AHMET AKBUĞA
ERZURUM (İHA) - 28 Şubat soruşturmasının 1 numaralı zanlılarından, tutuklu bulunan o dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir hakkında Erzurum Barosu Avukatlarından Mustafa Polat, ‘tehdit’ edildiği iddiasıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.
Geçtiğimiz günlerde 28 Şubat davasıyla ilgili eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel hakkında da dilekçeyle suç duyurusunda bulunan Avukat Polat, Çevik Bir’in de kendisini “tehdit’ ettiğini iddia etti. Çevik Bir, hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığıyla 28 Şubat davasına bakan Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne suç duyurusunda bulunan Avukat Mustafa Polat, dilekçesinde, “Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesinde sabah duruşmaya başlandığı esnada Orgeneral Teoman Koman’ın tahliyesine itiraz dilekçesiyle ilgili mahkeme başkanına izahatta bulunduktan sonra sanıkların önünden geçerken Kemal Gürüz’ün yanında oturan ve ismini sonradan öğrendiğim Çevik Bir, bana bakarak ‘eve rahat gidebilecek misin?’ şeklinde beyanda bulunduktan sonra ben hiç cevap vermeden biraz da olayın şokuyla yerime doğru geçerek oturdum. Hayatımda daha önce hiç tanışmadığım ve beni tanımayan şahsın bu sözleri bende korku ve endişeye neden olmakla birlikte duruşmalara katılmama da engeldir. Olay esnasında duruşma yani başladığından mağdur-müşteki avukatlarından kimse yoktu. Ancak Kemal Gürüz ve yanındaki şahıslar bu olaya şahittir. Ayrıca TRT spikerleri de olay mahaline yakındılar. Son olarak şüphelinin bu olayı inkar etmesi ve tanıkların tanıklık yapmaması ihtimaline binaen kamera kayıtlarının incelenmesini ve kayıtların dudak okuyabilen bir bilirkişiye gönderilerek olayın aydınlığı kavuşturulmasını talep ederim” görüşlerine yer verdi.
Avukat Polat, kısa bir süre öncede eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel hakkında da Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesi aracılığıyla Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdiği dilekçede, "Cumhurbaşkanlığı, askerler tarafından verilen brifingle ilgili, yargıya müracaat etmek yerine, 'sizlerle işbirliği yaparım' diyerek, BÇG ile ittifak kurmuştur" iddiasında bulunmuştu.
Cumhurbaşkanlığı'nın BÇG'den gelen talimatla Emniyet Genel Müdürlüğü personeli hakkında inceleme başlattığı savunulan 28 Şubat sürecinin, 17 Ocak 1997'de Demirel'e verilen brifingle başladığı dilekçede, şunları ifade etmişti:
"Eğer suç unsuru taşıyan bir brifing, Süleyman Demirel'e ilk verildiği anda ihbar edilseydi, bu süreç hiç yaşanmayacaktı ve bu darbe hiç olmayacaktı. En büyük temennimiz, bu illegal yapıyla bağlantılı olduğunu düşündüğümüz herkesin cezalandırılmasıdır."