Büyükşehir Belediyesi, kurum çalışanlarına “Aidiyet Duygusu” adlı eğitim semineri verdi.
Büyükşehir Belediyesi İnsan Kaynakları Daire Başkanlığı Eğitim Şube Müdürlüğü tarafından Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen seminere Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Genel Sekreter Yardımcısı Zafer Aynalı, daire başkanları ve kurum çalışanları katıldı. Uluslararası danışman, eğitimci, yaşam koçu ve yazar olarak, bilgi ve tecrübelerini birçok kamu ve özel sektör çalışanlarına aktaran Prof. Dr. Şaban Kızıldağ, eğitim seminerinde Büyükşehir’in çalışanlarına aidiyet duygusunu anlattı. Belediye personelini birbiriyle kaynaştıran, ayağa kaldırıp el ele tutuşturan oldukça keyifli bir eğitim semineri gerçekleştiren Kızıldağ, kurum personeline hayat boyu faydalı olacak önemli bilgiler aktardı. Başkan Sekmen’in sık sık kullandığı, “Her şeye rağmen mazeret yok! Yarın değil bugün!” ifadesini tekrar ettiren Kızıldağ, başta aidiyet duygusu ve iletişim olmak üzere birçok alanda yaşanılan sıkıntılar ve bunları aşma noktasında yapılması gerekenler hakkında da bilgi verdi. Başkan Mehmet Sekmen, seminerde yaptığı konuşmada, “Aile içinde, iş ortamında ve toplumda aidiyet büyük bir önem taşır. Bir insan kendisini bir yere ait hissetmiyorsa orada ne bir gelişme olur, ne de sağlıklı bir başarı olur. Her işte olduğu gibi büyük emekleri, paylaşımları, karşılıklı saygıyı içerisinde barındıran aidiyet zor kazanılır ama kolay kaybedilebilir” dedi.
“YENİ UFUKLAR, YENİ ÜMİTLER VE YENİ HEDEFLER; İŞTE BAŞARI BUDUR”
Sekmen, konuşmasında bir insanı başarıya götüren etkenleri tek tek sıraladı. Sekmen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Erzurum; Türkiye’mizin en büyük coğrafi arazisine sahip olan üçüncü büyük belediyesidir. Her ne kadar nüfusumuz az olsa bile bu kadar büyük bir mekânda hizmet vermemiz ancak takım ruhu oluşturularak, ekip anlayışı oluşturularak mümkün olur. Toplumda bir ümitsizlik, bir bıkkınlık, bir tükenmişlik gördüm. Hemen yanı başımızda bizden daha çetin kışlara sahip bir Sibirya var, bir Rusya, bir Ukrayna var. Sibirya’ya gittiğim zaman eksi 40 derece soğuk havada karın olduğu bir bölgede inşaat betonlarının atıldığını gördüm, inşaatların yapıldığını gördüm. Buradaysa bir ay sonra artık beton dökmek mümkün değil. İşte biz de sizlerle beraber burada tüm bu olumsuzlukları kırarak yeni bir hamle başlatmak zorundayız. Yeni ufuklar, yeni ümitler ve yeni hedefler; işte başarı budur. Başarı çalıştığınız kuruma sıkı sıkı bağlanarak kendinize hedef belirlemekle mümkündür. İş bilenin, kılıç kuşananın! El ele vererek bu güzel şehri bölgenin ve Türkiye’nin önemli bir metropolü yapacağız. İçinizde çok kıymetli arkadaşlar var, konularında uzman arkadaşlar var. Ben burada cevherler buldum. Sadece bir ‘Yürü!’ dememizi bekliyorlar. Şimdi inşallah Erzurum’dan Ankara’yı ve İstanbul’u idare edecek ekipler çıkartacağız.”