Köy Korucuları Konfederasyonu Başkanı Ziya Sözen, "35 yıllık terörle mücadele tarihimizde bu kadar terörle azimli ve kararlı şekilde mücadele edildiğini daha önce görmedik" dedi. Köy korucularının maaşlarının asgari ücretin altında kaldığını belirten Sözen, "Bu ülke için canını ortaya koymuş zor şartlarda terörle teröristlerle mücadele eden ortalama 8 nüfusa sahip korucularımıza sahip çıkılmasını bekliyoruz" ifadelerini kaydetti.
Köy Korucuları Konfederasyonu Başkanı Ziya Sözen, Erzurum Güvenlik Korucuları ve Şehit Aileleri Dernek Başkanı Yunus Özkan’ı ziyaret ederek dernek üyeleri ile bir araya geldi. 35 yıllık terörle mücadele tarihimizde bu kadar terörle azimli ve kararlı şekilde mücadele edildiğini daha önce görmediklerini dile getiren Sözen, "Bu da bize şunu net bir şekilde gösteriyor ki askerimizle, polisimizle, korucumuzla inşallah bu terör örgütünü Doğu, Güneydoğu ve Türkiye halkının kaderi olmaktan kurtaracağız. Bu anlamda Bingöl’de, Hakkari’de, Diyarbakır’da, Şırnak'ta Erzurum’da ve diğer yerlerde korucularımız asker ve polisin yanında 24 saat görevlerinin başındalar. Son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar bu mücadele devam edecektir" diye konuştu.
Asgari ücret için yapılan yeni düzenlemenin ardından korucu maaşlarının asgari ücretin altında kaldığını ifade eden Sözen, "Asgari ücret şu anda güvenlik korucularının maaşının üstüne çıkmış durumda. Ben buradan her zaman kendilerini desteklediğimiz ve yanlarında olduğumuz, özellikle son zamanlarda bizimle ilgili bir takım iyileştirmeler yapan sayın Cumhurbaşkanımıza, hükümetimize buradan bir çağrıda bulunmak istiyorum. Bu ülke için canını ortaya koymuş, gecesini gündüzünü dağda zor şartlarda terörle ve teröristle mücadeleye harcayan ve ortalama 8 nüfusa sahip korucularımıza sahip çıkılmasını bekliyoruz" dedi.
Terör sorununun en çok bölge halkına zarar verdiğini anlatan Sözen, "Burada Kürt halkını, Türk halkını temsil ettiğini söyleyen PKK’nın arka bahçesindeki HDP’liler bu memlekete ne verdiler. Çözüm sürecinde Erzurum’un birçok ilçesinde olmak üzere bunlar terör estirdiler. Bunlar zannettiler ki devlet gitti buralar bize kaldı. Unutulmamalıdır ki devlet, her zaman 18 yaşındadır, bazen sabırlı davranır, bazen bazı şeyleri görmemezlikten gelir ama bunun kıymetini bilmeyenlere karşıda çok sert mücadele verir" diye konuştu.
"Şehit ve gazi aileleri siyaset üstü kurumlardır"
Hükümeti, devleti ve şehit gazi ailelerini zorda bırakan birtakım siyasi gelişmeleri görmenin kendilerini fazlasıyla üzdüğünü ve rencide ettiğini anlatan Sözen, "Son zamanlarda HDP ile kol kola girmiş bir ana muhalefet partisi görüyoruz. Biz şehit, gazi ailelerinin ve korucuların görevi siyaset değildir, siyasetle de uğraşmıyoruz. Görevi ana muhalefet partisi olan siyasi partinin milletvekilleri, temsilcileri adeta PKK sevicileri gibi durup dururken şehit ve gazilerimize hakaret ediyorlar ağza alınmayacak laflar söylüyorlar. Hatta en son özgürlük mücadelesi için hukuk mücadelesi için sözde yollara çıktıklarında ana muhalefet partisinin başkanının ve vekillerinin kiminle kol kola yürüdüğünü Ankara’dan İstanbul’a yaptığı yürüyüşlerde net bir şekilde gördük. Biz şimdiye kadar zannederdik ki ana muhalefet partisi muhalefeti iktidara karşı yapıyor. Meğer bunların derdi şehit ve gazi aileleriymiş. Sizin hükümetle bir probleminiz varsa gidin bu probleminiz hükümetle mecliste halledin. Partinizin içinden birisi çıkıp Sezgin Tanrıkulu gibi biz İHA ve SİHA’dan rahatsızız demek biz PKK’nın arkasındayız yanındayız demektir. Diğer milletvekiliniz çıkıp mecliste PKK paçavralarıyla şov yapması demek biz PKK’yı destekliyoruz paçavralarına saygı duyuyoruz demektir. Diğer milletvekiliniz 15 Temmuz darbe sonra çıkıp Türkiye’yi Avrupa’ya şikayet etmek şehit ve gazi ailelerinin düşmanıyız demek. En son hadlerini ve maksatlarını aşarak Ömer Suha Aldan diye Muğla milletvekili bu ülke için canını feda eden, burada konuşmamıza vesile olan, ay yıldızlı bayrağımızın hala dalgalanıyor olmasına, ezanlarımızın susmamasına vesile olan 15 Temmuz şehitleri ve gazilerimize dil uzatma alçaklığını ve küstahlığını gösterdi. Şehit ailelerimize 'it' deme cüretini gösterdi. Ben Ömer Suha Aldan’a söylediği o çirkin, çirkef, mesnetsiz ve ahlaksız sözlerini kendisine ve CHP’ye misliyle iade ediyorum. CHP bize sataştığı müddetçe biz CHP’nin, HDP’nin, PKK’nın karşısında dimdik tutum takınmaya devam edeceğiz. Kimse şehit ve gazi aileleri üzerinden polemik yaratmaya çalışmasın, kimse aileler üzerinden siyaset yapmaya çalışmasın. Şehit ve gazi aileleri siyaset üstü kurumlardır böyle polemiklere günlük çekişmelere alet edilecek insanlar değillerdir. CHP kalkıp bizden özür dilese de bizler özrünü kabul etmiyoruz. Ne zaman kabul edeceğiz, bu içerindeki PKK sevicilerini Ömer Suha Aldan, Sezgin Tanrıkulu gibi daha çok milletvekili var onları CHP’den ihraç ettiklerinde özrü kabul etmiş oluruz" şeklinde konuştu.