ERZURUM (İHA) - Saadet Partisi (SP) Erzurum İl Başkanı Faik Çalık düzenlediği basın toplantısında, “Akil insanlar heyetinin açıklanması aslında oynanan tiyatro sinema filmi haline dönüşmüş ve işin ciddiyetten uzak bir şekilde ele alındığını göstermiştir.” İfadelerini kullanarak süreçle ilgili eleştirilerde bulundu.
Akil insanlar heyetinin AK Partiye yakın insanlardan oluştuğunu da belirten Saadet Partisi Erzurum İl Başkanı Faik Çalık, heyetin göreve başlamadan tepki topladığını ileri sürdü. Çalık, “63 kişilik Akil İnsanlar Heyeti, daha göreve başlamadan Türkiye'yi böldü. Millet Akil insanlar listesini gerçekçi bulmadı” dedi.
Çoğunlukla iktidar partisine yakınlığıyla bilinen kesimlerden seçilen isimler olduğunu belirten Çalık, “Kimler yok ki! Lale Mansur, Kadir İnanır, Yılmaz Erdoğan, Hülya Koçyiğit, Orhan Gencebay gibi kişiler listede yer alıyor ve millet soruyor iyi de listede Ajdar, Fatih Ürek, Mehmet Ali Erbil, Bülent Ersoy niçin yer almadı? Bizler bu sürecin sağlıklı bir şekilde işlemesi ve sonuç alınması için heyete toplumun temel dinamiklerini koruyacak olan kanaat önderlerinin katılması gerektiğini belirtiyoruz. Toplumda bir karşılığı olmayan şarkıcı ve artistlerinde içinde bulunduğu bir topluluğun sadece senaristin hazırladığı filmi oynayacağını bir şeyler yapıyormuş görüntüsünden öteye gitmeyeceğini bilmek heyetin tam olarak nasıl bir misyon üstleneceğinin bilinmesi gerekir. Akil İnsanlar Heyeti hakkında şu ifadeleri kullanmak doğru olur; Heyet, Türkiye'yi şimdiden böldü. Herkesin kafası karışık. Bir araya gelseler anlaşamayacak olan bu isimler Türkiye'nin hangi derdine derman olacak merak ediyorum.
Açık ve kesin bir dille belirtelim ki biz, Saadet Partisi olarak akan kanın durması, bin yıllık kardeşlik hukukunun yeniden tesisi için her türlü desteği vermeye hazırız ve veriyoruz. Çünkü bizim, bu ülkede, haksız yere bir serçenin bile vurulmasına gönlümüz razı olmaz. Otuz yıldan bu yana ülkemizi kan gölüne çeviren, binlerce ocağı söndüren terör belası iki temel anlayıştan birine dayanılarak çözülecektir. Terörü oluşturan ve doğuran ana sebep resmi ideolojinin dayandığı yanlış Laiklik uygulamasıdır. Terörün, ülkemizdeki uygulanış biçimiyle laik temele dayanılarak çözülmesi mümkün değildir 30 yıllık uygulamada bunu göstermiştir. Çözüm için lazım olan İslami temele gelince, endişemiz odur ki, bütünüyle Batı yörüngesine girmiş olan mevcut iktidarın, terörü çözmek için İslami temele dayanmaya cesaret edemeyeceğidir. Kaldı ki İslami temeli PKK da kabul etmeyecektir. Bu yüzden barışın başka bir bahara kalacağından, silah bırakma çağrılarının 8. ateşkes olarak anılacağından endişe ediyoruz.” diye konuştu.