ALEV HAMİTOĞULLARI - MUSTAFA ÇOLAKOĞLU
LAZKİYE (İHA) - Muhalif gruplar ve Esad birlikleri arasında giderek tırmanan şiddet olaylarının ortasında yalnız bırakıldıklarını belirten Türkmenler, Başbakan Erdoğan’a seslendiler. Ağır silahlarla bombardımanda köylerinin hedef alındığını öne süren Türkmenler korku dolu sözlerle ölüm korkusu içinde yaşadıklarını belirtirken gözyaşları içinde de Türk hükümetinin desteğini beklediklerini dile getirdiler.
Suriye’de dalga dalga yayılan iç savaş, Türkmen köylerinin boşaltılmasına neden oluyor. Çoğunluğunu Türkmen asıllı vatandaşların oluşturduğu ve yaklaşık 10 bin nüfusa sahip olan Lazkiye’de bazı köylerde görünen manzara, hayalet köy görünümünü aratmıyor. Özellikle gece geç saatlerde bombalandığı öğrenilen Türkmen köylerinde yaşayanların bir kısmı evlerini terk ederken bir kısmı dl kenarlarında güvenli buldukları noktalara yerleşerek çaresiz bekleyiş içinde olduklarını ifade ettiler. Köylerinin bombalandığı için muhalifler tarafından evlerine sokulmadıklarını belirten 6 kişilik Mısıri ailesi de yol kenarında yaşadıklarını ve meyve bahçelerinden topladıkları meyvelerle gıda ihtiyaçlarını karşıladıklarını dile getirdiler. 80 yaşında Beşar Esad zulmün yaşayan Muhammed Fuat Mısıri, niyetinin Türkiye’ye sığınmak olduğunu söyledi. Yaşları 2 ile 4 yaşındaki iki çocuğu ile birlikte yol kenarında yaşayan 30 yaşındaki Mısıri Abdülselam Mısıri de; “Düzen olduktan sonra köyümüze geri dönk istiyoruz. Orda şu anda kasap çok. Her yer bombalanıyor.Muhalifler köyümüzde evlerimiz bombalanıyor diye içeriye almıyor. Türkiye bize yardım etsin” dedi.
CAMİLER VE EVLER HARABE GÖRÜNÜMÜNDE
Lazkiye’ye bağlı Akçabayır, Al-Vadi, Bayır, Gebelli, Dırra, Bucak ve diğer Türkmen köylerisnde Esad birliklerinin hava saldırısında kullandıkları ağır silahlardan nasiplenen evler ve camilerde ise durum oldukça içler acısı. Oturulamaz ve ibadet edilemez hale gelen yapılar harabeyi aratmıyor. Özellikle hava saldırısında kullanılan ağır silahlarının parçaları, köylerde şiddetin boyutunu anlatır niteliğini taşıyor. Hayatının baharında zulme tanık olduğunu kaydeden 23 yaşındaki Cemil Kemal yaşadıklarını şu sözler ile anlattı: “Dağ bile yerinde kalmadı her yer bombalanıyor. Bizim gençler dağlara çıkıyorlar saklanıyorlar diye bombalıyorlar oraları. Kendimizi koruyacak hiçbir teçhizatımız elimizde yok. Türkiye’den destek bekliyoruz, bizi korumalılar. Evlerimizi başlarımıza yıkıyorlar.”
“YER ALTINDA YATIYORUZ”
10 kişilik Hadded ailesinin fertlerinden 43 yaşındaki Afaf Hadded gözyaşları içinde seslendiği Türk hükümetine şu çağrıda bulundu: “Kadınlar, 10 kişi evde kalıyoruz. Korkuyoruz. İftarımızı yaptıktan sonra yeraltında yatıyoruz. Çocuklarımız için özellikle korkuyoruz. Esad askerleri ormanlarımızı yakıyorlar geçişlerimizi engellemek için. Biz Türkmen’iz. Türkiye’den destek bekliyoruz. Hergün kafamızını üstünden bombalar geçiyor. Bir an evvel bitsin bu zulüm. Burada herkes kardeşçe yaşıyor. Köyümüzden ayrılmak istemiyoruz ama Erdoğan Ağabey bize yardım etsin. Gözleri kör olsunlar bizi ya öldürecekler ya da sağ kalacağız. Korkuyoruz.”
Kendilerine ‘Mücahit diyen gönüllü Türkmen gençlerden oluşan ve Albay Ebu Bekir Muhammed Abbas komutasında toplanan Türkmen Ordusu da 3 bin 500 kişi ile zulme karşı kendi kimliklerinin savunuculuğunu üstlendiklerini söylediler. Ordu Komutanı Albay Ebu Bekir Muhammed Abbas, “ Gece gündüz köyler bombalanıyor. 6 aydır bu ordunun yapılanması içindeyiz. İnşallah Allah yardım edecek ve Kurban Bayramı’nda huzurlu yaşayacağız” dedi.
“ÜLKEDE TÜRKMEN KATLİAMI YAŞANIYOR”
Suriye’de Türkmenlerin yaşadıkları durumların içler acısı olduklarını vce yürek burkan hikayelerin aktarılmadıklarını iddia eden Suriye Türkmen Hareketi Yayladağ Şube Başkanı Saddettin Molla da Suriye’de kan durması çağrısında bulundu. Şiddetin kanla bulaştığı fotoğrafı özetleyen Molla da Türkiye’nin Türkmen köylerinde konuşnalarak askeri güvenlik sağlaması gerektiğini belirtti. Molla şöyle konuştu: “Yaklaşık 15 gündür köylerimiz bombalanıyor, ormanlarımız yakılıyor. Son 24 saattir Lazkiye’ye bağlı köyler birbirinden kopmuş durumda. Herkes Suriye’deki olayları bir Arap baharı havasında izliyor. Humus bölgesinde 9 köyümüz boşaltıldı. Şu ana kadar 6 bin Türkmen şehidimiz var. Biz Türkiye’ye anavatan gözü ile bakıyoruz. İlgi var ama yeterli değil. Ortada binlerce insan var. Bizim için en önemli olan gıda yardımı değil, kendi bölgelerimizde askeri sevkiyatla bizi korusunlar. En azından Türkmenler kendi evlerinde kalırlar. Ama Türkiye’nin güvenli desteği ile.”