Erzurum'da, İsrail'in Gazze'ye saldırılarını protesto etmek için sağlıkçılar tarafından 39 haftadır kesintisiz olarak düzenlenen sessiz yürüyüş, bu hafta da devam etti.
Tarihi Erzurum kalesi etkinlik alanında düzenlenen yürüyüşte katılımcılar ellerindeki pankartlarla kale etrafında yürüdükten sonra etkinlik alanında basın açıklaması yaptı. Protestoya parkta bulunan vatandaşlar da destek verdi. Sağlıkçılar adına basın açıklamasını Aile Hekimi Dr. Bünyamin Yeşilyurt yaptı.
‘Selam olsun canlarıyla, kanlarıyla vatanlarında kalmanın bedelini ödeyen izzetli Gazze halkına. Selam olsun öldürülmek pahasına mesleklerinden vazgeçmeyen Gazze'nin onurlu hekim ve sağlık çalışanlarına. Selam olsun zulme sessiz kalmayan, gücü yettiğince zalimin karşısına dikilen vicdanlı insanlara' sözleriyle konuşmasına başlayan Dr. Yeşilyurt, "Türkiye'deki hekimler ve sağlık çalışanları olarak Sessiz Yürüyüşümüzün 39. haftasında yeniden Gazze'yi hatırlamak ve hatırlatmak için bir araya geldik. Filistin direnişinin kahraman şehidi İsmail Haniye'nin küresel protesto çağrısı ile tüm dünyada bugün meydanlarda olan vicdanlı milyonlarla birlikte biz de meydanlardayız. Gazze topraklarında devam eden soykırım niteliğindeki katliamların üzerinden 76 yıl geçti. 7 Ekim'den bu yana, 308 gündür işgalci İsrail ordusu işbirlikçileri ile kabaran suç dosyalarına yenilerini eklemeye devam etmektedir. Siyonist zalimler 'emzikli bebekten ak saçlıya kadar nefes alan her canlının katledilmesini kendilerine hak görmektedir. Küresel güçlerin yuvalandığı devletler ise onları alkışlar eşliğinde ülkelerinde ağırlamış, zulme açıktan destek vermiş, insan hakları ve medeniyet iddiaları konusunda ikiyüzlülüklerini bir kez daha ortaya koymuşlardır. Buna rağmen sistematik olarak devam eden katliamlara, etnik temizlik politikalarına maruz bırakılan, 360 km'lik alanda üzerine yağan tonlarca bombayı "bir paratoner misali toprağına gömen Gazze halkı günlerdir devam eden açlığa, kıtlığa, salgın hastalıklara, yardımsız bırakılmaya, her türlü şiddet ve işkencelere, mallarının ve hatta derilerinin ve organlarının çalınmasına rağmen davasından en ufak bir taviz vermeden onurlu ve güçlü direnişine devam etmektedir. Görüldüğü gibi iki taraf vardır, 'Yumurtasını pişirmek için dünyayı ateşe vermekten çekinmeyen, masum bir kız çocuğuna 355 mermi atan zalimler ve onlara karşı; tevekkül üzere, izzetle yaşam savaşı veren Gazzeliler'e tüm dünyadaki kardeş şehirlerden selam olsun. Biz, zulme karşı duran hekimler ve sağlık çalışanları olarak bu azgın topluluğun kötülüklerine karşı duruşumuzu bugün yenilemek istiyoruz. Gazze' de barışın ve insanca yaşamın tesisi doğrultusunda elimizden gelen mücadeleye devam edeceğiz. Gazze'de sağlık personeli, basın mensubu, gönüllü, sivil, kadın, çocuk ayırımı yapmaksızın kıyım yapan terörist ve sapkın topluluğa karşı sadece hekim kimliğimizle değil; toplumun vicdan sahibi bir ferdi olarak iyilik mücadelemize devam edeceğiz. Üniversite kampüslerinden meydanlara kadar her yerde Gazze halkına desteğimizi ortaya koyacağız. Zira zulme karşı engel olmak bu dünyada evlatlarımıza bırakabileceğimiz en büyük mirastır. Dün olduğu gibi bugün de İsrail'i kınadığımızı ve her alanda boykot ettiğimizi ilan ediyoruz. Hepinizi aktif boykot hareketine katılmaya davet ediyoruz. Zulme sessiz kalan zulme ortaktır. Ne mutlu sözü dinleyip en güzeline kulak verenlere! Ne mutlu zulme engel olmak için çağrıya koşanlara. Meydanları pehlivansız bırakmayanlara. Biz vicdanımızla, şuurumuzla, duamızla, eylemimizle Gazze'deki kardeşlerimizin yanındayız ve yanında olmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
Sağlıkçıların sesiz yürüyüşü yapılan duanın ardından sona erdi.