ERZURUM
Doğu Anadolu Bölgesinde Türk tarihinden gelen yazlık ve kışlak geleneği devam ediyor. Kış aylarını köylerde geçiren kırsal kesim yaşayanları, yaz aylarında yaylalara çıkıyor. Çayırların yer aldığı yaylalarda hayvancılık yapan, et ve süt ürünleri hazırlayan köylüler, mayıs ayının son haftasında çıktıkları yaylalarından eylül ayı sonunda köylerine dönüyor.
Erzurum’da yayla geleneğinin en canlı biçimde yaşandığı ilçelerin başında Şenkaya geliyor. Hemen her köyün yaylasının bulunduğu ilçede mayıs ayında yayla hareketliliği başlıyor. Hayvanlarıyla birlikte yaylaya çıkan köylüler, çayırlardan biçtikleri otları kış için köylerinde depoluyor. Arpa ve buğday ekimine yoğunlaşan Şenkaya çiftçisi köy alanlarında yer alan tarlalardan yaptıkları hasatları köylerine taşıyarak, harmanlamayı yine köylerde gerçekleştiriyor.
Yayla döneminde, koyun yetiştiriciliği yapan köylüler sabahın erken saatlerinden yatsı vaktine kadar boş durmuyor. Kadınlar öğleleri meralardan dönen koyunları sağıp, daha sonra imece usulüyle süt biriktirerek peynir ve tereyağı hazırlığı yapıyor. Bir yandan da ev işleriyle uğraşan köylü kadınlar öğle vakitlerinde çayırlarda biçim yapan ya da ot toplayan eşleri için azık taşıyor. Günün 18 saatininin en canlı biçimde yaşandığı yaylalar, kırsal kesim ekonomisini de ayakta tutuyor.
ARDAHAN’DA SAKLI CENNET
Ardahan’ın Posof İlçesi’nde “Saklı Cennet” olarak değerlendirilen yaylalarda yaz mevsimi ile birlikte hareketlilik yaşanıyor. Rengârenk çiçeklerin hâkim olduğu doğal çiçek bahçesi yaylalara çıkan köylüler oldukça mutlu. Bayanlar inekler ve buzağılarla uğraşırken erkeklerde yeni yayla evleri ve yıkılan duvarların yapımıyla uğraşıyorlar.
Bölgenin en yükseği yaylalarından Urema yaylası ise yaz mevsimi ile birlikte farklı bir güzellik sergiliyor. Derelerin aktığı, kuş seslerinin ayrı bir güzellik kattığı ve yer yer kar birikintilerinin bulunduğu yayla görenleri adeta büyülüyor.