PARA POLİTİKALARI KONFERANSININ AÇILIŞ SUNUMUNU YAPAN ETSO YÖNETİM KURULU BAŞKANI CİNDİLLİ:
YEREL EKONOMİK UNSURLARI DESTEKLEMEKTE KARARLIYIZ
Merkez Bankası ve Dünya gazetesi işbirliğiyle ETSO salonunda düzenlenen "Para politikaları" konulu toplantının açılışında ETSO Yönetim Kurulu Başkanı Muammer Cindilli bir sunum gerçekleştirdi. Ülke ve bölgedeki piyasa aktörleriyle Ticaret ve Sanayi odaları ilişkilerini değerlendiren Cindilli, öncü oldukları “Yerel üretici ve esnafa Destek kampanyası” ile ilgili bilgi vererek, başlatılan kampanyaya yöneltilen eleştirileri de cevaplandırdı.
TSO ÜYELERİNİN SESİDİR
ETSO Yönetim Kurulu Başkanı Muammer Cindilli, Yurt sathına yayılmış ve sayıları 260’a varan Ticaret Odaları, Sanayi Odaları, Ticaret ve Sanayi Odaları ile Deniz Ticaret Odaları’nın, Türk özel sektör camiasının haklarını savunurken, ülke menfaatlerini sektör ve kişi menfaatlerinin üzerinde tutarak, demokratik hukuk devletinin öngördüğü ölçüler içinde üyelerin hak menfaatlerini kollayan, gözeten kuruluşlar olduğunu söyledi.
TSO, ÜYELERİNİN HAK VE MENFAATLERİNİ KARARLI ŞEKİLDE SAVUNACAKTIR
“5174 sayılı TOBB Kanunu’nun 11’nci maddesi hükmü uyarınca, Odanın hukuki temsilcisinin Yönetim Kurulu Başkanı’dır” diyen ETSO Yönetim Kurulu Başkanı Cindilli “Yönetim Kurulu Başkanları,üyelerinin hak ve menfaatlerini korumak, tamamını veya bir kesimini ilgilendiren hususlarda toplantılar düzenlemek, beyanatlar vermek suretiyle üyelerinin hak ve menfaatlerin korunmasına yönelik faaliyetlerde bulunurlar.” dedi.
YERLİ ESNAF FİGÜRAN KALMAMALI
Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO) Başkanı Muammer Cindilli, büyük mağazaların ekonomi üzerinde olumsuz etkilere yol açtığını söyledi.
Merkez Bankası ve Dünya gazetesi işbirliğiyle ETSO salonunda düzenlenen "Para politikaları" konulu toplantının açılış konuşmasını yapan Muammer Cindilli, Erzurum'da bilboard'lara astıkları afişler ile vatandaşları mega alışveriş merkezlerine gitmek yerine esnaftan alışveriş yapmaya davet etmelerini eleştirenlere tepki gösterdi.
YEREL EKONOMİNİN AÇMAZLARI
Erzurum'da yabancı marka ürünlerinin satışına ve ulusal ve uluslar arası alışveriş merkezlerinin şube açmasını doğru bulmadıklarını ifade eden Cindilli, şöyle konuştu: "Büyük mağazaların ekonomi üzerinde olumsuz etkileri olmaktadır. Çevrelerinde bulunan bakkal ve diğer esnaf, sanatkarlar ile KOBİ'lerin yapılarının bozulmasına ve ekonomik faaliyetlerini terk etmesine neden olmakta, ödeme süresi gibi mali yapıyı olumsuz yönde etkileyecek dayatmaları getirmektedir. Ürünlerinin yüzde 60'ını üreticilerden doğrudan almaları sebebiyle ülkemiz ticareti hayatında önemli bir yer tutan ve istihdama yüksek oranda katkı sağlayan bayi - toptancı kanalı kan kaybetmektedir.” dedi.
BÜYÜK MAĞAZALARIN AVANTAJLARI, KÜÇÜK ESNAFA DEZAVANTAJ OLUYOR
Büyük mağazaların üreticilerden daha yüksek hacimde alım yapabildiklerini, rakiplerine göre daha ucuz fiyat uygulayabilmekte olduklarını belirten Cindilli şunları kaydetti:” Büyük Mağazalar, pazar payını ve alım gücünü artırarak yüksek iskontolar alabilmekte ve KOBİ'leri olumsuz etkilemektedir. Yerel marketler ve indirim marketleri payını artırırken en fazla zarar gören bakkal tarzı küçük işletmeler olmuştur. Son dönemde Türkiye'de bakkalların payı yüzde 38'den yüzde 32'ye gerilemiş, aynı dönemde süpermarketlerin ve hipermarketlerin pazar payı ise yüzde 30'lardan yüzde 36'ya kadar yükselmiştir. Büyük marketler promosyon yapmak için üreticilere fason üretim yaptırmakta, düşük kalitede olan ürünleri farklı marka isimleriyle veya kendi isimleriyle çok daha düşük fiyattan sunmaktadır. Mağaza markaları üreticiler için tehdit, perakendeciler için ise fırsat olarak görülmektedir. Ayrıca, bu uygulamalar markalaşmayı yaygınlaştırmak için canla başla çalıştırılan bir ortamda mevcut bazı markaların yok olmasına yol açmaktadır. Büyük mağazalar genellikle kent içerisinde kalmakta ve faaliyetlerine elverişli olmayan arsalarda yapılan ve önceden yapılmış yapılarda faaliyet göstermektedir. Yeterli otoparkları olmayan büyük mağazalar ve alış- veriş merkezleri, yerleşim merkezlerinde trafik ve gürültü kirliliğine neden olmaktadır. Sektörde uzun saatler çalışılması ile de sıkıntılar yaşanmaktadır. Uzunu saatler çalışılması çalışanların aileleri ile zaman geçirmesini sınırlamakta ve dolayısıyla sosyal dengenin bozulmasına, istihdamın kalitesinin de düşmesine zemin hazırlamaktadır. Büyük mağazalar diğer işletmelere zarar verecek ve haksız rekabet oluşturacak şekilde maliyetin altında zararına satışlar yapabilmektedir. Diğer yandan zararına satışlar vergi kaybına sebep olduğu ve genellikle tüketiciyi ekmeye yönelik olduğu için genel anlamda tüketiciler içinde olumsuzdur."
BÜYÜK MARKETLER ŞEHİR DIŞINA TAŞINMALIDIR
Bu kapsamda çözüm odaklı önerilerinin olduğunu belirten ETSO Başkanı Muammer Cindilli, şöyle devam etti:"Büyük zincir marketler cirolarının binde 5'i oranında oluşturulacak Sosyal Denge Fonuna pay ödemelidirler. Bu fonda toplanacak meblağ, esnafın ve ara toptancının kredi ihtiyaçları için kullanılmalıdır. Söz konusu zincirler için hafta sonu tatili ve günlük mesai kısıtlaması uygulanmalıdır. Aylık ciroların yüzde 25'inden az olmamak kaydıyla, yerel müstahsil ve toptancılardan mal alma yükümlülüğü getirilmelidir. Eskiden beri konuşulan büyük marketlerin şehir dışına kaydırılması kararı hayatiyete geçirilmelidir. Zincir mağazalar için kamu tarafından kamu eliyle pozitif ayrımcılık yapılmamalıdır."