ERAKDAY Başkanı Hülya Saltuklu, Erzurum Kongresi’nin 100. yılı dolayısıyla bir kutlama mesajı yayınladı.
Kısa adı ERAKDAY olan Erzurum Aktif İş Kadınları Dostluk ve Dayanışma Derneği Başkanı Hülya Saltuklu, “Kadınlarımız vatanın kurtuluşunda sorumluluk sahibi olduğu gibi, iktisadi kurtuluşunda da sorumluluk sahibi olmalıdır.” dedi.
Erzurum Kongresi’nin 100. Yıldönümü dolayısıyla bir mesaj yayımlayan Hülya Saltuklu, “100 yıl önce kadınıyla erkeğiyle hiçbir fedakârlıktan kaçınmadan yapılan Erzurum Kongresi, nasıl vatanın kurtuluşunu müjdelediyse, 100 yıl sonra bağımsız, hür ve şerefli bir devlet ve millet olarak coşkuyla kutladığımız kongre ruhu iktisadi bağımsızlığımıza da katkıda bulunmalıdır. Dünyadaki iktisadi savaş asla göz ardı edilmemelidir. ‘Borç alan emire alır’ ilkesini göz önünde bulundurduğumuz zaman ülkenin iktisadi bağımsızlığında kadınlarımıza çok önemli görevler düşmektedir.” diye konuştu.
“Tüketerek iktisaden bağımsız olamayız, ancak üreterek iktisaden bağımsızlık oluruz. ERAKDAY bu tarih ve görev bilinci içerisinde çalışmalarına devam etmektedir.” diyen Saltuklu, mesajında şunları kaydetti: “Emperyalist işgallere karşı ülkemizde bilinen ilk kapsamlı kadınlar adına toplu direniş hareketi 29 Kasım 1919 tarihinde Erzurum kadınlarından gelmiştir. Erzurumlu kadınlar adına hareket eden bir kadınlar komitesi, Müdafaa-i Hukuk faaliyetleri çerçevesinde, 29 Kasım 1919 tarihinde Muradiye Camii’nde bir toplantı gerçekleştirmişlerdir. Şehit ruhları için okutulan kuran ve mevlitten sonra, kız okulları müdiresi Faika Hanım’ın başkanlığında yapılan toplantıda, işgallere karşı çıkılarak, protesto edilmesi kararı alınmıştır. Bu karar, İstanbul hükümetine, İtilaf devletleri temsilcilerine gönderilerek, haksız işgaller ve zulümler protesto edilmiştir. Erzurumlu kadınlar Amerikan senatosuna dahi ulaşan telgraflarında, Anadolu’nun işgalini ve halkın kıyılmasını, bu arada Türklerin dostu olduklarını söyledikleri halde, onlardan yana herhangi bir müdahalede bulunmaktan çekinen kimi güçlerin bu davranışını lanetlediler. Mustafa Kemal Paşa, Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, Hey’et-i Temsiliyesi namına, bu hanımlara çektiği telgrafta şöyle diyordu; ‘Anadolu kadınlarının vatan hizmetlerine devam arzularını görmekle pek ziyade mütehassıs olduk; takdir ve teşekkür-ü mahsuslarımızı arz eder ve kıymetli mesainizde muvaffak olmanıza dualar ederek, hürmetlerimizi takdim eyleriz’ Tarih eğer bir ders çıkarma ise, şimdi kurtarılmış vatanı oturup ağıtlar yakma, ağlama ve gözyaşı dökme zamanı değil, alın teri dökerek ve kimseye el açmayarak daha zengin ve daha mutlu bir ülke olmak için çalışma zamanıdır. Kadınlarımız vatanın kurtuluşunda sorumluluk sahibi olduğun gibi iktisadi kurtuluşunda da sorumluluk sahibi olmalıdır. Vatanın her köşesi işgale edilirken kurtuluş için savaş cephesinde acımasız ve gaddar düşmanla boğaz boğaza gelindiği bir durumda cepheyi besleyen lojistik destek veren cephe gerisidir. Bu destekten büyük pay evinin kadını, çocuğunun annesi, bağının, bahçesinin ve tarlasının çiftçisi olan fedakâr kadınlardır. Bu durumu en yakinen ve içten hisseden Başkomutan Gazi Mustafa Kemal bu gerçeği şöyle dile getirir: ‘Dünyada hiçbir milletin kadını, ben Anadolu kadınından fazla çalıştım, milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte, Anadolu kadını kadar emek verdim,’ diyemez. Erkeklerden kurduğumuz ordumuzun hayat kaynaklarını kadınlarımız işletmiştir. Çift süren, tarlayı eken, kağnısı ve kucağındaki yavrusu ile yağmur demeyip, kış demeyip cephenin ihtiyaçlarını taşıyan hep onlar, hep o yüce, o fedakâr, o ilahi Anadolu kadını olmuştur. Bundan ötürü hepimiz bu büyük ruhlu ve büyük duygulu kadınlarımızı, şükranla ve minnetle sonsuza kadar aziz ve kutsal bilelim.’
Biz de ERAKDAY olarak, vefa ve kadir bilen devlet başkanlarımızı, şehitlerimizi, gazilerimizi ve kadınlarımızı rahmetle ve minnetle anıyor, Erzurum Kongresi’nin daha nice yüzlerce yıl kutlanmasını diliyoruz.”