ERZURUM gazetesi
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez Mısır olaylarından Sevgililer gününe kadar pek çok konuda açıklamalarda bulunarak siyasete üslub-u hakim çağrısı yaptı.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, NTV'de canlı yayında Nilgün Balkaç'ın sorularını yanıtladı. Mısır'da yaşanan olaylarla ilgili Mısır'ın İslam dünyası açısından tarihi ve medeniyeti itibariyle çok önemli bir ülke olduğunu söyleyen Görmez, Mısır'daki olayların sadece din boyutu üzerinden tartışılmasının realiteleri yok saymak olduğunu belirtti. Başkan Görmez şöyle konuştu:
"Pazar günü El Cezire'de çok güzel bir manzara izledim. Müslümanlar Tahrir Meydanı'nda cemaatle namaz kıldılar. Sonra Kıpti Kilisesi pazar ayinini Müslümanların tam ortasında yaptı ve hep birlikte dua ettiler. Mısır'da yaşananları tespit etmek istiyorsak o dualarında yaratıcıdan istenenlere bir göz atmak lazım. Benim Başkan olarak tek duam Mısır halkının kendi toplumsal gerçekliklerini kendi idarelerinde görebilecekleri, birlikte yaşamalarını sağlayacak yeni bir yapıya ulaşmalarıdır."
Başörtüsüyle ilgili bir soruya Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bu konudaki görüşünün net olduğuna dikkat çeken Görmez, yaşanan süreci şöyle özetledi:
"Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bu konudaki dini görüşü sabittir. Ve değişmesi mümkün değildir. Zaman zaman insanlar Kuran ayetlerindeki bazı kelimelerin semantik alanlarıyla oynamak suretiyle farklı görüşler ortaya çıkarabilirler. Ancak başörtüsü sadece İslam'la birlikte var olmayan Hıristiyanlıkta ve Yahudilikte de dini metinlere girmiş ve uygulanmış bir giysidir. Türkiye 1960'dan bu yana 40 yıl boyunca millet olarak başörtüsünün arkasındaki anlamlar dünyamızı tartışmaya açmamızı bir zaman kaybı olarak
görüyorum. Hukuki ve fiili çözümlerden çok toplumsal çözümün çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu sorun sadece başını örten hanımefendilerin sorunu değildir. Herkesin bu sorunu barış içerisinde halletmesi bunu toplumsal gerekliliğimizin bir parçası olarak görmesi gerekir diye düşünüyorum".
Doğu ve Güney Doğu'da dini çağrışımların halka anlatılmasıyla ilgili bir soruya cevap veren Başkan Görmez, dini ve din hizmetlerini terörün karşı kutbuna yerleştirmenin doğru bir yaklaşım olmadığına dikkat çekti. Dinin her hangi bir manipülasyona alet edilmemesinin herkesin görevi olduğunu belirten Görmez sadece vaaz ve hutbe irşat ekipleri göndermek suretiyle bu sorunun çözülemeyeceğini söylerken, "sahil bölgelerinde faklı bir hizmet politikasına ihtiyaç var, doğu bölgelerinden ise fiili kardeşliklerin
sayısını çoğaltmak gerekiyor" şeklinde konuştu. Doğu'da yaşayan Kürt vatandaşlarının İslam'a olan bağlılıklarında bir sıkıntı olmadığına kaydeden Başkan Görmez, bizzat kardeşlik hukukunu yerine getirerek dinin safiyetini bütün yönleriyle ortaya koymanın ve dinin yapıcı rolünün ortaya çıkarmanın bölge sorununun çözümüne büyük fayda sağlayacağını düşündüğünü söyledi.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın hizmet kusurlarından da bahseden Başkan Görmez, en önemli hizmet kusurlarının kadınlara karşı olduğunu söyleyerek tüm kadınlardan özür diledi. Camilerimizde kadınların da caminin atmosferine katılabilecekleri şekilde bir düzenleme yapacaklarını kaydeden Görmez, kadınların camiden uzak durmasının dinle değil gelenekle ilgili olduğunu belirtirken, "Hz. Peygamber zamanında kadınların sadece Cuma ve bayram namazlarına değil beş vakit namaza da katıldığını biliyoruz. Cuma
hutbelerinde Peygamberimiz minberde hutbe okurken ayağa kalkarak soru tevcih eden doğrudan sorularına cevap alan kadınlar olduğunu biliyoruz. Bazı konularda gelenek dinin önüne geçmiştir. Kadın konusunda geleneklerin dinin önüne geçtiğini rahatlıkla söyleyebilirim" diye konuştu.