ERZURUM (İHA) - Erzurum'un Pasinler ilçesinde 6 Nisan 2011 tarihinde Türkçe Öğretmeni A.K'ye tecavüz girişiminde bulunduğu iddiasıyla tutuklanan iki sanığın yargılanmasına başlandı. Duruşmada, zanlı Kadir N. ile annesi Hanım N.'nin cezaevinde cam bölme arkasından yaptıkları telefon görüşmesi dinletildi.
MAHKEME BAŞKANI UYARDI
6 Nisan 2011 günü Milli Egemenlik İlköğretim Okulu'nda Türkçe Öğretmeni olarak görev yapan A.K.'ye eve giderken saldırarak tecavüz girişiminde bulunduğu iddiasıyla tutuklanan Kadir N. ve Ümit A.'nın Erzurum 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmalarına başlandı. Müebbet hapis istemiyle yargılanan sanıklar suçlamaları kabul etmedi. Kadir N. "Polis bana işkence yaptı" derken, Ümit A. ise "Benim okuma yazmam yok. Beni korkutarak ifademi imzalattırdılar" dedi. Duruşmada sık sık ayağa kalkarak sanıksandalyesine vuran Kadir N'yi Mahkeme Başkanı Orhan Kızıltaş uyararak, 'Seni son kez uyarıyorum. Söz vermeden konuşursan çıkarırım' uyarısında bulundu.
Duruşmada Öğretmen A.K.'nin avukatları Sefa Çıkıcı ve Ender Çelik de hazır bulunurken, 7 öğrenci tanık ve savcılık aşamasında müdahil avukat olarak görevlendirilen Avukat Emrullah Demir dinlendi. Duruşmada Sinop'ta öğretmenlik yapan Öğretmen A.K.'nin Sinop Ağır Ceza Mahkemesi'nde talimatla alınan ifadesinde, "Polis ve savcılıkta verdiğim ifadelerimi tekrar ediyorum. Her iki sanıktan ayrı ayrı şikayetçiyim" şeklindeki ifadesi okundu.
'BEN ÇOBANIM, OKUR YAZAR DEĞİLİM'
Sanık Ümit A. "Benim okumam yazmam yoktur. İfadeyi ben vermedim. Beni korkuttular. Polisler aileme kötü şeyler yapacağını söyleyerek beni tehdit ettiler" dedi.
Ümit A'dan sonra söz alan Kadir N. ise, "Ben Ümit ile 2.5 ay hiç görüşmedim, telefon kayıtlarımın da çıkarılmasını talep ediyorum. Suçlamayı kabul etmiyorum" diye konuştu.
Tutuklu sanıklardan Kadir N.'nin 28 Haziran günü Erzurum E Tipi Kapalı Cezaevi'nde cam arkasından annesi Hanım N. ile yaptığı telefon görüşmenin CD'si duruşma salonunda dinlendi. Anne Hanım N.'nin 'Ana gurban öğretmene dokundun mu, bak doğruyu söyle' sözleri üzerine, "Kıza dokunmadım ana, sadece iki tokat vurdum" dediği duruşma salonunda bilgisayar ortamında dinletildi.
Sanık Kadir N., "Avukat Emrullah Demir savcının yanında hiç konuşmamıştır. Şikâyetçinin vajinasında bulunan spermlerle benim bir ilgimin olmadığını polisler söyledi. Olayı kapatmak için bana böyle bir suç isnat edildi. Bana polis memurları cezaevine giderken, 'Kadir sen akıllı adamsın, kimseyle işin olmadığını biliyoruz. İçeride sana bakarız. Sana bir şey olmaz. İlk duruşmada da çıkarsın' dediler. İfade için adliyeye giderken üzerimdeki kazak çıkarıldı. Başka bir kazak giydirildi. Her halde o kazak Adli
Tıp Kurumu'na gönderildi. Yüzümde çizik olup olmadığı yönünde rapor alınmasını talep ediyorum" dedi.
'SIK SIK SU İÇİYORDU, TEDİRGİNDİ'
Cumhuriyet Savcılığı'ndaki sorguya müdafi avukat olarak giren Avukat Emrullah Demir de, duruşmada tanık olarak dinlendi. Avukat Demir, "Kadir, emniyetteki ifadelerini kabul etmedi. Sorular tek tek benim yanımda soruldu ve arkasında verilen cevaplar yazıldı. Emniyette kaldığım süre içinde bir ifade tutanağı yırtma gibi bir söz konusu olmadı. Sanık suçlamayı kabul etmemişti. Cumhuriyet Savcısı'nın 'Bizim dosyada kendimize göre delillerimiz var. Sen ne ifade verirsen biz onu yazacağız' diye sanığa söyledi" dedi.
Kadir N.'nin 'Emniyet Müdürlüğü'nde ifadesinin değiştirilmek istendiği' şeklindeki ifadesine ise Avukat Demir, "Sanık ne dediyse zapta aynı şekilde geçti. Hatta savcı hanım Ümit'in beyanını okuyarak sorduğunda sanık Ümit'in beyanını kabul etmediğini, yalnız olduğunu söyledi" diye konuştu.
Sanığın 'Polisler bana işkence yaptı' şeklindeki sözleri üzerine tekrar dinlenilen Avukat Emrullah Demir, "Kadir bana emniyette işkence yapılması ile ilgili bir şey söylemedi. Savcılık aşamasında Kadir N. tedirgin bir halde sık sık su içiyordu. İfadesinde etki edebilecek hiçbir şey yaşanmadı. Kadir'in darp edilmesi ile ilgili herhangi bir olay yaşanmadı" dedi.
Avukat Emrullah Demir'in ifadesi sırasında tutuklu sanık Kadir N.'nin sert sert bakması üzerine Mahkeme Başkanı Orhan Kızıltaş, 'Sanığın, beyanında bulunan tanık Emrullah'a uygun olmayan kaşları çatık, sert bir şekilde baktığı' diyerek duruşma zaptı tutanağına geçirmesi dikkat çekti.
Öğretmen A.K'nin Avukatı Sefa Çıkıcı ise, "Sanıkların beyanlarını kabul etmiyoruz. Beyanlarda aleyhimize olan beyanları kabul etmiyoruz. Ümit'in okuma yazması olmadığı bu şekilde ifadesini imzaladığını beyan etmiştir. Ancak ifadesine itibar edilmemesini talep ediyoruz. Sanık Kadir'in ifadesi de kendi arasında çelişkidir. Yaptığımız araştırmalarda Kadir N'nın cinsel suçlarla bir eğilimi olduğu yönünde bilgilerimiz vardır. Bu konuda araştırılmasını istiyoruz" dedi.
SANIK AVUKATININ İDDİASI
Sanık Ümit A.'nın Avukatı Talat Göğebakan ise, "Dosya belli bir süreçten geçinceye kadar polis tarafından tam bir restorasyona uğratılarak gelmiştir. Bu olay medyanın takibinde olduğu günden bugüne haliyle polis üzerinde baskı oluşmuştur. Olayın faili bulunmadığı için Pasinler İlçe Emniyet Müdürü görevinden alınmıştır. Şikayetçinin çizdirmiş olduğu robot resmin sanıklara benzemedikleri çok aşikardır. Sanık Kadir'e DNA testi üzerinden sonuca ulaşılmıştır. Şikayetçinin vajinasından temin edilerek doku örneklerinin bir erkek DNA'sı ile ihtiva etmesi üzerine olayda bir başka kişinin varlığına kanaat getirilmiştir. Müvekkil okuma yazmayı neredeyse hiç bilmiyor. Müvekkil tehdit edilmiştir. Alınan ifadeler polis tarafından kurgulanmıştır" diye konuştu.
Sanık Kadir N.'nin Avukatı Alpaslan Kaya ise, "Müvekkilim Kadir ile annesi Hanım N. arasında cezaevinde geçen telefon görüşmesinde 'sadece iki tane vurdum' yönündeki beyanı çok anlaşılır gibi olmadığı yapılan görüşmelerde 'birkaç tane vurdum' şeklindeki görüşmenin yanlış anlaşıldığı görüşündeyim. Pasinler ilçesinde 70-80 kişinin aynı şartlarda resimlerinin çekildiği şikayetçiye yaptırılan karşılaşmada 30 kişinin teşhis ettiği beyan etmiş, sonra müvekkili teşhis edilemediği gerekçesiyle müvekkil dahasonra serbest bırakılmıştır. Müvekkilim ve sanık Ümit'in yüzünde kesinlikle bir iz yoktur. Müvekkilimin atımlı bir suçu işlediğine dair somut bir delil yoktur" dedi.
ÖĞRETMEN A.K. 2012'DE ADLİ TIPA GÖNDERİLECEK
Saldırıya uğrayan öğretmen A.K.'nin ruh ve beden sağlığı bozulma yönündeki rapor için İstanbul Adli Tıp Kurumu'na sevki için 11 Nisan 2012 tarihine gün verildi. Mahkeme heyeti, tutuklu sanıkların kuvvetli suç şüphesi bulguları gerekçesiyle tahliye istemlerinin reddine karar vererek, dosyadaki eksikliklerin tamamlanması için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
Öğretmen A. K.'yi ağır yaralayan ve tecavüze kalkışan Kadir N. ile Ümit A. hakkında Cumhuriyet Savcısı Hasan Dalak'ın hazırladığı iddianamede, "Yolumu değiştirmek istedim. Bu sırada saçımdan tutarak çekti ve boğazıma bıçak dayayarak, metruk yere götürdü. Ümit A. oradaydı. Kurtulmak için mücadele ettim. Korkudan dolayı baygınlık geçirdiğim için olayları kesik kesik hatırlıyorum. Saldırganlara karşı yerde taş aradım. Bağırdığım sırada Kadir N., çenemi tutarak 'Bana bak seni elimden kimse kurtaramaz. Boşuna bağırma' dedi. Ümit, uzakta bekliyordu ve ara sıra içeri giriyordu. Kadir, başıma taşla vurdu. Bayıldığım için vücudumda bulunan bıçak darbelerinin kimin tarafından yapıldığını ve tecavüz edilip edilmediğini hatırlamıyorum. Kendime geldiğimde üstü açık yerde kimse yoktu. Oradan çıktım ve duvarlara tutunarak anne annemin evine gittim. İçinde cep telefonu, cüzdan, banka kartları olan çantam orada yoktu" ifadeleri yer aldı.
"BIÇAKLA PANTOLONUNU KESTİ"
Cumhuriyet Savcısı Hasan Dalak, şüpheli Kadir N. ile Ümit A.'nın Pasinler Cumhuriyet Savcılığı'na verdiği ifadelere de iddianamede yer verdi. Pasinler'de bir fırında geceleri çalışan ve Gümüşhane MYO'da bir süre okuduğunu ve Kethuda Mahallesi'nde oturduğunu anlatan Kadir N., öğretmen A.K. ile karşılaştığında önce saati sorduğunu bildirdi. Ardından A.K.'yi itekleyerek terk edilmiş yere götürdüğünü itiraf eden Kadir N., öğretmenin burada kafasını çarparak yere düştüğünü iddia etti. Bıçakla pantolonunun üst
tarafını defalarca kestiğini anlatan Kadir N. cinsel müdahalede bulunmadığını, olay yerine gelen çocukları görünce kaçtığını söyledi. Kaçarken öğretmenin çantasını aldığını ve Kale'ye çıktığını vurgulayan Kadir N., pişmanlık duyduğu için çanta ile birlikte üzerinde kan olan kendi montunu yaktığını itiraf etti.
Olayın günü Kadir ile gezdikleri sırada bir öğretmenle arkadaş olarak konuştuğunu ve birlikte onu görmeye gittiklerini anlatan Ümit A. ise, ifadesinde öğretmenin arkadaşı ile konuşmadığına dikkati çekti. Kadir'in tacizde bulunması üzerine öğretmenin "Yapma" diye bağırdığını kaydeden Ümit A., "Kadir, bıçağıyla öğretmenin pantolonunu bel kısmından paçasına kadar birden fazla bıçak darbesi ile kesti. Öğretmen kaçmaya çalışırken, aldığı bıçak darbesiyle kulağı kesildi. Öğretmen de Kadir'in yüzünü tırnaklarıyla yırttı. Bunun üzerine Kadir, yerden taş alarak öğretmenin başına vurdu. Yere düşen ve bayılan öğretmene önce Kadir, sonra ben tecavüz ettik. Kadir çantasını aldı, ben de öğretmenin boğazındaki damarını elimle tutarak yaşayıp yaşamadığını kontrol ettim. Kale içinde öğretmenin çantasını içindekilerle yaktık. Kadir, planlı olarak beni bu olaya götürdü" diye konuştu.
Her iki şüphelinin cinsel saldırı suçunun işlenmesini kolaylaştırmak amacıyla kasten öldürmeye teşebbüs suçundan dolayı TCK'nın 82/1-h maddesi uyarınca 'ağırlaştırılmış ömür boyu hapis', nitelikli yağma suçundan dolayı TCK'nın 149/1-a, c maddeleri uyarınca 10 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası almalarını istedi. Cumhuriyet Savcısı, silahla ve birden fazla kişiyle birlikte cinsel saldırı suçlarından dolayı TCK'nın 102/ 2 maddesi uyarınca 7 yıldan 12 yıla kadar, birden fazla kişiyle silah ve cebir
kullanarak cinsel amaçlı kişi hürriyetinden yoksun kılmak suçundan TCK'nın 109/2 maddesi uyarınca 2-7 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmalarını isteniyor.