ERZURUM (İHA) - Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Kutlu Doğum Haftası nedeniyle yayımladığı mesajda, “Hz. Peygamberimizi (SAV)sevelim ki Allah’ta bizi daha çok sevsin” dedi. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından her yıl bir temayla kutlanan Kutlu Doğum Haftası’nın bu yılki temasının "Hz. Peygamber, din ve samimiyet" olduğunu hatırlatan Başkan Sekmen, modern toplumun faydacı bir ilişki ağı içinde günlük yaşamını gerçekleştirdiğini, bunun da psikolojik tatminsizliğe ve sosyal sorunlara yol açtığını söyledi. İslam dininin kardeşliği en üst bir değer olarak ortaya koyduğunu anımsatan Sekmen, Hazreti Peygamberin İslam kardeşliğini ve samimiyeti en güzel şekilde yaşayarak insanlığa örnek olduğunu fakat gerektiği gibi örnek alınmadığını anlattı. Erzurumlunun hamurunun din ve peygamber sevgisiyle yoğrulduğunu, günde beş kez okunan ezanlarda, minarelerden Hazreti Peygamber'e Salât-ü Selam getiren tek şehrin Erzurum olduğunu anımsatan Sekmen, “Müminler olarak Allah'ü Teâlâ’yı ve Onun son peygamberi, Habib-i Ekremi, Hz.Peygamberimizi millet olarak yürekten sevmemiz ve her işimizde Rabbimizi ve Efendimiz Hazretlerini öncelememiz gerekir” dedi.
O’NUN MESAJLARIYLA DOĞRUYA VARIRIZ
“Ancak hayat pratiklerimize baktığımızda görülen itibar gösterdiğimiz hususların çabucak gelip gecen dünya ve onun nimetleri olduğudur" hatırlatmasını da yapan Sekmen, şunları kaydetti: "Bunun nedeni de Rabbimizi ve Efendimizi çok sevecek kadar bilgiden ve samimiyetten yoksun oluşumuzdur. Allah Teâlâ’nın ve Hazreti Peygamber (SAV)’in bilinmesi, emirlerinin severek yerine getirilmesi, gerçek bir dini eğitim ve samimiyet olmadan gerçekleştirilemez. Hazreti Peygamberimiz iz açmıştır. Onun takipçisi olduğunu söyleyen bizler sözde değil iz’de O’na uymamız gerekir. İnsan sosyal bir varlıktır, tek başına bir hayat yaşaması mümkün olmaz. O mübarek Zat, ashabıyla birlikte örnek bir hayat yaşadı. Onlarla güldü, onlarla ağladı. O, insanların ruhlarını parlatıp Allah’a yaklaştırdığı gibi, insanlara maddi yardım konusunda da en önde gidendi. Samimiyet timsali, büyük bir yardım severdi; onun cömertliği, diğerkâmlığı, dillere destandı. Onun gibi, fakire fukaraya, muhacire, düşküne, yardıma koşmak, dinde samimi olmak, onu sevmek ve onun izinde gitmek demektir. İnsan başkasının mutluğuna vesile olup onun mutluluğuyla mutlu olmadan bencilikten kurtulup Hazreti Peygamberimize gerçek ümmet olamaz ve o kutlu nebiyi sevdiğini, hele samimi bir mümin olduğunu, söyleyemez.”