İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Şifreli haberleşme programı ByLock’ta bugüne kadar 215 bin 92 hesap, 92 bin 702 tekil kişi tespit ettik" dedi.
İçişleri Bakanı Soylu, Kızılcahamam ilçesindeki bir otelde gerçekleştirilen "5. Uluslararası Siber Suçlar Çalıştayı" programına katıldı. Soylu, burada yaptığı konuşmada Türkiye'nin siber suçlar noktasında oldukça önemli deneyimler yaşadığına dikkat çekti. FETÖ, DEAŞ, PKK ve aşırı sol terör örgütleriyle eş zamanlı bir mücadele veren Türkiye'nin bu örgütlerin hepsiyle aynı zamanda dijital ortamda da mücadele halinde olduğunu belirten Soylu, özellikle FETÖ'nün bu örgütlerden çok farklı bir yol izlediğini söyledi. Soylu, klasik hackerların bilgisayarlara virüs gönderirken FETÖ'nün virüs gibi adamlarını devletin bilgisayarlarının başına oturttuğunu vurguladı.
"215 BİN 92 HESAP, 92 BİN 702 TEKİL KİŞİ TESPİT ETTİK"
Soylu, terör örgütlerinin beta versiyonuyla karşılaştıklarını ve Batı'nın bu tehlikeyi ısrarla görmezden geldiğini ifade ederek şunları kaydetti:
"Önce dijital ve hukuksal terör örgütü olarak başladılar ve bir gecede verilen talimatla silahlı terör örgütü kimliklerini ortaya çıkardılar. Öyle kalaşnikofla veya el yapımı patlayıcıyla değil, F-16 ve tanklarla saldırdılar. Bu altyapıyı, bu iletişimi dijital ortamın sınırlarını zorlayarak yaptılar. Bilişim kurumlarımıza elemanlarını yuvalamaktan, bildiğiniz basit ankesörlü telefonlar üzerinden kurdukları ağlara kadar her türlü dijital stratejiyi ortaya koydular. Şifreli haberleşme programı ByLock’ta bugüne kadar 215 bin 92 hesap, 92 bin 702 tekil kişi tespit ettik. Yani bir şekilde ilişki kurdukları herkesi sisteme dahil etmişler."
DEAŞ'ın siber dünyayı daha ziyade eğitim vermek, yeni eleman devşirmek, propaganda yapmak ve elemanlarını motive etmek için kullandığını dile getiren Soylu, aşırı sol örgütler ve FETÖ'nün bilhassa Gezi olaylarında yaptıkları gibi toplumu kışkırtmak, yanlış bilgilendirmek, çeşitli algı operasyonları yapmak ve bunu yönetmek için kullandığına dikkat çekti. Soylu, PKK'nın ise kendi müzahir kitlesini bir arada tutmak, haberleşme, örgütün hala ayakta olduğu yönünde algı oluşturmak, bildiri ve tehditlerini kendi kitlesine ileterek dağılmayı önlemeye çalışmak için dijital teknolojiyi kullandığını anlattı. 3 bin metre rakımdaki terör operasyonlarında mağaraların tespit edildiğini belirten Soylu, bu mağaralarda silah, satışa hazır uyuşturucu ve yaşam malzemelerinin yanı sıra laptoplar, CD'ler ve diğer dijital materyallere rastladıklarını kaydetti.
Soylu, Türkiye'nin teknolojiyi kullanmayı seven bir ülke olduğunu ifade ederek, "Özellikle dijital ve mobil teknoloji konusunda insanımızın ciddi bir eğilimi söz konusu. Elbette ki bu durum ülkemizi önemli bir siber suç ve siber saldırı hedefi haline getiriyor. Türkiye 2011 yılında Siber Suçlarla Mücadele Dairesi Başkanlığı’nı kurdu. Açıkçası özellikle FETÖ ihaneti dolayısıyla bu noktada ciddi yara aldık. Ancak özellikle son iki yıldır bu alana ciddi yatırım yaptık. 500 yeni sivil personel aldık ve 21 il siber birimine yüksek hızlı dijital veri inceleme sunucuları kurduk" diye konuştu.
"2018 YILINDA TOPLAM 54 BİN 374 BİLİŞİM SUÇU İŞLENMİŞTİR"
Türkiye'de sadece yasa dışı bahsin yıllık cirosunun 50 milyar TL'yi geçtiğinin değerlendirildiğini kaydeden Soylu, "2016-2017 arasında çevrimiçi yasa dışı bahis alanında işlenen suçlarda yüzde 40 oranında bir artış görülmüştür. Son bir yılda ise bu konuda bin 409 olaya müdahale edilmiş, 2 bin 133 şüpheli yakalanmış, toplam 31 milyon 859 bin 78 TL paraya el koyulmuştur. Siber suçlar kapsamında 2018 yılında toplam 54 bin 374 bilişim suçu işlenmiştir. Bu rakamın içinde çocuğun cinsel istismarı, ödeme sistemlerinin kötüye kullanılması, bilişim sistemleri ihlali ve oltalama gibi suçlar söz konusudur. Yapılan operasyonlarda toplam 18 bin 330 kişi yakalanarak adli makamlara teslim edilmiştir" şeklinde konuştu.
"45 BİN HESABIN KULLANICISI DEŞİFRE EDİLDİ"
Soylu, FETÖ operasyonlarının önemli bir ayağının da aslında siber suçlar alanında yürütüldüğünü anlatarak, bu konuda adli sürecin işlemesine katkı olması açısından operasyonlarda ele geçen dijital materyallerin incelenmesinin çok önemli olduğunu söyledi. Soylu, gerçekleştirdikleri kapasite artışı sayesinde 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ele geçirdikleri 1 milyon 750 bin 140 dijital materyalden 1 milyon 223 bin 349’unun incelenmesinin tamamlandığını bildirdi. Soylu, "2018 yılı içinde terör örgütü yanlısı siber faaliyet içinde bulundukları tespit edilen 110 bin civarında sosyal medya hesabı takip edilerek 45 bin hesabın kullanıcısı deşifre edilmiş, bunlardan 7 bin kişi yakalanarak adli makamlara teslim edilmiştir" dedi.