EMRAH AKKAYA
ERZURUM (İHA) - Petrol Ürünleri İşverenler Sendikası Şube Başkanı A.Vahit Bingöl, PÜİS olarak akaryakıt kaçakçılığı ile ilgili her mücadelenin yanında olduklarını söyledi.
Akaryakıt kaçakçılığı ile mücadele konusunun hükümet nezdinde ele alınması ve bu konuda bakanlıkların yeniden yapılandırılmasının çok olumlu bir adım olarak mütalaa edildiğini anlatan Bingöl, “Bu konudaki çalışmaların amaçlanan düzeyde gerçekleşmesi ve arzu edilen başarının süratle sağlanması için, Başbakanlık Genelgesi’nde belirtilen çalışmalara ek olarak aşağıda önlemlere ihtiyaç duyulduğu düşüncesindeyiz.” dedi.
Akaryakıt dağıtım sisteminin en önemli halkasını oluşturan akaryakıt istasyonlarının yaygın hale gelen kaçakçılığın en önemli mağdurları durumunda olduğunu anlatan Petrol Ürünleri İşverenler Sendikası Şube Başkanı A.Vahit Bingöl, “Bu nedenle sektördeki kaçakçılık hareketlerine ilişkin gelişmeler işlerini dürüst şekilde yapan ve bundan hiçbir şekilde taviz vermeyen istasyon sahip ve yöneticilerinin kaçakçılık ile mücadele çalışmalarının her aşamasında yer alması bu mücadelenin başarısı için temel koşuldur. Bu nedenle genelgede öngörülen akaryakıt kaçakçılığı ile mücadele komisyonlarında PUİS Genel Merkezi ve şubelerince her ilden tespit edilecek kişilerin bulunmasını öneriyoruz” diye konuştu.
“Akaryakıt kaçakçılığına rahat bir ortam sağlayan her türlü denetim ve kontrolü etkisiz kılan en önemli faktör bazı bölgelerde yoğun şekilde devam eden terör olaylarıdır” diyen Bingöl; “Kaçakçılığı planlayan, bizzat yürüten, kontrol eden, elde edilen rantı dağıtan ve kullanan mekanizmanın içinde terör örgütü yer almaktadır. Terör örgütünün direksiyonunda bulunduğu kaçakçılık çetelerinin de içinde bu işler mücadele ile görevli unsurların da bulunduğu bilinen bir gerçektir. Bu olumsuz koşullar tamamen ortadan kaldırılmadan, kaçakçılığın önüne geçilmesi için alınan bütün önlemler etkisiz kalmaya mahkûmdur. Dikkat edilirse terör haritasıyla kaçakçılık haritasının birebir örtüştüğü görülecektir. Bunda dolayıdır ki kaçakla mücadele için atılacak her adımı destekliyoruz.” şeklinde konuştu.
Bingöl daha sonra şunları söyledi. “Öte yandan akaryakıt kaçakçılığı içinde ciddi bir yeri olan 10 numara yağ adı altında yapılan illegal faaliyetlerin önlenmesi için de maliye bakanlığının öncülüğünde hazırlanan 9 Ekim 2012 tarihli mevzuat değişikliği geç atılmış bir adım olmakla birlikte, bu sorunun çözümünde çok önemli bir katkı sağlayacaktır. Bu mevzuat değişikliği ile tecil terkin sistemi terk edilmiş bunu yerine Ötv iadesi sistemi getirilmiştir. Bu mevzuat değişikliğini gerçekleştiren Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek’e ve bürokratlarına 10 numaralı yağ adı altında yürütülen kaçakçılık faaliyet karşısında inleyen binlerce bayi adına teşekkürlerimi sunmak istiyoruz. Ancak akaryakıt harici ürünlerden alınan Ötv ile akaryakıt ürünlerinden alınan Ötv nin eşitlenmesi ile ilgili talebimizi hala devam ettirdiğimizi de Sayın Maliye Bakanımıza duyurmak isteriz Bu önerimiz hayat geçirildiği takdirde 10 numaralı yağ adı altına yapılan kaçakçılık sorunun önlenmesi için mevzuat açısından gerekli sağlıklı yapı tamamlanmış olacaktır. 10 numaralı yağ sorunun çözümlenmesi akaryakıt kaçakçılığının önlemsinde önemli bir adımdır ancak tek başına yeterli değildir.
Akaryakıt kaçakçılığın önlenmesinde ulusal marker uygulaması temel enstrüman uygulamalarındandır. Ulusal marker uygulanması ile birlikte denetimlerde dağıtım firmalarının marker uygulamaları da dikkate alınmalıdır.
Deniz ve hava taşıtlarına verilen Ötv siz yakıtların illegal piyasaya sürülmesi önlenmez ise maliyetin altında yapılan satışlara engel olunmaz ise gümrüklerden giren ürünlerin nitelik ve nicelik denetimleri eksiksiz yapılmaz ise bugün tüm akaryakıt istasyonlarına kurulan otomasyon sistemi dağıtıcıların depolarına da kurulmaz ise devletimizin vergi kaybı artarak devam edece ve sektörümüzün ve bayilerimizin mağduriyeti önlenemeyecektir. Puis olarak başta genel merkez ve şubelerimizin sektörümüzün ve dolayısıyla ülke ekonomisinin birtakım sorunlarının çözülmesi için derinliğine inerek çok titiz olarak bazı raporlar hazırlıyor ve ilgililere sunuyoruz. Bu raporlarımızda öngördüğümüz tedbirlerin alınmasını görmek bu sendikanın yöneticileri ve ülkemizdeki 13.000 civarındaki bayilerden biri olarak bizleri fazlasıyla mutlu ediyor. Ancak önerilerimizin zaman uzun süreçler sonrasında yerine getirilmesi de bizi bir o kadar da üzüyor. “