YENER EKİNCİ (İHA) - Erzincan'da, 11 Ağustos 2008 günü teröristlerin yola döşediği mayının patlaması sonucu terhisine 92 gün kala şehit düşen ve Adana'da toprağa verilen 22 yaşındaki Abdullah Aydın Emer'in annesi Tülay Emer, evladının mezarına uzak kalmamak için 27 yıldır yaşadığı İstanbul Pendik'deki evine bir daha hiç dönmedi. Bu nedenle 30 yıllık eşiyle boşanma aşamasına gelen acılı kadın, "Gidersem yavrumun mezar taşını bile özlerim" dedi.
Davul ve zurna eşliğinde güle oynaya vatani görevine uğurladığı oğlunun bir yıl sonra tabutuna sarılan şehit annesi 42 yaşındaki Tülay Emer, evladına uzak kalmamak adına 30 yıllık yuvasını dağıtmayı göze aldı. Adana doğumlu olmasına rağmen 27 yıldır İstanbul Pendik'te oturan Tülay Emer, iki oğlundan birini şehit vermesinin ardından, evine ve yaşadığı çevreye dönmemeyi tercih etti. Acılı annenin bu kararı almasındaki en büyük etken, Adana Asri Mezarlığı Şehitliği'nde yatan oğluydu.
OĞLUNUN HATIRALARIYLA TESELLİ BULUYOR
Yavrusunun fotoğrafları ve emanet bıraktığı muhabbet kuşu "Fikri" ile teselli bulmaya çalışan Tülay Emer, ısrarlara rağmen maddi zorluklara göğüs gererek İstanbul'a dönmeyi reddedince, memur kocası İsmail Emer ile boşanma aşamasına geldi.
Çiftin boşanma davası devam ederken Adana'da kalmaktan pişman olmadığını dile getiren Tülay Emer, "Eğer gidersem evladımın mezar taşını bile özlerim" diyerek ana yüreğinin fedakarlığını gözler önüne serdi. Her fırsatta Abdullah Aydın'ın kabrini ziyaret eden acılı anne, 752 liralık şehit maaşını kocasıyla paylaştığını söyleyerek, "Maddi sıkıntı yaşıyorum fakat 28 yaşındaki diğer oğlum Meşale ihtiyaçlarımı elinden geldiği kadar karşılıyor. Ben bir anneyim ve kuzumu nasıl bırakıp giderim. Kocam ve oğlumİstanbul'a alıştığı için buraya gelmiyorlar. 60 yıl da geçse ve sefalet çekeceğimi bilsem dahi evladımı bırakıp gitmeyeceğim" dedi.