Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü Başkanı Prof. Dr. Taşkın Öztaş, Kuraklığın etkisini azaltmak için toprakta nemin depolanması ve kar erimeleri ile ortaya çıkan kar suyu ile ilkbahar da düşen yağmur suyunun korunması gerektiğini vurguladı.
Toprakta su bütçesini oluşturan en önemli bileşenin yağış olduğunu ifade eden Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü Başkanı Prof. Dr. Taşkın Öztaş, Yağışın normal seviyelerin altına düşmesi toprakta yeterince nem depolanmasına olanak vermeyeceği gibi hidrolojik dengenin bozulmasına ve sonuçta kuraklığa yol açacağını söyledi.
GLOBAL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ YAŞIYORUZ
Erzurum’da önceki yıllara göre kar yağışı olmadığına dikkat çeken Öztaş, “Bitkisel üretimde ihtiyaç duyulan suyun kaynağı toprak nemidir. Toprakta su bütçesini oluşturan en önemli bileşen ise yağıştır. Yağışın normal seviyelerin altına düşmesi toprakta yeterince nem depolanmasına olanak vermeyeceği gibi hidrolojik dengenin bozulmasına ve sonuçta kuraklığa yol açacaktır. Global iklim değişikliğinin olumsuz etkileri, bütün iklim kuşaklarında etkisini göstermektedir. Bölge ve ilimizin içinde bulunduğu kurak ve yarı-kurak iklim kuşağında bu etkileşimi hissetme derecesi çok daha açıktır. Doğu Anadolu Bölgesi yıllık yağış miktarı bakımından Türkiye ortalamasının altındadır. Erzurum ise Doğu Anadolu Bölgesi içerisinde en fazla yağış alan iller arasında yer almasına rağmen, uzun yıllar yağış ortalaması bakımından (400 mm) bölge ortalamasının altınadır. Yağışın miktarı kadar yıl içerisindeki dağılımı da tarımsal üretim açısından son derece önemlidir.” dedi.
SU HASADI ERZURUM’A ŞART
Erzurum’da toplam yağışın önemli bir kısmının kar yağışları şeklinde düştüğüne dikkat çeken Öztaş, “Erken ilkbaharda havaların ısınmasına bağlı olarak meydana gelen ani kar erimeleri sonucu, kar suyunun büyük bir kısmı toprak yüzeyinden akarak kaybolmakta ve bitkiler için kullanım dışı kalmaktadır. İlkbahar yağışlarının önemli bir kısmı da yüzey akış yoluyla kaybedilmekte ve bu durum aynı zamanda erozyon olarak ta karşımıza çıkmaktadır. Kuraklığın etkisini minimize etmek için kar veya yağmur suyunun mutlak suretle toprağa depolanmasını sağlayacak su hasadı tekniklerinin etkinlikle uygulanması ve toprakta suyun tutulmasını sağlayacak kültürel ve buharlaşma kayıplarını kontrol edecek yüzey koruma teknik önlemlerinin alınması bu anlamda çok önemlidir.” diye konuştu.