerjidir. Şu anda ABD ve İngiliz petrol şirketleri Ortadoğu ve Kafkas petrollerinin nerdeyse tamamını kontrol altında tutuyor. Bu bölgedeki siyasi gibi gözüken tüm olayların arkasında petrolü ile doğalgazın güvenliğinin ve kontrolünün sağlanması gerçeği yatıyor.”
KÜRDİSTAN HARİTALARI…
1991 yılında Avrupa kaynaklı bazı Kürdistan haritalarının ortaya çıktığını kaydeden Halaçoğlu, Sultan Abdülhamid döneminde Osmanlı topraklarında Alman mühendislere yaptırılan petrol araştırmaları sonuçlarına göre elde edilen petrol haritalarının Avrupa kaynaklı Kürdistan haritalarıyla birebir örtüşmesinin düşündürücü olduğunu anımsattı.
NÜKLEER ENERJİMİZ NEDEN YOK?
ABD ve AB ülkeleri başta olmak üzere dünyanın gelişmiş ülkelerinin nükleer enerjiye sahip olduklarını, İran’da olduğu gibi, İslam ülkelerinde nükleer enerjiye izin verilmediğini hatırlatan Halaçoğlu, “Tabii bunu anlayabiliyoruz; Japonya’nın Nagazaki ve Hiroşima kentlerine İran atam bombası attı! Adamların İslam dünyasının nükleer enerjiye sahip olmasından korkmaları gayet normal!” sözleriyle çelişkiyi gösterdi.
PETROL ANLAŞMALARI BİR-İKİ YILA KADAR SONA ERİYOR
“Batı’nın derdi bir iki yıla kadar Ortadoğu’da sone erecek petrol anlaşmaları” diyen Halaçoğlu, “Halk ayaklanmaları var, yeni yöneticiler geliyor, bunların petrol anlaşmalarını yenilemeleri gerekiyor. Fakat halk ABD ve İngiltere gibi ülkelere artık eskisi gibi sempatik bakmıyor. Onlar da Türkiye’nin son zamanlarda Ortadoğu ülkelerindeki sempatisini kullanarak çıkarlarını Türkiye üzerinden sürdürmeye çalışıyor. Buna dikkat etmemiz gerekiyor” uyarısında bulundu.
PETROL, EŞİTTİR ÇATIŞMA DEMEK…
İslam dünyasındaki karışıklığın nedenin bu ülkelerin sahip oldukları enerji kaynakları olduğunu hatırlatan Halaçoğlu, şöyle devam etti:
“Petrol ve doğal gaz gibi enerji kaynaklarını kontrol etmek için tek başına Irak’ı kontrol etmeniz yetmiyor. Kafkasya’ya hakim olmanız gerekiyor. Aksi takdirde Kazakistan, Azerbaycan ve Orta Asya’daki enerji rezervlerini kontrol edemezsiniz. Yeni elde edilen bilgilere göre Afganistan’da 1 trilyon dolarlık lityum madeni var. Türkiye’de dünyadaki bor madenlerinin yüzde 75’ine sahip. Bakın petrol, lityum ve boraks. Bu üç maden geleceğin en önemli hammaddeleri. Bütün bunlar değerlendirildiğinde, binlerce kilometre öteden gelerek buralarda milyarlarca dolarlık askerî harcamalar yapan ülkelerin beklentisi ne olabilir? Iraklıların karakaşı kara gözü mü? Saddam’ın devrilmesi mi? Irak’ı demokratikleştirmek mi?”
DİKTATÖRLER 40 YILDIR VAR
Kuzey Afrika ve Orta Doğu’daki diktatörlüklerin kırk yıldır var olduğunu ancak Batı’nın bunlara müdahale etmediğini, son bir-iki ayda baş gösteren ayaklanmalara ise, insanı nedenlerle değil, çıkarlarını korumak kaygısıyla destek verdiklerini ifade eden Halaçoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Orta Asya’da Ural dağlarında ABD ve İngiliz şirketlerinin dışında sadece Fransız Total petrol şirketi faaliyet gösteriyor. Bu petrolün borularla Afganistan üzerinden denize indirilmesi gerekiyor. Afganistan’da yıllardır devam eden çatışmaların temelinde bu ülkeyi çıkarları doğrultusunda dizaynetme çabası var. Kimse durup dururken size dost olmaz. Kimse de durup dururken size düşman olmaz. Birileri sizinle uğraşıyorsa bunun iki sebebi vardır. Birincisi yeraltı kaynaklarınız çok güçlüdür ve ilerde onların menfaatlerine dokunursunuz. İkincisi de köklü bir devlet yapısına sahip olmanız sebebiyle o bölgeyi tekrar derleyip toparlayacağınız korkusuna kapılmalarıdır. Türkiye’nin genç nüfusu, kaynakları ve potansiyelleri var. Terör Türkiye’nin başına durduk yerde açılmış bir gaile değildir. Tarihi hesaplaşmanın devam eden bir uygulamasıdır terör, Türkiye’nin gelişmesinin frenlenmesidir.”
ERMENİ SINIRININ AÇILMASI MESELESİ…
Türkiye’nin Gürcistan ve Azerbaycan ile siyasi ve ekonomik bir anlaşma imzaladığını, Gürcistan’la Batum’da ortak havaalanı kurulduğunu belirten Halaçoğlu, böylesine önemli ve güvenli bir güzergah ortaya çıktığını, Ermenistan’a açılacak kapının ise stratejik bir faydasının olmadığını ileri sürdü. Halaçoğlu, şunları kaydetti:
“Şayet Dağlık Karabağ meselesi çözülmeden Türkiye-Ermenistan sınırı açılırsa Azerbaycan ile Türkiye’nin arası açılır ve Rusya bunu çok iyi kullanır. Rusya Ermenistan’la Azerbaycan’ı bir araya getirir ve anlaşmalarını sağlarsa Türkiye Azerbaycan’ı da Kafkasya’yı da tamamen kaybeder. O zaman Ermenistan’la kapıların açılmasında bizim kazancımız ne olacaktır? Dağlık Karabağ, Kafkasya, Türkiye için çok önemlidir. Orta Asya’ya açılmak için önemlidir. Gelecekte Baltık denizinden Kızıldeniz’e kadar uzanacak enerji merkezlerini içine alacak yeni bir birlik Kafkasya oluşacak. Rusya, Kazakistan, Azerbaycan, Orta Doğu ülkeleri, yeni dönemde dünya petrolünün yüzde yetmişini üretecektir. Borun, Lityumun, Çinkonun yer aldığı, doğalgazın ana merkezinin yer aldığı birlik AB’yi solda sıfır bırakır. Çünkü AB artık zaten kendini taşıyamaz haldedir ve 10 yıl içerisinde AB diye bir birlik kalmayacaktır.”
Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak konferans nedeniyle Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu’na teşekkür etti ve bir plaket sundu. Rektör Koçak, Halaçoğlu’na ayrıca Atatürk Üniversitesi tarafından yayınlanan bazı tarih çalışmalarını da takim etti.
Atatürk Üniversitesi öğrencilerine de hitap eden Koçak, yaklaşan seçimler nedeniyle üniversitelerde bazı çevrelerin kargaşa çıkarma arzusunda olabileceği uyarısında bulundu ve öğrencilerin bu tür kışkırtmalara alet olmamalarını istedi.