ERZURUM (İHA) - Türkiye Yazar Birliği Erzurum Şubesi tarafından başlatılan; “Söylenecek Çok söz Var” sohbetlerinin ilkinde Prof. Dr. Ömer Özden “İslam Medeniyeti’nin Ortaya Çıkışında Bilim ve Felsefenin Yeri”ni anlattı.
Program başlamadan önce Erzurum’dan yayın yapan Kardelen Televizyonunda yayınlanacak olan program ve programlarla ilgili bilgi veren Şube Başkanı M.Hanefi İspirli; 8 ayda 16 sohbet programını dernek binasında 6 programı da salonlarda yapacaklarını hatırlattı ve bunlara Erzurum halkını beklediklerini dile getirdi.
İLK KONUK ÖZDEN OLDU
TYB Erzurum Şubesi’nde düzenlenen programa seçkin bir topluluk katılırken; Özden, değişik örneklerle İslâm Medeniyeti’nin oluşmasında felsefenin önemine dikkat çekti.
Prof.Dr.Ömer Özden şunları söyledi;
“ Programlarının birincisini İslam medeniyetinin en temel kaynağı, Kuran’dır. Kuran’ın ilk ayeti “Oku!” ile başlamakta, pek çok ayette, düşünme ve araştırmanın önemine vurgu yapılmaktadır. Bir ayette de bilginin bilgisizlikten, bilenin bilmeyenden üstün olduğu vurgulanmaktadır. İkinci önemli kaynak olan hadislerde de bilgiyi aramanın ve öğrenmenin önemine işaret edilmektedir. Sözgelimi “Hikmet müminin yitiğidir, nerede bulursa alsın!”, “İlim tahsil etmek kadın erkek her Müslüman üzerine farzdır” gibi hadisler, Müslümanların din, milliyet ayırımı yapmadan ilmi kimden öğreneceklerse ona yönelmelerini sağlamıştır. Bir zaman sonra İslam coğrafyası genişleyip de hiç bilinmeyen problemler ortaya çıkınca Müslümanlar, bu ayet ve hadisler ışığında, gayrı Müslimlerden dersler alarak çeşitli bilimlerde ve felsefe alanında kendilerini yetiştirmişler, Batı medeniyetinin eserlerinin Arapçaya çevrilmesiyle bilgilerini geliştirmişler ve yeni bilgiler ve bilimler üretmeye başlamışlardır. bilgi ağının genişlemesiyle Kuran’ın anlaşılması da hem kolaylaşmış, hem de yeni yorumların yapılmasına zemin hazırlamıştır. Bir zaman sonra resmi eğitim kurumları olan medreseler kurulmuş ve buralarda her tür bilim okutulmuştur. Özellikle felsefe, medreselerin her bölümünde adeta zorunlu ders olarak okutulmuştur. Buna göre İslam medeniyetinin üçüncü önemli dayanağı da bilim ve felsefedir. Felsefenin ve pozitif bilimlerin serbestçe okutulduğu 8. 16. Asırlarda Doğu’da ve Endülüs’te büyük bir İslam medeniyeti kurulmuş; bu medeniyet, Batı’da Rönesans hareketine neden olmuştur. 17. Asırda medreselerden felsefe ve pozitif bilimlerin atılmasıyla birlikte gelişme ve ilerlemenin yerini gerileme almıştır. Batı’da ise Rönesans’la birlikte felsefe ve bilim yeniden ön plana çıkmış ve Batı, yeni bir atılımla, tekrar bilim ve felsefenin öncüsü olmuştur. Buna göre bilim ve felsefe olmaksızın gelişme ve ilerlemeden söz edilemez. Ülkemizde bu iki disiplinin geliştirilmesi, ülke olarak ilerlememizin anahtarı olacaktır.”