Yakutiye Müftülüğü Vaizi Lokman Şahin, yapılan ticaretin helal bir şekilde yapılmasına dikkat edilmesi gerektiğini aksi halde büyük boyutta haram işlenebileceğini söyledi.
Şahin, “Ticaret insan için çok kârlı bir kazanç kapısıdır. Dürüst yapıldığı zaman, aldatmaya yönelik işlere tenezzül edilmez ise böyle bir ticaretle uğraşan tüccarlar için dünya kazancı olduğu gibi ahirette Peygamberlerle, sıdıklarla, şehitlerle beraber olma müjdesi vardır. Bununla beraber dürüst yapılmayan ticaret için manen tehlikesi büyük olan kul hakkı vardır. Kul hakkı ise sadece kul tarafından affedilmektedir. Bu sebeple ticaretle uğraşan kardeşlerimizin Yüce Dinimizin koymuş olduğu ticaret ahlakıyla ilgili prensipleri bilmesinde ve hayatına aktarmasında fayda vardır. Şöyle bir örnek vererek konumuzu daha iyi anlayalım. Nasıl ki, bir ibadet yapmak için o ibadetin farzlarının, sünnetlerinin neler olduğunu bilmemiz gerekirse, ticaretle meşgul olacak isek ticaretin genel kurallarını bilmemizin yanı sıra Dinimizin de ticaretle ilgili ortaya koymuş olduğu ilkeleri de bilmemiz gerekmektedir.” dedi.
DPĞRU BİR TİCARET NASIL YAPILIR?
Ticaretin en doğru şekilde nasıl yapılacağına dikkat çeken Şahin, “Kur’an-ı Kerim’de ayetlerde, Sevgili Peygamberimizin hadislerinde ticaret ile ilgili haram ve helal sınırları belirtilmiş, ticaret ahlakı ile ilgili en güzel ilkeler konulmuştur. Böylece gelişen ve değişen dünyada ticari hayata bir standart getirmek yerine genel ilkeler koyulmak suretiyle uygun bir ticaret hayatı oluşturulmaya çalışılmıştır. Ticarette asıl olan doğruluktur. Dürüst olmayan, aldatan, yalan söyleyen, yalanına yemin katan bir tüccar kısa bir dönem için kâr elde etse de uzun dönemde zararların en büyüğünü iflas etmek suretiyle yaşayacaktır. Bu iflas sadece dünyada malın-mülkün bitmesi değildir. Hakeza kul hakkına riayet edilmediğinden dolayı ahiret hayatında da hüsranlık söz konusu olabilecektir. Bu sebeple ayetlerde ve hadislerde ticaretle uğraşan insanlardan istenen en önemli ilke doğruluktur. Ticaretin en önemli iki hususu ise ölçü ve tartıdır. Nitekim Yüce Rabbimizin bizlerden istemiş olduğu hassas konulardan biriside ölçü ve tartıyı hassasiyetle yerine getirmektir. Ticaretle uğraşan kardeşlerimizin dikkat etmesi gereken bir başka önemli husus ise sattığı malın kusurlu olmamasına özen göstermektir. Hele hele kusurlu olduğu halde bu kusuru gizleyip satmak, sonrada satılan mal geri alınmaz diyerek geri almamak esnaf için çok büyük bir yanlışlıktır.
YA GÜNÜMÜZDE…
Şahin, “Günümüzde çokça karşılaştığımız yanlışlardan biride ticaretle uğraşan kardeşlerimizin mallarını satabilmek için yemine başvurmalarıdır. Oysaki Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.) bir hadislerinde ticarette çokça yemin edilmesinin yanlışlığını şöyle bildirmektedir. “Alış-verişte çok yemin etmekten sakının. Çünkü yemin malı sattırırsa da bereketini kaçırır” Yüce Allah Kur’an-ı Kerimde yapılan yeminin sorumluluk getireceğini bizlere şöyle bildirmektedir. “Allah sizi, kasıtsız yeminlerinizden dolayı sorumlu tutmaz, fakat sizi kalplerinizin kazandığı yeminlerden sorumlu tutar. Allah çok bağışlayandır, halîmdir. (Hemen cezalandırmaz, mühlet verir). Sonuç olarak insanoğlu için ancak çalıştığının karşılığı vardır. Bu karşılık hem dünyevi hem de uhrevidir. Ticaretle uğraşan kardeşlerimiz Rabbimizin bildirmiş olduğu, Sevgili Peygamberimizin de hayatına tatbik ettiği ve bizlere örnek olarak aktardığı emir ve yasaklara uyarak bir ticari hayat sürdürmelidir.” diye konuştu.