Bir grup aydın tarafından başlatılan “Ermeni’lerden özür dilemeliyiz’ kampanyasına tepki olarak Atatürk Üniversitesi’nde ‘Tarihi belgeler ışında Ermeni sorunu” konulu konferans düzenlendi.
KÜRKÇOĞLU, ERMENİ YALANLARINI ORTAYA ÇIKARDI
Atatürk Üniversitesi Eğitim Gönüllüleri Topluluğu tarafından, Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi Mavi Salonda gerçekleştirilen, konferansa konuşmacı olarak katılan Tarih Bölümü Öğretim Üyesi, Türk Ermeni ilişkileri Araştırma Merkezi Müdürü Doç Dr. Erol Kürkçüoğlu, ermeni mezalimini tarihi belgelerle anlattı.
SANAL SOYKIRIM İDDİALARI
Doç. Dr. Kürkçüoğlu, bütün dünyanın Ermeni katliamı diye bir şeyin olmadığını çok iyi bildikleri halde, Hazar Bölgesi Enerji kaynakları için hayali bir soykırımı kabul ettiklerini anlatarak, “Eğer ki tarihimizde biz Ermeni’leri asimile etseydik, bu gün Ermeni diye bir şey olmazdı.Fatih Sultan Mehmet başta olmak üzere bütün Osmanlı padişahları Ermeni’lerin varlığının korunmasında büyük rol oynamışlardır. Bizler hiçbir zaman insanların ırkına göre ayrım yapmayız. Şimdi salona farklı ırktan bir çocuk, bir kadın ya da bir ihtiyar girse biz aynı saygıyı gösteririz, çünkü atalarımız bize bunu öğretti” dedi.
ERMENİLERİN KATLİAMLARI SLAYTLA AKTARILDI
Ermeniler’in Türkiye’nin farklı illerinde gerçekleştirdikleri katliamların slaytlarla anlatıldığı konferansa, öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. Bazı öğrencilerin gözyaşlarını tutamadığı konferansta tarihi belgelerle mezalimi anlatan Doç. Dr. Kürkçüoğlu, Osmanlı tarihinde ilk kapitülasyonların Fransa’ya verildiğini ve Türkiye’ye ilk misyonerlik faaliyetleri başlatan ilk devletin de Fransa olduğunu söyledi.
TÜRKLER, İYİLİKLERİNİN KARŞILIĞINI HİÇ ALMADILAR
Kürkçüoğlu, “Atalarımız her ne kadar iyilik yapsa da karşılığında iyilik görmemiştir. İlk kapitülasyon verdiğimiz devlet Fransa idi fakat, biz ilk misyonerlik faaliyetlerini başlatan da Fransa oldu. Oysa ki biz Fransa kralını Almanya’nın elinden biz kurtarmıştık” dedi.
“Bizim kültürümüzde, tarihimizde asla ve asla soykırım olmamıştır” diyen Kürkçoğlu şunları söyledi: “Ermeni Tarihçi Matheos’un ‘İnsanların en adili, en akıllısı ve kudretlisi olan Melikşah, bütün insanlara karşı baba gibi idi. Bütün Rum ve Ermeniler kendi istekleri ile onun yönetimine girdiler’ sözü tarihi bir itiraftır. Tarih boyunca Ermeniler, Türkler dışında hangi milletin hakimiyeti altına girmişlerse hep zulüm ve işkence görmüşlerdir.Türkler ise hakimiyetleri altındaki Ermenilerin tarih boyunca; dillerine, dini inançlarına, eğitim kurumlarına, örf ve adetlerine dokunmamışlardır. Bu gün hala yeryüzünde Ermeni kiliseleri varsa, Ermeni mevcutsa bunu Türklere borçlulardır, sözleriyle Ermeni tarihçi kendisi itiraf etti”
MADALYONUN DİĞER YÜZÜ
Avrupa Birliğinin Ermeni katliamı diye bir şeyin olmadığını, bunun tamamen uydurma hayali bir şey olduğunu bildikleri halde kabul ettiklerini dile getiren Kürkçüoğlu, “Madalyonun iki yüzü var. Bir yüzünde bize anlatılan Türk, Ermeni ilişkileri, diğer yüzünde ise dünya devletleri açısından çok önemli olan Hazar Bölgesi Enerji kaynaklarıdır. Çıkarı olan bazı devletler bu enerji kaynakları için hayali Ermeni Katliamını kabul ediyorlar” şeklinde konuştu.
24 NİSAN DÜNYA KOMUOYUNU ALDATMA TARİHİDİR
24 Nisan 1915’de Ermenilerin sözde Ermeni soykırımı var diye kapı kapı gezerek Türklerin kendi atalarına katliam yaptıklarını söylediklerini, o tarihlerde sürekli anma törenleri düzenleyerek kamuoyunu aldattıklarını söyleyen Kürkçüoğlu, “Ermeniler 24 Nisan 1915’de Tehcir Kanunu yapıldı, Ermeni’ler katledildi diye törenler düzenliyorlar. Bu tamamen uydurma bir şeydir. Tehcir Kanunu 27 Mayıs 1915 tarihinde yapıldı ve bu kanun ile asla bir katliam yapılmadı. Tam tersi kendileri farklı illerde Türkleri diri diri yaktılar. Köy meydanlarına toplayıp, süngüyle hepsini öldürdüler, küçük çocukları katlettiler” şeklinde konuştu.