ERZURUM (İHA) - Kısa adı ENER olan Erzurum’un düşünce kuruluşu Erzurum Strateji merkezi, hafta sonunda Erzurum’da Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık müsteşarlarının katılımları ile düzenlenen Marka Şehir toplantısı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
ENER Başkanı Vahdet Nafiz Aksu, üst düzey bir katılımla “Marka Şehir” Erzurum toplantısının şehrimizde yapılması olumlu bir gelişme olduğunu belirterek, “Şehri, daha iyi noktalara taşımanın ilk şartı, tüm sorunlara “ortak akıl ve müşterek bilgi” temelinde yaklaşmaktır. Önemli sorunların tartışılmasına zemin hazırlayan bu tür toplantıların istenilen sonucu vermesi için öncelikle katılımcıların, planlama ve karar verme mercilerini etkileyecek düzeyde şahsiyetlerden oluşması gerekmektedir.
Ayrıca, toplantı muhtevasının doyurucu olması da önemlidir. Bu açıdan baktığımızda Erzurum’daki toplantı umut vericidir” dedi.
ENER DEĞERLENDİRMESİ
ENER olarak, Erzurum’un “Marka Şehir” haline gelmesini, yeni kalkınma paradigması oluşturulmasıyla mümkün olabileceğine inandıklarını kaydeden Aksu, “Marka Şehir hedefine sosyal, ekonomik ve kültürel alanda şehri kalkındırmakla ulaşılabilir. Sadece sektörel atılımlarla şehri “markalaştırmak” mümkün değildir. Topyekün bir kalkınma hamlesiyle şehirde işsizliği azaltmak, ekonomik yapıyı sağlamlaştırmak, teknoloji ve bilimsel üretimi zirveye çıkarmak, “zenginlik devrimini” tahakkuk ettirmek “marka şehir” olmanın temel koşullarıdır.
Bu büyük hedefe ulaşabilmek için yapılması gereken öncelikli çalışmaların çerçevesi, ENER tarafından kamuoyuna açıklanan “Erzurum Yeni Şehircilik ve Şehirlilik Manifestosu” metninde çizilmiştir.
AVRUPA ŞEHİR ŞARTI SÖZLEŞMESİ
ENER tarafından yayımlanan metinde vurgu yapılan “Avrupa Şehir Şartı Sözleşmesi”nin, “Marka Şehir Erzurum toplantısında” tartışılması, şehir için geniş ufuklar çizen önerilerden yararlanılması gerekirdi. Çünkü bahsi geçen sözleşme, Türkiye tarafından da imzalanmıştır.
Avrupa Konseyi tarafından 2008 yılında kabul edilerek yayımlanan, 2009 yılında uygulamaları izlenen ve 2010 yılındaki uygulamalar çerçevesinde revize edilecek olan “Avrupa Şehir Şartı”, Erzurum için büyük önem taşımaktadır.
Avrupa Konseyi tarafından kabul edilen ve Türkiye’nin de imzaladığı “Avrupa Şehir Şartı-1” ve “Avrupa Şehir Şartı-2” başlıklı bildirilerde tanımlanan “İdeal Şehir”, “Marka Şehir” olarak ifade edilen hedefleri en iyi şekilde tanımlamaktadır.
Söz konusu sözleşmede ideal şehrin özellikleri olarak dile getirilen aşağıdaki şartlar yerine getirildiğinde Erzurum Marka Şehir olabilecektir” diye konuştu.
AVRUPA ŞEHİR ŞARTI
“Marka şehir; Şehirli haklarını koruyan, En iyi hayat şartlarını sağlayan, Halkına mümkün olan en iyi hayat tarzını sunan, Değerini orada yaşayan, ziyaret eden, Eğlence, kültür ve bilgiyi orada arayan, Birçok sektör ve faaliyeti bir arada uyum içinde barındıran merkezdir. Bir şehir, modern gelişmeyle “tarihi mirasın korunması” arasında dengeyi kurmalı, “eskiyi tahrip etmeden yeniyle bütünleştirmeli” ve “sürdürülebilir kalkınma” ilkelerini sağlayabilmelidir” diyen Aksu, daha sonra şunları kaydetti; “Erzurum’u marka şehir haline getirmek için yapılacak çalışmalarda yerel kültürel renkler göz ardı edilmeden “Evrensel çıtanın” gözetilmesi, her alanda şehrin küresel rekabete açık hale gelebilmesi çok önemlidir. Bu konuda çağdaş yerel yönetim ilkelerine uyumla beraber, küresel şehirleşme şartlarını yerine getirmek birinci önceliktir. Zira, “Avrupa Şehir Şartı Bildirisinde” de belirtildiği gibi yerleşimlerin meseleleri, ölçekte farklılıklar göstermekle birlikte, özde aynı yapıyı barındırır. Dolayısıyla; yerel sorunların çözümünde evrensel çözümleri göz ardı etmemek gereklidir.
Öyleyse marka şehir olmanın yolu “Avrupa Şehir Şartı” ilkelerinin yerel ihtiyaçlara göre tanzimi ve tatbikinden geçmektedir. Bu ilkelerin tatbikini, körü körüne bir taklit anlayışına indirgememek, uygulayıcıların vizyon çapıyla doğrudan ilişkilidir.
MARKA ŞEHİR OLMANIN ŞARTI
Marka şehir olmanın ilk koşulu, geleceğin şehrini inşa anlayışını hakim kılmaktır. Geleceğin şehrinin yaşanabilir, uyumlu, güzel ve sağlıklı olabilmesi için gerekli kararların bugünden verilmesi gerekmektedir.
Bu yolda atılacak adımlar, şehir sakinleri, yöneticiler, politikacılar, resmi görevliler de dahil olmak üzere, uzmanlar ve bütün halkın işbirliği ile gerçekleştirilmelidir.
“Marka şehir” hedefleri belirlenirken, yukarıda ifade ettiğimiz “Avrupa Şehir Şartı” gözetildikten sonra aşağıdaki üç ana konu üzerinde şehir yönetimi planlama yapmalı ve siyasi mekanizma bu konuda çaba göstermelidir.”
ŞEHRİN SOSYAL VE KÜLTÜREL HEDEFLERİ TESPİT EDİLMELİ
“Şehrin sosyal ve kültürel hedefleri tespit edilmeli, Eğitim politikaları müstakil olarak ele alınmalı, Şehrin ekonomik atılımları planlanmalı, “zenginlik devrimi” ana hedef olarak belirlenmelidir” diyen Aksu, “Şehrin sosyal ve kültürel hedefleri, ekonomik atılımın temelini teşkil edeceğinden, öncelikli sırada yer almalıdır. Kültürel bakımdan “Nitelikli kent” olmadan, marka şehir olmak mümkün görünmemektedir.
Şehrin özellikle “ÜNİVERSİTE ÜSSÜ” haline getirilmesi, mümkün ve muhtemel, sürdürülebilir bir hedeftir. Mevcut üniversitenin bilim üretimi düzeyi, müfredat reformu ve yeni bölümlerle zenginleştirilmesinin yanı sıra, ERZURUM TEKNİK ÜNİVERSİTESİ’nin daha kuruluş aşamasında evrensel ölçekte bir bilim yuvası haline getirilmesi, şehrin markalaşma ayağının temelini teşkil eder.
Bilgi çağında üniversitelerin “Bilimsel ve teknolojik alanda” marka olmadan, şehrin “Marka” olması boş bir hayaldir. Bu nedenle, “Marka Şehir” düşüncesi olanların bu konuda ciddi çaba göstermesi lazımdır. “Zenginlik Devrimi”ni başarmış şehirler, 21.yüzyılda “Marka Şehir” olabileceklerdir. Bunun için sektörel başarı öykülerini abartmadan “TOPYEKÜN EKONOMİK ATILIM” projeleri üzerinde durmak gereklidir.
21.yüzyıl Erzurum’unda şehir ekonomisi, “Bilgi Ekonomisi”nden ayrı düşünülemez. Hayvancılık, hayvancılığa bağlı küçük ama güçlü sanayii, topyekün ekonomik atılımın bir ayağıdır. Diğer ayak, yazılım ve teknolojiye dayalı küçük işletmelerin yaratılmasıdır.”
ENER’DEN ÖNERİLER
Hizmet sektörünün yaygınlaştırılması, kış turizminin küresel ölçekte markalaştırılması, sağlık turizminin hızla devreye sokulması marka şehrin öncelikli hedefleri arasında yer almalıdır. Tüm bunlar, uzun vadede ele alınmasında yarar gördüğümüz temel ilkelerdir. O ilkeler üzerinde çalışmalar yürütülürken, eş zamanlı olarak aşağıdaki konular üzerinde yerel yönetimlerin ciddi çaba göstermesini öneriyoruz.
Marka şehir; yüksek kalitede temiz ve güvenli bir fiziki çevreye sahip, yüksek barınma kalitesine sahip şehirdir.
Marka şehir; halkın gıda, su, barınma, gelir, güvenlik ve iş sorunlarını çözmüş şehirdir.
Marka şehir; çok yönlü, canlı, yenilikçi, ulusal ve küresel rekabete açık, bir şehir ekonomisi inşa etmiş şehirdir.
Marka şehir; herkesin kullanabileceği optimum seviyede kamu sağlığı ve tıbbi hizmetleri sağlayabilen şehirdir.
Marka şehir; tüm halkın, yükseköğretim dahil, eğitim sorununu çözmüş şehirdir.
İşte şehir aydını, sivil örgütler ve siyasi heyet bu bilinçle, bu doğrultuda çaba gösterirse Erzurum’un marka şehir olma hedefi gerçekleşebilir.
Kanaatimize göre, ulusal raflarda markalı ürünleri olan, dünya çapında patent sahibi mucitleri, bilim adamları bulunan şehirler, marka şehir olma ipini daha erken göğüsleyebileceklerdir.”