ERZURUM (İHA) - Türkiye’nin kış sporlarındaki uluslararası organizasyonu olan 25’inci Dünya Üniversiteler Kış Oyunları’nda Genel Koodinatörlük görevini yürüten Bekir Korkmaz, Oyunlar’la ilgili konuştu. Oyunlar’ın alındığı 2007’den sonra siyasiler tarafından, tüm işsizlerin iş bulacağı gibi bir hava oluşturulduğunu belirten Korkmaz, yapılan tüm harcamaların Sayıştay denetiminden geçeceğini, veremeyeceği hiçbir hesabının olmadığını belirtti.
KORKMAZ’IN AÇIKLAMASI
27 Ocak - 6 Şubat günleri arasında gerçekleştirilen 25’inci Dünya Üniversiteler Kış Oyunları’ndan yüzünün akıyla çıkan 2011 Genel Koordinatörü Bekir Korkmaz, İtalya Torino’da 15 Ocak 2007’de başlayan Oyunlar serüvenin, 6 Şubat 2011’de yapılan kapanış töreniyle sona erdiğini, kış sporları merkeziyle ilgili sürecin ise devam ettiğini söyledi.
2011 Genel Koordinatörü Bekir Korkmaz, süreçle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
İNSAN KAYNAĞINI ERZURUM’DAN BULAMADIK..!
2011 Genel Koordinatörlük görevini 2009’un Eylül’ünde devraldığını belirten Bekir Korkmaz, tesislerin ihalelerinin yapıldığı o günlerde herşeyin planlandığı gibi yürüdüğünü kaydetti. Kendisinden önce görev yapanların sürece büyük katkısı olduğunu ifade eden Korkmaz, “İşe başladıktan sonra, örgütlenme konusunda büyük sıkıntılar yaşadık. İnsan kaynağını Erzurum’dan bulamadık. Ankara ve İstanbul’dan deneyimli elemanlar getirdik. Kış sporları deneyimi olmadığı için gönüllüler büyük bir sıkıntıydı. 2 bin 500 gönüllüyü organizasyona hazırlayacak bir kültür de yoktu. O nedenle gönüllülerin eğitimine erken başlamalıydık. Fakat geç kaldık. Komitelerde oryantasyon eğitimi de verilemedi. Bu yüzden Kış Oyunları’nın ilk iki gününde bazı sıkıntılar yaşadık. Ancak alınan tedbirlerle ikinci günden itibaren her şey yoluna girdi” dedi.
ULAŞIM SORUNLARI
Organizasyonda ulaşımda bazı sorunlar yaşandığını, bireysel sporlarda, sporcuların ulaşımında yaşadığı olumsuzlukları FISU ile birlikte hareket ederek kısa sürede çözdüklerini anımsatan Korkmaz, “Buna karşın takım sporlarında hiçbir sorun yaşanmadı. Özel güvenlik mükemmel çalıştı. Hangi kartla nereye girilir, bunu özel güvenlik elemanları takip edecekti. Bunu da başarıyla gerçekleştirdiler. Özel güvenlik konusunda başarılı bir süreç yaşadık. Oyunlar Köyü’nün temizliği de mükemmel oldu. Oyunlar Köyü’ndeki yemekhane konusunda da övgüler aldık. Akdeniz-Uzakdoğu ve vejeterjan mutfağından yemekler hazırlandı ve sporcuların tamamı çok memnun kaldı. 10 üzerinden 10 aldığımız bir başka alan ise sağlıktı. Sağlık Bakanı Recep Akdağ’a bu konuda teşekkür ediyorum. Sağlık ekiplerine Dağcılık Federasyonu arama kurtarma birlikleri de destek verdi. Oyunlar Köyü’nde büyük bir klinik kurduk. Oyunlar’ın hastanesi olarak belirlenen Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin ne kadar doğru bir tercih olduğunu da bu süreçte gördük. Oyunlar hastanesi olmayı 10 defa hak etti. Hala, hastanede Oyunlar döneminden tedavisi devam eden hasta var.
Kültür - sanat etkinlikleri kapsamında da her şey fazlasıyla yapıldı. 40 sergi, 19 konser, çocuk tiyatroları yapıldı. Köylere ve ilçelere kadar kültür sanat etkinlikleri oldu. ERVAK’tan büyük destek aldık. Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO) ile işbirliği yaptık. ETSO’ya bağlı bir kuruluş olan ABİGEM ile beraber gönüllü eğitimlerini yaptık” diye konuştu.
Ataşe konusunda yaşanan sıkıntıya da işaret eden Korkmaz, “İki bin 600 gönüllüden 300 - 400 kadarı dışarıdan gelmişti. Bunların tamamı da ODTÜ, Bilkent, Hacettepe gibi Türkiye’nin önemli üniversitelerinden mezun olmuş gençlerdi. Bunların çoğu 2-3 dil biliyordu. Gönüllüler Komitesi Başkanı Prof. Dr. Nurnisa Esenboğa tarafından belirlenen gençleri, delegasyon başkanlarına görevlendirdik. İlk iki gün bu konuda da sıkıntı yaşadık, ama çabuk çözdük. 10 üzerinden 9 artı aldığımız konulardan biri de bu oldu. Ataşe yönetimi konusunda büyük bir sınav oldu. Nurnisa Esenboğa’yı başarısından dolayı kutluyorum” dedi.
Oyunlar süresince, her akşam HOD toplantısı yapılığını vurgulayan Korkmaz, “Bu toplantılarda FISU’nun yöneticileri, gün içerisinde belirledikleri sorunları aktardı. Gece geç saatlerde aktarılan sorunların sabah olduğunda çözümlendiğini gören FISU yöneticileri, hayranlıklarını gizleyemedi. En realist değerlendirmeyi FISU Teknik Komite Başkanı Roger Roth yaparak ‘Henüz bir çocuğun emeklemesi derecesindesiniz’ dedi. Aslında bizim yapabileceğimize FISU bile inanmıyordu. 3 yıl sonra geldi, gördüler. Emekleme dönemindesiniz diyenlere inat, Olimpiyat yapabileceğimize inanıyorum” dedi.
Kış sporlarındaki ilk uluslar arası organizasyonla, bu alanda ‘ben de varım’ diyen Erzurum’da Kış Olimpiyatlar’ının yapılabilmesi için bir takım çalışmaların gerektiğini dile getiren Korkmaz, “Öncelikle tesis eksikliklerinin giderilmesi gerekiyor. Bir kere, 15 bin kişilik buz salonuna, en az 60 bin kişilik stadyuma ihtiyaç var. 2 bin kişilik salonda buz pateni yaptırılamıyor. 3 tane 5 bin kişilik, 1 tane de 15 bin kişilik buz salonları yapılmalı. Ayrıca Kızak Pisti’nin de yapılması gerekiyor. Açık alanlarda hiçbir sorun yok. Palandöken, Konaklı ve Kandilli’deki fiziki şartlar, Olimpiyatlar için yeterli. Olimpiyatlar için 250 milyon Euro’luk bir yatırım yapılması şart. Tabi bu yatırımları yapmakla da bitmiyor. Öncelikle, 360 bin nüfuslu bir kent, bunu kaldırabilir mi tartışmasının yapılması gerekiyor. Dışarıdan sürekli sporcu gelmesi, Erzurum’un nüfusunun en az 1.5 milyona çıkması gerekiyor. Atina’da da Olimpiyat yapıldı ama sonrasında o tesislerin kullanımında sorunlar oldu. Bu tesislerin hepsi yapılabilir. Olimpiyat demek, seyircisi ve turistiyle en az 25 bin kişinin gelmesi demek. Bu da en az 30 bin yatak kapasitesi anlamına geliyor. FISU, Erzurum’a Kış Oyunları’nı verdi ama kendi kapasitelerini, Erzurum’a ne kadar seyirci getirebileceklerini biliyorlardı. Oyunlar Köyü’nü ve otelleri görünce, ‘yeterli’ dediler. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Erzurum’a Olimpiyatlar’ı getirmekte kararlı ve bunu yapacak. Ancak Erzurum’un da bunu istemesi, Olimpiyatlar’a hazırlanması, Konaklı’ya mutlaka oteller yapılması gerekiyor. Tüm sektörlerin canlandırılması şart” diye konuştu.
SİYASETÇİLERE ELEŞTİRİ
2007’de alınan Kış Oyunları’nın özellikle siyasiler tarafından propagandasının yapıldığını belirten Korkmaz, “Sanki Oyunlar’la birlikte, tüm işsizler iş bulacak gibi bir hava oluşturuldu. Ama böyle olması imkansızdı ve olmadı. Esnafın yaptığı 2011 eksenli ürünler satıldıysa, satıldı. Beklentiler somut bir karşılık bulmadı. ETSO ile bir çalıştay yaptık. Burada yaptığımız tespite göre, oyunlardan 18 KOBİ sektörü etkilenecekti. İyi bir şekilde değerlendirilirse, Erzurum için başlangıç olacağı kanaatimdeyim. Yapılmaz ise de saman alevi gibi yanar ve söner. Kış Oyunları’nın organizasyonu için harcanan 150 milyon TL’nin 70 milyon TL’si Erzurum’dan karşılandı. Mobilya, geçici yapılar, fotoğrafçılık, bilgisayar ve kırtasiye malzemeleri, ulaştırmanın bir kısmı, güvenlik malzemeleri, reklam, tanıtım ile konaklama dahil birçok konuda Erzurum’dan ihtiyaçlarımızı karşıladık. Yatırımlara baktığınız zaman da, yaklaşık 200 milyon TL’yi bulan bir oranın Erzurum’da kaldığını söyleyebiliriz. Toplamda 735 milyon TL’lik bütçenin yaklaşık 270 - 300 milyon TL’lik bölümü Erzurum’da harcandı” diye konuştu.
VEREMEYECEK HESABIMIZ YOK
FISU’nun 2017 - 2019 ve 2021 Kış Oyunları’ndan birini Erzurum’a teklif etmesinin organizasyondaki başarıyı gösterdiğinin altını çizen Bekir Korkmaz, “Bir kere, başarımızın en büyük kanıtı bu. Ancak bu teklif bize daha önce de gelmişti. Biz Olimpiyat teklifi bekliyoruz. Kış Oyunları’nı 2 kez yapan şehirler var. Erzurum’da yapabilir ama biz şu aşamada bunun hedef küçültme anlamına geleceğini düşünüyoruz. Tekrar söylüyorum, Erzurum’a 30 bin yatak kapasiteli oteller yapılırsa, hükümet tesisin en güzelini yapar. Mühim olan Olimpiyat için şehri hazır hale getirmektir. Kış Oyunları kapsamında yapılan tüm harcamalar, önümüzdeki günlerde Sayıştay denetiminden geçecek. Bu yönde hazırlıklarımızı yapıyoruz. Zaten, yapılan tüm harcamalar, başkanlığını Spordan Sorumlu Devlet Bakanımız Faruk Nafiz Özak’ın yaptığı Hazırlık ve Düzenleme Kurulu’nun (HDK) bilgisi dahilinde oldu. Veremeyeceğimiz hesabımız yok. Zaten denetim sonucunda da her şey ortaya çıkacak” diye konuştu.
Oyunlar sürecinde ‘keşke’ dediği olayların başında akreditasyonun geldiğini söyleyen Korkmaz, “Akreditasyon sürecini 17 Ocak’ta başlattık. Keşke, 10 gün önce, 7 Ocak’ta başlatmış olsaydık. Görevli akreditasyonunda ciddi bir şişme yaşandı. Planlananın 2.5 katı fazla akreditasyon yapıldı. 13 bin kişinin akredite edilmesi gerekirken, 28 bin civarında akreditasyon kartı verildi” dedi.