İSTANBUL - Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker,Ocak-Şubat-Mart döneminde litre başına soğuk süt priminin yüzde 50 artarak litre başına 9 kuruş olacağını söyledi.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, "Kaynağı belli olmayan malumatla çıkıp ahkam kesmek inanın Türkiye'ye, üreticisine, sanayicisine, herkese zarar veriyor. Zaman zaman bunun acı örnekleriyle karşılaşıyoruz. Geçtiğimiz günlerde pirinçte yaşandığı gibi. Yanlış anlaşıldı, sonradan anlaşıldı ama Türkiye'ye zarar verdi" dedi.
21 Mayıs Dünya Süt Günü kapsamında Atatürk Orman Çiftliği Müzesi'nde (AOÇ) düzenlenen etkinliklere Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı İbrahim Yiğit, AK Parti Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat, Ambalajlı Süt ve Süt Üreticileri Derneği (ASÜD) Başkanı Harun Çallı, Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği Başkanı Ali Koyuncu, gazete ve televizyonların Ankara temsilcileri ile çok sayıda sanayici ve süt üreticisi katıldı.
Etkinliğin açılışında konuşan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, sütün insan hayatı için çok önemli olduğunu belirtti. Türkiye'de süt üretiminin 17 milyon tona çıktığını dile getiren Eker, Uluslararası Sütçülük Federasyonu'nun açıkladığı son verilere göre, Türkiye'nin dünyanın 9. büyük süt üreticisi olduğunu kaydetti.
"SÜT ÜRETİMİNİ 10 YILDA 8 MİLYON TONDAN 17 MİLYON TONA ÇIKARDIK"
Türkiye'nin süt üretimini 10 yıl içerisinde 8 milyon tondan 17 milyon tona çıkardığına dikkat çeken Eker, "Bu Türkiye'deki hayvan varlığının hem sayıca hem nitelikçe artışıyla sağlandı. Sayıca sağlandı çünkü Türkiye, 9 milyon büyükbaş hayvan varlığından 14 milyon büyükbaş hayvan varlığına çıktı. Bu çok büyük bir artış, yüzde 40'ları aşan bir artış oran. Biz Anadolu'nun kendi varlığı olan küçükbaş hayvancılığın geliştirilmesi yönünde de tedbirler aldık. Anadolu coğrafyası koyun coğrafyası. Bizim coğrafyamız, aldığımız yağış bu topraklarda koyun ve keçiyi daimi olarak yetiştirmemizi söylüyor. Eğer biz coğrafyanın söylediğini dikkate almazsak, eğer bir tabiatın gerçeklerini dikkate almazsak zarar ederiz" ifadelerini kullandı.
Eker, cumhuriyet tarihi boyunca hep aşağı doğru bir seyir izleyen küçükbaş koyun ve keçi varlığının ilk defa 2010 yılından itibaren alınan tedbirlerle yükselişe geçtiğini belirtti. 2012 yılında koyun varlığının 26 milyondan 35 milyona çıktığını anlatan Eker, "Bu durum, süt ürünlerinde yeni çeşitlerle tanışmamızı sağladı. Keçi sütü ciddi bir şekilde gelişiyor, artıyor. Mandacılık artık yavaş yavaş gelişiyor. Koyun sütünde ciddi bir artış var. 17 milyon ton süte bu şekilde ulaşıldı. Sütün içindeki yağ ve protein oranının artırılması da önemli. Buna dönük ıslah çalışmaları yapıyoruz. Biz bunu yaparken bir dizi tedbir aldık. Bugün süt üreten üreticilerimize işletmelerini biraz daha büyük hale getirebilmeleri için onlara bir takım teşvik mekanizmalarıyla destekler sağlıyoruz, hayvan başına destek veriyoruz" diye konuştu.
"BİZ HAYVANCILIĞI STRATEJİK BİR BAKIŞ AÇISIYLA ELE ALDIK"
"Biz hayvancılığı bir stratejik bakış açısıyla ele aldık" diyen Eker, hayvancılığın daha önceki dönemlerde "tarımın üvey evladı" olduğunu dile getirdi. Eker, gelişmiş ülkelerin aksine Türkiye'nin toplam tarım sektörü hasılasının yüzde 25'ini hayvancılıktan aldığını hatırlatarak, şunları kaydetti: "Biz bunun için hayvancılığa ayrılan desteklerin oranını artırdık. Yüzde 4'lerden yüzde 9'lara çıkardık. Geçen sene sadece hayvancılık yapan üreticilere, 2 milyar 200 milyon süt desteği, yem desteği veya hayvan başına verdiğimiz destekten ibaret olmak üzere çeşitli destekleri verdik. Bu destek bu sene 2.5 katrilyon liraya çıkıyor. Kalite artıyor. Mesela 2001 yılında Avrupa Birliği (AB) karar almış, demiş ki 'Türkiye'nin süt işleme sistemi AB standartlarında değil onun için biz Türkiye'den süt ve süt ürünlerinin AB pazarına girmesine izin vermiyoruz.' Ondan öncesinde de zaten AB'ye doğru bir ihracat söz konusu değil. Biz bir proje yaptık, sanayicilerimizle, üreticilerimizle bakanlık olarak birlikte çalıştık. Uzun bir uğraş ve çabanın sonucunda bu sene 1 Nisan tarihinde bunun açıkladık 3 Nisan 2013 tarihi itibariyle Türkiye'nin süt üreten firmalarının AB pazarlarına ürün satmasının önü açıldı."
"2014 YILINDA 9 KURUŞU SÜT PRİM DESTEĞİ VERECEĞİZ"
Süt üretiminin meşakkatli ve zahmetli bir iş olduğunu belirten Eker, "Hayvan süt verirken kendi yavrusu için süt veriyor, doğurduğu yavru için süt veriyor. Biz de o yavrusunun aldığından fazlasını alıp tüketiyoruz. Bu kadar zor ve meşakkatli bir faaliyet, kuşkusuz maliyeti yüksek. Biz bu maliyetin azaltılması için çaba sarf ediyoruz. Eskiden süt primleri 1 yıl sonra ödenirdi. Biz bunun 2010 yılından itibaren yıl içerisinde ödemeye başladık. Üçer aylık dönemlerle icmalleri yapılıyor" dedi.
Sütün arzının yüksek olduğu dönemlerde fiyatın düştüğünü vurgulayan Eker, "Bu üretici için çok sıkıntılı bir durum. Bu nedenle süt arzının yüksek olduğu ve dolayısıyla fiyatın düşük olduğu dönemlerde primleri yükseltiyoruz. Size bir müjde vereceğim. Bu senenin ilk 3 ayı için yani Ocak-Şubat-Mart ayı için bakanlık olarak ödeyeceğimiz süt primi desteğini 9 kuruş olarak belirledik. Geçen sene 6 kuruştu, bu sene 9 kuruş çünkü maliyetlerdeki artışı ve yem fiyatlarındaki artışı dikkate almak suretiyle bunu yapıyoruz. Bu söylediğim soğuk süt için, sıcak süt için de bir prim ödememiz olacak ve bu ödeme Haziran ayında gerçekleşecek" açıklamasında bulundu.
"MERDİVEN ALTI ÜRETİM HAKSIZ REKABETE YOL AÇIYOR"
Eker, sanayicinin, ve üreticinin "merdiven altı üretim" diye tabir edilen kayıt dışı üretim sorunuyla karşı karşıya olduğunu belirtti. Bu durumun haksız rekabet yol açabildiğinin altını çizen Eker, "Bununla da toplum olarak hepimiz birlikte mücadele etmemiz lazım. Çünkü kaynağı belli olmayan, nerede üretildiğini bilmediğimiz, hangi denetimden geçtiğini bilmediğimiz, nerede ne şekilde üretildiğini bilmediğimiz ürünle yapılan gıda maddeleri, bunların piyasada bulunması toplum sağlığı açısından mutlaka bir risk oluşturuyor. Hep beraber bunlarla da mücadele edeceğiz. Sanayide işlenen, gıda hijyeniyle, onun kurallarıyla üretilmiş olan ürünler her zaman denetim ve kontrol altında. Buna her zaman müdahale etme imkanımız var. Ama nerede üretildiğini bilmediğimiz bir ürünün, ne şekilde üretildiğini bilmediğimiz bir ürünün elbette sağlığı hakkında da şüphe duymamız lazım" şeklinde konuştu.
"Gıda meselesinde maalesef bilen bilmeyen konuşuyor" diyen Eker, şöyle devam etti: "Bu da zaman zaman toplumda gerçekten de ciddi bir enformatik kirliliğe sebebiyet veriyor. Sektöre haksızlık yapılıyor, üreticiye haksızlık yapılıyor, sanayiciye de haksızlık yapılıyor, Türkiye'ye haksızlık yapılıyor. Onun için özellikle gıdayla ilgili konularda lütfen sadece konu uzmanı olanlar konuşsun. Konu uzmanı olmayanlar, yani bir internet sitesinde veya herhangi bir yerden elde ettiği bir referansı belli olmayan, kaynağı belli olmayan malumatla çıkıp ahkam kesmek inanın Türkiye'ye, üreticisine, sanayicisine, herkese zarar veriyor. Zaman zaman bunun acı örnekleriyle karşılaşıyoruz. Geçtiğimiz günlerde pirinçte yaşandığı gibi. Yanlış anlaşıldı, sonradan anlaşıldı ama Türkiye'ye zarar verdi. Benzeri bir şey diğer ürünlerle ilgili yapılıyor zaman zaman. Buna bütün vatandaşlarımızın duyarlı olmasını özellikle medya kuruluşlarımızın referansını gerçekten izleyip, takip edip teyit ettikten sonra bu tür meselelerin konuşulmasına dikkat etmesi lazım. Bu şekilde hem daha sağlıklı hem denetim hizmetini daha iyi yapabilecek bir sistem oluştururuz. Onları izleyelim. Gıda denetimi konusunda herkes bize yardımcı olsun. Gıdayla ilgili bakıyorum, konuyla hiç alakası olmayan, o konuda gerçekte ihtisas sahibi olmayan birisi çıkıyor, öyle bir gıda maddesiyle ilgili öyle bir konuşuyor ki hayret etmemek mümkün değil."
"OKUL SÜTÜ UYGULAMASI BAŞARILI BİR ŞEKİLDE GİDİYOR"
Okul Sütü uygulamasının başarılı bir devam ettiğini belirten Eker, "Her gün milyonlarca yavrumuz ilkokulda okul sütü alıyor. Bu uygulama devam edecek. Belki bir şekilde bu ürünü diğer ürünlerle takviye etme imkanımız olur. Onun üzerinde çalışılıyor" dedi.
"GIDA GEN BANKASI KURUYORUZ, 2014 YILINDA HİZMETE GİRECEK"
Eker, Türkiye'de daha önce dünyanın 3. büyük Tohum Gen Bankası'nı kurduğunu belirterek, "Şimdi gıdaların mayalanmasında kullanılan kültürlerin oradaki mayaların, küflerin, bakterilerin, onların elde edilip, izole edilip özel yerlerde muhafaza edilebildiği bir maya bankası, gıda gen bankası kuruyoruz. Bu da 2014 yılı içerisinde hizmete girecek" diye konuştu.
TÜRKİYE SÜT ÜRETİCİLERİ MERKEZ BİRLİĞİ BAŞKANI KOYUNCU: "KANDİL GECELERİNDE SÜT DAĞITALIM"
Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği Başkanı Ali Koyuncu, Türkiye süt üretiminin 8.4 milyon tondan 17 milyon tonlara çıktığını belirtti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "milli içeceğimiz ayran" söylemini hatırlatan Koyuncu, "İnsanlar, tansiyonu düştüğünde ayran içerler. Ben de diyorum ki bu ülkenin tansiyonunun düşmemesi için ayranı da içmemiz gerekiyor" dedi.
"Sağlıklı nesiller için süt içilmesi gerektiğini" belirten Koyuncu, Bakan Eker'e, ürettiği çözümler ve sanayicilere sağladığı destekten dolayı teşekkür ederek, "Bundan sonra kandil gecelerinde camilerde süt dağıtalım. Yani şeker dağıtıyoruz ama bakın Allah'u Teala Miraç Gecesi'nde peygamber efendimize süt ikram etti. Gelin süt üretiminin artması için bütün camilerde süt dağıtalım. Yaz ayları geldi, sıcaklar geldi. Madem 'milli içkimiz ayran' polisimize, askerimize de ayran dağıtalım" diye konuştu.
BAKAN EKER, BİBERONLA BUZAĞI SEVDİ, İNEK SAĞDI
Programın ardından Bakan Eker'e, yörük poşusu ve kasket hediye edildi. Poşu ve kasketi takan Eker, 21 Mayıs Dünya Süt Günü etkinlikleri kapsamında AOÇ'de kurulan stantları gezerek bol bol ayran ve süt içti. Minik yörüklerin gösterisini izleyen Eker, çuval yarışında ve renkli anların yaşandığı yoğurt yeme yarışmasında dereceye girenlere ödüllerini verdi. Türkiye Damızlık Süt Üreticileri Merkez Birliği standının da gezen Eker, süt sağdı ve buzağı sevdi. Biberonla buzağıları besleyen Eker, 3 buzağıya yarım altın taktı.