SOSYAL SORUMLULUK
Türkiye iller sıralamasında sosyal ve ekonomik fonksiyonları ve dinamikleri bakımından 62’inci sıraya gerileyen Erzurum, ekonomik bağlamdaki daralma ve verdiği göçle hızla imaj kaybediyor. Suyu, Havası ve dadaşıyla marka şehir olan Erzurum, artık göçteki hızlanma yüzünden “kaçılan şehir” tarifine doğru ilerliyor. 29 Martta belirlenecek yerel yöneticilerin ilk görevi, sosyal sorumluluğu ve riskleri iyi yöneterek, Erzurum’u yaşanılır bir il haline getirmek olacak.
ONLAR NEREDE, BİZ NEREDEYİZ?
Anadolu kaplanları olarak adlandırılan Konya, Kayseri, Denizli, Diyarbakır, Eskişehir, Gaziantep ve Malatya gibi sosyo ekonomik anlamda atılım yapan illerin şehircilik noktasında ciddi sorunları yok. Bu şehirlerin vizyon ve imajı, kentlere yatırımları çekiyor. Bu illerin her birinde beşten fazla OSB ve birer teknokent var. Erzurum ise göç veren şehir imajıyla, sönük bir vizyonda görünüyor. 29 Mart bu anlamda Erzurum’un geleceğinin belirlendiği bir tarih olacak.
ERZURUM TARİFE MUHTAÇ
Erzurum’da şehirciliğin marka olarak odaklaşacağı alanda, bir tarifsizlik hakim. Erzurum bir kültür ve sanat şehri mi? Sanayi Kenti mi? Turizm alanı mı? Eğitim veya Sağlıkta Cazibe merkezi mi? Tüm bun belirsizlikler şehrin tarifinin yeniden yapılmasını ve belirlenecek hedefi gerçekleştirilecek yatırımlara yönelimi gerekli kılıyor. Erzurum, yeniden tarifini bekliyor. Erzurum, imaj kaybının durdurulmasını, taşıdığı manaya layık bir konuma kavuşturulmasını istiyor.
ARTIK ROTAYA GİRMELİYİZ
Seçmen eğilimi hangi noktada olursa olsun, Erzurum’un kalıcı bir kalkınma ve şehircilik rotasına ihtiyacı var. Kentsel dönüşüm artık kaçınılmaz. Tarihi dokunun ortaya çıkarılmasına yönelik kültür ve tarih projelerinin hayata geçirilmesi hayati önem taşıyor. Erzurum’un yaşanılır bir il olması, kent yaşayanlarının refah düzeyinin artış kaydetmesi ve şehrin tarihsel duruşuyla örtüşecek düzenlemeye kavuşturulması yolunda yeniden bir kentsel yapılanmaya gerek var.
CAZİBE MERKEZİ OLMA ZORUNLULUĞU
29 Mart sonrası Erzurum’u bir cazibe merkezi olarak karakterize edecek atılımlar mutlak şart. Kentsel önceliklerin belirlenerek bunlara yoğunlaşılması, halk ve esnafla istişare edilerek öncelikli ihtiyaçların belirlenmesi ve bunların çözümüne yönelik projelerin hayata geçirilmesi artık farz. 1960’lardan bu yana gelişen çarpık kentleşme olgusuna dur denilmeli. Seçimi kim ve hangi parti kazanırsa kazansın, ilk hedefi; Erzurum’u soluklandırmak, kentin tarihsel rengini ve ahengini yeniden kazandırmak olmalı.