İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Biz, ezanlarına sahip çıkan asil ve büyük bir milletiz" dedi.
Ülkenin, Karlofça'dan itibaren gerileme dönemine mahkum edildiğini belirten Bakan Soylu, "Ne zaman kafamızı kaldırsak, ne zaman geleceğe, ne zaman yeniden kazanmak zorunda olduğumuz Dünya’ya anlatmak zorunda olduğumuz güce kavuşmak istesek, her zaman türlü türlü tuzaklarla, hilelerle karşı karşıya kaldık. En son bu yüzyılın başında bu millet istiklal mücadelesini kazandı, hep birlikte kurtuluş mücadelesini kazandı, birlikte güzel Cumhuriyetimizi kurdu" ifadelerini kullandı.
Geçmişten günümüze tuzaklarla karşı karşıya kaldığımızı vurgulayan Soylu, Türkiye'nin bugüne kadar güçlü olmasını istemediler diye konuştu.
Türk milletinin büyük bir millet olduğunun altını çizen Bakan Soylu, "Biz, 400 yıl Şam'la, Halep'le aynı sancağın altında bir millet olmanın şerefini yaşamış ve bunu zihninden bir gün olsun çıkarmayan bir milletiz. Biz Avrupalılara, biz Dünya’nın başka yerindeki ülkelerin insanlarına benzemeyiz anamızı, babamızı huzurevlerine göndermeyiz. Biz, ezanlarına sahip çıkan asil ve büyük bir milletiz" ifadelerini kaydetti.
Bakan Soylu, Türkiye için yapılan işlerin parti propagandası için değil, ülkeyi Dünya’nın merkezine oturtmak için gerçekleştirildiğini söyledi. Ülkede, 81 ile yapılan üniversitelerin vatandaşlar için olduğunu aktaran Bakan Soylu, "Rahmetli Menderes, köylerle şehirleri birleştirdi. Bir köylünün kızı avukat oldu, mühendis oldu, profesör oldu. Rahmetli Özal büyükşehirleri, büyükşehirlerle otobanlarla birbirine bağladı. Ardından kıymetli Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, 81 ili bölünmüş yollarla birbirine bağladı. Ama bu sere can içerisinde bir millet aklı var. Kim geldiyse elinden geleni ortaya koymaya çalışmış, mücadele etmiş. Biz günlük siyasetin bizi içerisine bıraktığı kavganın içerisinde değiliz. Biz başka bir kavganın içerisindeyiz" diye konuştu.
YEREL SEÇİM VE TERÖRLE MÜCADELE
Yerel seçim akşamı zafiyete düşülürse terörle mücadelenin aksayacağını aktaran Bakan Soylu, şunları kaydetti: "Hatırlıyor musunuz, 27 Hazirandan sonra yaptıklarını, şımarıklıklarını, her yeri yakıp yıkmaya çalıştıklarını, ülkemizin bütün itibarını sarsmak, birlik ve beraberliği sarsmak için ellerinden gelen her şeyi yaptıklarını. Sadece ve sadece kaybettiğimiz bir iktidardı. Ama onlar iktidar kaybından, bir milletin geleceğinin kaybını çıkarabilmek için ellerinden gelen, bir ülkenin kaybını çıkarabilmek için ellerinden gelen her şeyi yaptılar. Allah'a yemin olsun ki, 31 Mart'ta böyle bir kayıptan sonra, bunlar bize 4.5 yıl, 5 yıl ülkemizin geleceğini haram etmek için ellerinden gelen her şeyi yaparlar. Bunlara fırsat vermemek lazım."
Sadece gelecek nesillerden sorumlu olmadıklarından bahseden Bakan Soylu, şöyle konuştu:
"Toprağın üstündeki ve toprağın üstünde gelecek olanlar kadar, bu ülke için anasını, babasını, atasını,1 yıllık eşini, 6 aylık bebeğini kundakta bırakıp şehadet şerbeti içmiş o çocukların karşısında hepimiz sorumluyuz."
Komşuluk ilişkilerinde, ihtiyacı olana el uzattıklarının aktaran Bakan Soylu, şunları aktardı:
"Komşunuz dayak yerken, evi yanarken perdenizi mi kapatıyorsunuz. Biz dünümüzü unutmadık. Bedeli neyse ödemeye varız. Biz onlarla 400 yıl aynı kıbleye döndük, aynı sancak altında yaşadık. Onlara tecavüz edilmesine müsade edemeyiz."
Bakanlık döneminde, Hakkari'ye 30 defa gittiğini vurgulayan Bakan Soylu, "Bugün, Yüksekova'dan, Şemdinli'ye kadar, aynen sizin gibi gözlem yapmayı beceren bir kardeşinizim, bugün Allah'a şükürler olsun. Orada ki çocuklarımız rahat okula gidiyor biliyor musunuz, 13, 14 yaşındaki kız çocuklarını alıp Murat Karayılan'ın masasına meze yapan insanlara fırsat vermiyoruz. Allah'ımıza hamd olsun" dedi.
Uyuşturucu konusuna değinen Bakan Soylu, şunları kaydetti:
"Bana kızıyorlar, sen niye böyle laf söyledin diye. Niye söylemeyim ya, okul önünde uyuşturucu satanlara polislerimiz 'bunların ayağını kırsın' demiş. Bence az demiş."
Uyuşturucuyla mücadelede, son 4 yıl içerisinde rakamların düştüğünü belirten Bakan Soylu, büyük bir mücadeleyle savaştıklarını söyledi.