Palandöken açık ara önde

Doğu Anadolu Bölgesinde kar yerini soğuk havaya bıraktı. Belediye ve özel idarelerin köy yollarını açmak için seferber olduğu bölgede, kar kalınlığı bakımından Palandöken Kayak Merkezi öne çıktı. Palandöken’de kar kalınlığı 103 santimetreyi geçti. Palandöken Kayak Merkezi Kartalkaya, Uludağ ve Erciyes gibi kayak merkezlerini geride bıraktı.

 Kar kalınlığı;  Palandöken Kayak Merkezi 103, Kartalkaya Kayak Merkezi 80, Hakkari Kayak Merkezi 72, Hesarek Kayak Merkezi 55, Zigana Kayak Merkezi 46, Nemrut Kayak Merkezi 42, Uludağ Kayak Merkezi 40, Kartepe Kayak Merkezi 37, Mersivan Kayak Merkezi 35, Erciyes Kayak Merkezi 34, Kop Dağı Kayak Merkezi 33, Ovacık Kayak Merkezi 32, Ergan Kayak Merkezi 30, Keltepe Kayak Merkezi 28, Hazarbaba Kayak Merkezi 25, Çambaşı Kayak Merkezi 25, Denizli Kayak Merkezinde 25 santimetre olarak bildirildi.

AĞRI DAĞI BEYAZ GELİNLİĞİ İLE GÖRENLERİ BÜYÜLÜYOR

Türkiye’nin en yüksek rakımlı noktası olan Ağrı Dağı, kar yağışı sonrası manzarası ile görenleri büyülüyor.

5137 metre yüksekliği ile Türkiye'nin en yüksek rakımlı noktası olan Ağrı Dağı, kışın beyaza bürünmesi ile farklı bir güzellik sunuyor. Yüksekliği nedeniyle "Türkiye'nin çatısı" olarak bilinen Ağrı Dağı, Iğdır merkeze bağlı Karagüney köyünde ise tüm ihtişamıyla izlenebiliyor. Köyde çok güzel fotoğraflar çekildiğini belirten köy sakinlerinden Hamit Savaş, vatandaşları Ağrı Dağı fotoğrafını bir de kendi köylerinde çekmesini istedi. Savaş, “Ağrı Dağı güzel görüntüsü ile şahlandırıyor. Türkiye’de Ağrı Dağı’nın en güzel görüntüsü bizim köydedir. Güzel manzara fotoğrafı çekmek için herkesi buraya bekliyoruz” dedi.

ERZİNCAN SON 40 YILIN EN SOĞUK GÜNLERİNİ YAŞIYOR

Şehri kaplayan sis ve pus nedeniyle 3 gündür adeta güneşin yüzüne hasret kalan Erzincan, hissedilir derecede son 40 yılın en soğuk günlerini yaşıyor.

Hafta başında kent merkezine yağan karın ardından Erzincan’da yoğun sis ve soğuk hava etkisini sürdürüyor. Kenti saran sis nedeniyle görüş mesafesi yer yer 5 metreye kadar düştü. Kentte gece ve gündüz hava sıcaklığı sıfırın altında seyrediyor. Adeta buzul kente dönen Erzincan’da ağaçların üzerine kırağı düştü.

Mesailerine gitmek için evinden çıkan Erzincanlılar, buzlanan yollarda olabildiğince dikkatli bir şekilde işyerlerine gitmeye çalıştı.

Son 40 yılın en soğuk günlerini yaşadıklarını belirten vatandaşlar, “Hava çok soğuk. 45 yaşındayım şuana kadar böyle sisli, soğuk Erzincan’ı görmemiştim. Araçlarımız buz tutmuş. Güneşin yüzünü görmeye hasret kaldık. Sis nedeniyle soğuk havanın hissedilir derecesi oldukça yüksek. Sabaha karşı aracın termometresi eksi 20 dereceyi gösteriyor.” ifadelerine yer verdi.

Okula gitmek için evlerinin bahçesinde servis bekleyen küçük öğrencilerde soğuk hava nedeniyle oldukça zorlandıklarını belirttiler.

‘HAVAYOLU ULAŞIMI AKSADI’

Erzincan’da yoğun sis nedeniyle havayolu ulaşımında aksamalar yaşanıyor. Önceki gün ve dün uçak seferleri rötara uğrarken bugün de İstanbul’dan kalkış yapıp Erzincan’a inmesi gereken bazı uçaklar iniş yapamamaları dolayısıyla Erzurum’daki havalimanına yönlendirildi. Yolcular Erzurum’dan Erzincan’a karayoluyla ücretsiz transfer edildi.

SİBİRYA SOĞUKLARI İLE DONAN ARDAHAN'DA ARAÇLAR ÇALIŞMADI

Sibirya soğuklarının etkili olduğu Ardahan'da ağaçlar kırağı tuttu, araçlar çalışmadı.

Ardahan'da Sibirya soğukları etkisini sürdürüyor. Sisin de etkili olduğu ve hava sıcaklığının gece sıfırın altında 19,5 dereceye düştüğü kentte ağaçlar kırağı tuttu, çatılarda uzun buz sarkıtları oluştu. Aşırı soğurlar nedeniyle araçlar da çalışmadı.

Meteoroloji verilerine göre kent merkezinde en düşük hava sıcaklığı sıfırın altında 19,5 olarak ölçülürken, Göle ilçesinde ise eksi 23 derece olarak ölçüldü.

KAR YAĞIŞI SONRASI YABAN HAYATI İÇİN DOĞAYA YEM BIRAKILDI

Doğa Koruma ve Milli Parklar Iğdır Şube Müdürlüğü ekipleri, yerleri kaplayan kar nedeniyle hayvanların aç kalmaması için çalışma başlattı.

Ekipler tarafından kar yağışı sonrası yaban hayatı için doğaya yem bırakıldı. Çarşı merkezde ekipler, kar yoğunluğunun olduğu yerlere yem bırakarak bölgeden ayrıldı. Yemleme çalışmaların belirli aralıklarla devam edeceği belirtildi.

IĞDIR’DA TEZEK YAKMA GELENEĞİ DEVAM EDİYOR

Iğdır’da yaz aylarından itibaren kurutulup hazırlanan tezekler kış aylarında soba ve tandırlarda kullanılıyor.

Ekonomik gelirin hayvancılık olduğu Iğdır’da üreticiler hiçbir şeyi zayi etmiyorlar. Hayvancılık yapan vatandaşlar, kış mevsiminde ısınma ve tandırda yakmak amacı ile tezek kullanmaya devam ediyor. Hayvancılık yapan üreticiler, ihtiyaçlarından fazla tezekleri de satıyorlar.

"BU İŞTEN EKMEK KAZANIYORLAR"

Üreticiler fazla olan tezekleri satmak için ‘tezek satıcıları’ ile anlaşıyor. Tezek satarak geçimini sağlayan Abdulsellam Galitekin, “Biz köylerden bu tezekleri getiriyoruz. Hayırseverler de gelerek bizden bu tezekleri alarak ihtiyaç sahiplerine veriyorlar. Biz de bunları getirip boşaltıyoruz” dedi.

"BOŞ ZAMANLARINDA YARDIM EDİYOR"

Okula giden ve boş zamanlarında yardımseverlerin verdiği tezekleri ihtiyaç sahiplerine ulaştırmasına vesile olan ve boşaltmaya yardım eden Suat Ersönmez, “Boş zamanlarımızda ihtiyaç sahiplerine verilen bu tezekleri getirip boşaltıyoruz. Bu işi de büyük bir zevkle yapıyorum” diye konuştu.

"KÖPRÜ GÖREVİNİ ÜSTLENİYORUZ"

Iğdırlı fotoğraf sanatçısı Mehmet Özcan ise, "Öğrenci arkadaşlar ile bu tezekleri yerine ulaştırıp köprü görevini üstleniyoruz. Tezek yıllardır bu yöremizde bir yakıt geleneği olarak kullanılıyor. Biz de köylerden bunları toplayıp getirip ihtiyaç sahiplerine teslim ediyoruz. Öğrenci arkadaşlarımız sağ olsunlar, bize yardım ediyorlar. Boş zamanlarımızı değerlendirerek ailelere bunları teslim ediyoruz” dedi.

MUŞ'TA BESİCİLERİN HAYVANLARIYLA KAR ÜZERİNDEKİ 6 KİLOMETRELİK ZORLU YOLCULUĞU

Muş’ta besicilik yaparak geçimini sağlayan vatandaşlar, çetin kış mevsimi nedeniyle yaylada bulunan hayvanlarını 6 kilometrelik karlı dağların arasındaki patika yoldan yürüterek köye ulaştırdı.

1 milyon 350 bin küçükbaş, 350 bin büyükbaş hayvan varlığıyla Türkiye'nin önemli hayvancılık merkezlerinden Muş'ta besiciler, zorlu coğrafya şartlarına rağmen atalarından kalma hayvancılık mesleklerini sürdürüyor.

Merkeze 48 kilometre mesafedeki Yukarıyongalı köyünde tek geçim kaynağı hayvancılık olan besiciler, yaylada yemi biten hayvanlarını beslemek için köye götürmeye karar verdi.

Günün ilk ışıklarıyla yola çıkan besiciler, hayvanlarını karla kaplı dağların arasındaki patika yoldan dondurucu soğuğa rağmen 4 saatlik yürüyüşle köye ulaştırabildi. Hayvanların kar üzerinde yayladan köye yolculuğunun drone ile havadan görüntülenmesi güzel görüntüler oluşturdu.

4 saatlik yolu yürüyen besicilerden Eyüp Omur, “Hayvanlarımızı yayladan getirdik. Yaylada otumuz, samanımız bitti. Karlı dağları aştık. Patika yoldan karı çiğneye çiğneye zorla köye ulaştık. 1500 rakımdan, 1800 rakıma kadar tırmanarak çıktık. Dedelerimizden atalarımızdan kalan mesleği sürdüreceğiz. Bizim görevimiz hayvancılıktır. Burada kar çok yağıyor. Hayvanlarımızı günde iki defa kar üzerinde besliyoruz” dedi.

ÇEMİŞGEZEK'TE YABAN HAYVANLARI İÇİN DOĞAYA YEM BIRAKILDI

Tunceli’nin Çemişgezek ilçesinde yaban hayvanlarının kış şartlarında yem ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla doğaya yem bırakıldı.

Doğa Koruma Milli Parklar Şube Müdürlüğü ekipleri, olumsuz kış şartlarında yiyecek bulmakta güçlük çeken yabani hayvanlar için çalışma başlattı. Çemişgezek Kaymakamı Önder Koç, ekiplerle birlikte ilçeye 18 kilometre mesafedeki bin 555 metre yüksekliğindeki Doğanalan köyünün dağlık bölgelerine yem bıraktı.

Amaçlarının yaban hayatının korunması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması olduğunu aktaran Kaymakam Önder Koç, “Soğuk ve kar nedeniyle yaban hayvanlarının yiyecek bulmakta zorlandığı bir dönemdeyiz. Bizler de aç kalan yaban hayvanlarının beslenmelerini, onların doğal ortamlarında kalmasını sağlamak amacıyla doğaya yem bıraktık” dedi.

BAKSI MÜZESİ KARLA KAPLANDI GÖRSEL ŞÖLEN OLUŞTURDU

Bayburt’a 60 kilometre uzaklıkta bulunan Bayraktar köyündeki Baksı Müzesi, yağan karla birlikte beyaz örtüyle kaplanarak adeta görsel şölen oluşturdu.

Müzenin yakınında bulunan Çoruh Nehri’nin donması, ağaçların kırağı tutması, beyaz örtüyle kaplanan arazi görenleri hayran bıraktı. Odun ateşiyle ısınmaya çalışan vatandaşlar, havanın soğuk olduğunu söyleyerek ateş başında ısınmaya çalıştıklarını, manzarayı ateş başında seyretmenin güzelliğinden bahsettiler. Müze kurucusu Hüsamettin Koçan ise, karın Baksı Müzesini kuşatmasının ardından Baksı'nın başka bir havaya büründüğüne değinerek, "Kar Baksı'yı kuşatınca müzemiz başka bir müze oluyor. Müze beyazlara bürününce gökyüzüne yükselen bir görüntü oluşuyor. Doğrusunu isterseniz bir düş kenti haline geliyor burası. Dağlarla Çoruh Nehri arasında geçitler oluyor, bazen sis çöker, orada kendinizi gerçekten bir düş dünyasında hissedersiniz" diye konuştu.

Karın gelecek müjdecisi ve yenilenme simgesi olduğunun altını çizen Koçan, kar görmemiş toplumların kar görmelerini istediğini dile getirdi.

Karlı bir günde karlarla ve sanatla birlikte olmanın sevincini yaşayan Koçan, işleri için İstanbul'a gitmek için yola çıkacağını ifade ederek, karla kaplı Bayburt'u bırakıp gitmenin üzüntüsünü yaşadığını ifade etti.

Beyaz örtüyle kaplanan müze ve çevresinin havadan görüntüleri görenleri mest etti.